Gazze'nin işgali ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi meşrulaştırılmak isteniyor

17.10.2023 - 10:17

İsrail bombardımanı Güney Gazze'de can kayıplarını artırırken, nüfusun sadece yüzde 14'üne su verilebilmesi nedeniyle hastalıkların yayılma riski var.

Aşırı sağcı Netanyahu hükümeti, Kuzey Gazze'de yaşayan 1,1 milyon kişiyi güneye sürmeye çalışıyor. Birleşmiş Milletler'e göre şimdiye kadar 500 bin Filistin kuzeyden güneye zorla göç ettirildi. Fakat güneye gidenleri ise ölüm bekliyor.

Güney Gazze'de bulunan üç şehir Han Yunus, Refah  ve İsrail'in sivillere sığınma talimatı verdiği Deir el-Balah ağır bombardıman altında. 

Ambulanslar yaralıları zaten aşırı kalabalık olan hastanelere naklediyor ve çok sayıda kişi hâlâ enkaz altında mahsur kalıyor. Morglarda yer kalmadığı için cesetler hastane bahçelerinde toplanıyor.

İsrail ordusu ve Filistin güçleri arasındaki çatışmalarda bir günde en fazla kayıp çatışmaların 10. gününde verildi. Bugün 11. gün, Gazze Şeridi'nin ne kuzeyi ne de güneyi güvenli değil.

Sadece Gazze'de değil Batı Şeria'da da katliam var. İsrail polisi, siyonist yerleşimcilerin işlediği cinayetlere izin verirken, bazı protestocuları bizzat kendisi öldürüyor.

Mısır'dan Gazze Şeridi'ne insani yardım taşıyan konvoy Refah sınır kapısına ulaştı. Ancak İsrail geçişine izin vermiyor.

Batı emperyalizminin tutumu

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Rusya'nın Gazze'de "insani duraksama" önerisini reddetti. 

15 daimi üye ülkenin katıldığı oylamada Rusya'nın tasarısına 5 evet, 6 çekimser ve 4 hayır oyu verildi. 

Hayır oyu veren devletler, ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya. Konseyde bir kararın geçmesi için en az 9 üyenin 'evet' oyu gerekiyor.

Rusya'nın önerisinde Hamas'a değinilmezken "tüm siviller" ifadesi yer alıyor. Ateşkes ibaresi yer almazken "insani duraksama" öneriliyor.

Bu sırada Rusya, Ukrayna işgaline devam edip sivilleri öldürmeyi sürdürüyordu.

Başlıca rakibi ABD ise İsrail rejimine destek gösterilerine devam ediyor. ABD Başkanı Joe Biden 18 Ekim Çarşamba günü İsrail'e gidecek. Ziyaret öncesi "İsrail'in kendini savunma hakkını" desteklediklerini duyurdu. Üst düzey bir Amerikalı generalin, İsrail'de bulunduğu ve Gazze'ye saldırı planında yer aldığı iddia edildi.

Avrupa devletleri destekledikleri savaşın Hamas'a karşı verildiğini söylese de kendi ülkelerinde yaptıkları ile tüm Filistin halkını hedef aldıkları görülüyor.

Fransa ve Almanya'da Filistin'e destek gösterileri birer birer yasaklandı. Çok sayıda eylemci gözaltına alındı. İngiltere'de ise 700'den fazla eylemciye para cezası kesildi.

Almanya'da düzenlenen Frankfurt Kitap Fuarı'nda Filistinli yazar Adania Shibli için düzenlenen ödül töreni, "İsrail'deki savaş" gerekçesiyle iptal edildi. Shibli, ödüle layık görüldüğü "Küçük Detay" adlı romanında, 1949'da Filistinli bir Bedevi kızın İsrail askerleri tarafından tecavüz edilip öldürüldüğü gerçek bir hikâyeyi anlatıyor.

Bu karar üzerine bazı ülkeler fuardan çekilerek, protestolarını yayınladı. Ana akım medya, Almanya'daki Filistinlileri potansiyel bir tehdit olarak gösteriyor.

Gazze'deki bir hastanede Filistinlileri tedavi eden Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünden İngiliz-Filistinli cerrah Ghassan Abu Sitta, BBC canlı yayınında, terörle mücadele polis ekiplerinin İngiltere'deki evine gelerek ailesini taciz ettiğini söyledi.

Sitta, spikerin sorduğu "Eğer israil’in kara operasyonu başlarsa ne yapacaksınız?" sorusunu "Hastalarımızla kalacağız. Hastalarımızın yaşam hakkını sonuna kadar savunacağız. Bu bir soykırım ve savaş suçu girişimi" diye cevapladı.

İşgali meşrulaştırma girişimi

İsrail ordusu, savaşın ardından Gazze'nin statüsünün "küresel bir sorun" olacağını duyurdu.

Netanyahu hükümetinin amacının Kuzey Gazze'yi insansızlaştırmak ve Filistinlileri, Mısır'ın Sina Çölü'ne sürmek olduğu anlaşılmış durumda.



Bültene kayıt ol