İtalya'nın faşist başbakanı Giorgia Meloni 31 Ağustos'ta Napoli yakınlarındaki Caivano kasabasına gitti. Yerel medya, kasabada Camorra organize suç örgütü tarafından kullanılan terk edilmiş bir spor kompleksinde iki kız çocuğunun bir grup tarafından tecavüze uğradığını bildirmişti. İstismarcıların çoğu 14 yaşın altındaydı, biri ise 19 yaşındaydı.
Caivano'da Meloni, İtalyan devletinin kontrolünde olmayan hiçbir yer kalmayacağı sözünü verdi. Etrafında düzinelerce polis arabası konuşlanmıştı. O konuşurken tepesinde bir polis helikopteri vızıldadı.
Bunun nedeni kısmen, İtalya genelinde 169 bin aileye verilen yardımların kesileceğini mesajla bildirilmesi üzerine yapılacak protestoyu önlemekti. Bu kesinti Caivano'nun 37 bin sakininin çoğunu etkiledi.
Caivano, 1980 yılındaki depremde evleri yıkılan Napolilileri barındırmak üzere inşa edilmişti. Hiçbir tesisi bulunmayan Caivano'nun inşasından yararlanan gangsterler buradan kazanç elde etmeye devam ediyor. Tren ya da metro bağlantısı yok ve insanlar bir otobüs durağına gitmek için bir milden fazla yürümek zorunda.
Parco Verde'nin ortasına asbest dolu beyaz çuvallar atılmış halde. Geçtiğimiz Salı günü Meloni'nin ziyareti sırasında 400'den fazla polis bölgeye şafak baskınları düzenledi. Hükümet de 14-18 yaş arasındakilerin sınır dışı edilmesi ve diğer önlemlerle çocuk suçlarına baskı uygulayacağını duyurdu.
Caivano, Camorra'nın ticari zehirli atıkları yasadışı olarak döktüğü ve yaktığı bir bölge olan "La Terra dei Fuochi "nin -Ateşler Ülkesi- kalbinde yer almaktadır. Organize suç, İtalyan devleti için bir düşmandan ziyade bir silah olmuştur.
1980'de Bologna istasyonundaki bomba da dahil olmak üzere sola karşı sözde "gerilim stratejisini" yöneten devletti.
Bu olaydan haklı olarak faşistler ve mafya sorumlu tutuldu ama bu olay yetkililerle işbirliği içinde gerçekleştirildi. Organize suç ve faşistler, Hıristiyan Demokrasi, mason locaları ve hatta Vatikan'daki hizipler de dahil olmak üzere diğer çıkar gruplarının suç kanatları olarak defalarca faaliyet göstermiştir.
Napoli'deki Camorra çetelerinin kökeni, para sızdırmak ve ardından seçimlerde adaylara sponsorluk yapmaktı. Sicilya'da toprak sahipleri mülklerini işletmekle ilgilenmedikleri için Mafya'ya dönüşen infazcılara para ödüyorlardı.
Mafya ve Camorra, İtalyan yönetici sınıfı için bir yastık görevi görüyordu. 1920'lerde faşist Benito Mussolini iktidarı ele geçirdiğinde, baskı mekanizmalarının kontrolüne ihtiyacı vardı, bu yüzden bazı organize suçları üstlendi.
Bu aynı zamanda bölgesel siyasi ağları zayıflatmanın da bir yoluydu. Mafya bağlantısı suçlamaları genellikle köylülere ve kiracı çiftçilere yöneltilir, ancak genellikle toprak sahiplerine yöneltilmezdi.1925 ve 1928 yılları arasında Sicilya'da 11 bin'den fazla şüpheli tutuklandı. Yetkili kişi mafya ve faşistler arasındaki bağlantıları incelemeye başladığında, çok fazla evrak ürettiği gerekçesiyle görevden alındı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD ordusu organize suçu faşistlere karşı kitlesel direnişe karşı bir siper olarak kullandı.
Eski New York valisi Charles Poletti'nin tercümanı Vito Genovese, Mussolini'nin faşistlerine büyük bağışlar yapan ve Nazi liderlerini şatosunda ağırlayan bir mafyaydı. Genovese, ABD'nin İtalya'nın güneyindeki nüfusu beslemek için gönderdiği yakıt ve gıdayı alıp karaborsada satmıştır.
Bu bağlantılar, modern İtalyan devletinin kurulmasında gangsterlere büyük bir koz verdi.
Şimdi faşistler işbaşında ve beyaz yakalı suçluları serbest bırakan bir dizi önlemi onayladılar.
Yolsuzluk ve zimmete para geçirme gibi suçlar için hükümet cezaları yumuşattı. Nakit ödeme sınırını 2,000 Euro'dan 5,000 Euro'ya yükseltti.
Meloni'nin kısıtlaması sıradan insanları korumakla ilgili değil. Güney'in yoksul mahallelerinde baskıya yol açabilir ve şiddeti teşvik edebilir, ancak tepedekiler her zaman güvende olacaktır.
Simon Basketter
(Socialist Worker)