İsrail'de Hamas'ın elindeki esirlerle dayanışma için büyük gösteriler yapıldı. Bunlardan biri de aşırı sağcılara karşı muhalif olan İsrailli ailelerin düzenlediği mitingdi. Mitingte Yahudiler ve Arapların bir arada yaşaması için barış çağrıları yapıldı.
Batı Kudüs'te yapılan hükümet karşıtı miting öncesi yazılı açıklama yapan Kaçırılan ve Kayıp Aileleri İnisiyatifi, "İsrail hükümetinden ihlal edilen toplumsal anlaşmayı yeniden tesis etmesini bekliyoruz. Bizler 7 Ekim'de bedeli ödedik, şimdi sıra sizde" dedi.
Dedesi Chaim Peri, 7 Ekim'de Nir Oz beldesinde esir alınarak Gazze'ye götürülen 27 yaşındaki Mai Albini, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ve Filistinlilerin bir arada yaşaması gerektiğine inandığını, "savaş ve barış arasında bir seçenek yapmak zorunda kalsa her zaman barışı seçeceğini" söyledi.
Hükümetin Gazze'deki esirler için kurduğu birimle babası ve amcasının görüştüğünü aktaran Albini, "Bana göre, hükümet ya yeterince çalışmıyor ya da hiç çalışmıyor. Bu konuda deneyimi, bilgisi, esir takası tecrübesi olmayan kişileri göreve getirdiler. Görevleri profesyonel isimlere vermek yerine, eşlerini, dostlarını bu pozisyonlara getiriyorlar." diye konuştu.
Albini, İsrail ve Filistin tarafının ellerindeki tüm esir ve tutukluları bırakması teklifini desteklediğini belirterek, şunları söyledi:
"Barışa ihtiyacımız var. Barış tek çare. Bunun askeri bir çözümü yok. Gazze'yi yeryüzünden silmek diye bir durum olamaz. Batı Şeria'yı ele geçirmek diye bir şey olamaz. Sadece barış içinde yaşamak olabilir. Bazıları barış istemediğini söyleyebilir, bizden bazıları barış istemeyebilir. Ama barış isteyen Yahudiler ve Araplar el ele buna doğru gidecektir. Barış için çalışmaya devam edeceğiz. Bundan 100 sene sonra ölecek olsam o gün barış için her şeyi yaptığımdan emin olacağım. Böyle yaşamak istiyorum."
Muhaliflerin yaptığı mitingin hükümet yanlısı aşırı sağcılar tarafından kuşatıldığını belirtelim. Netanyahu'nun yargıya yaptığı müdahale sonra İsrail devletinin suçlarını eleştiren İsrailler "vatan haini" ilan edilip, hapse gönderilme ya da sınırdışı edilme tehdidi ile karşı karşıya.
Bombardıman altındaki Gazze'de 200'den fazla İsrail vatandaşının esir alındığı biliniyor. Aileleri İsrail devletinin imha politikalarına karşı çıkıyor.