İran’da Mahsa Amini’in polis karakolunda ölmesinin ardından başlayan gösteriler giderek kitleselleşiyor. Gösteriler birçok kente yayıldı. Devlet güçlerinin uyguladığı şiddete rağmen başta kadınlar ve gençler sokaklara çıkan on binlerce insan geri adım atmıyor.
Gösterilerde şimdiye kadar 5 kişinin polisin açtığı ateş sonrasında öldüğü belirtildi.
İran’da çevik kuvvetin göstericileri engellemek için uyguladığı şiddet tam tersine gösterilerin yayılmasını tetikledi. Zaten polisin işlediği bir cinayetin ardından başlayan öfkeli eylemler devlet şiddetiyle yanıtlanınca hadiseler giderek sosyal patlamaya doğru evriliyor.
Her yerde eylem var
Eylemlerden gelen görüntüler halkın rejimin güçleriyle kıran kırana bir mücadeleye girdiğini gösteriyor. Birçok noktada halkın direnişi basınçlı suyla kitleleri püskürtmeye çalışan polis güçlerinin gerilemesine neden oldu.
Eylemler giderek çeşitlenmeye başladı. Bazı meydanlarda ateşin etrafında dans eden kadınlar başörtülerini dans edip ateşe atarken, bazı meydanlarda polisten kaçmayan göstericiler bir süre sonra polisleri kovalamaya başladı. Devlet terörüne tepki olarak esnafların bir kısmı kepenk kapatırken, kadınlar 22 yaşındaki Mahsa Amini için duydukları acıyı saçlarını kesme eylemiyle bir dayanışma hareketine çevirdiler.
Dün akşam saatlerinde toplanan binlerce insan Sari Belediye binasında asılı duran Humeyni’nin ve Ayetullah Hamaney’in resimlerini indirdiler.
İran’ın Kirman kentinde ise protestocular karşı kaldırımda duran polise “şerefsiz, şerefsiz, şerefsiz” sloganları atarak tepki gösterdiler ve polisin göz altına almak istediği protestocuları polise teslim etmediler.
Polisin Tahran’daki eylemlerde halkın üzerine ateş açtığı doğrulandı. Rejim gösterileri engellemek için aralarında aktivistlerin, aydınların ve gazetecilerin olduğu insanları sabah saatlerinde göz altına alsa da gösteriler durulacak gibi görünmüyor.
Gazeteci Savash Porgham verdiği haberde “Protestoların başat hareketi başörtüsü çıkarmak, sallamak ve yakmak. Kanımca İran zorunlu başörtüsü noktasında bir daha eskisi gibi olmayacak. İran rejimi elbette başörtüsü serbestisinde asla geri adım atmayacak ama İranlı kadınlar da artık asla geri adım atmayacakları eşikteler” diyor.
İran’ın Gorgan şehrinde ateşlerin etrafında slogan atan kadınların eylemi özellikle kadınların geri adım atmaya hiç niyeti olmadığını gösteriyor.
Kürtler öfkeli
Piranşehir’den gelen görüntülerde barikat kurup ateş yakan göstericilerin “Jin, Jiyan, Azadi” sloganları atması, İran’ın hem Kürt bölgelerinde hem de Kürt nüfusu içinde rejime öfkelenen kitlelerin harekete geçmekte olduğunun bir işareti.
İran’da rejimin güçlüğü olduğunun söylendiği Meşhed’de “kadın protestocular başörtülerini çıkartıp öfkeyle sallıyorlar.
Yine rejimin güçlü olduğu Kum şehrinde de sokaklarda yakılan ateşler ve genç göstericilerin öfkeli sloganları göze çarpıyor.
İran’ın Kirmanşah, Kiş Adası, Raşt, Bandarabbas gibi birçok şehrinde ve bölgesinde eylemler dur durak bilmiyor.
İranlı milletvekili Celal Raşidi Koçi, “ahlak polisinin ülkeye zarar vermekten başka bir işe yaramadığını” söylerken, Hangaw İnsan Hakları Örgütü de Kürdistan eyaletinin yönetim merkezi Senedec kentinde protestocuların üç gündür Hamaney'e karşı benzer sloganlar attığını açıkladı.
Kürt nüfusun yoğun olduğu Kürdistan, Kirmanşah, İlam ve Batı Azarbaycan eyaletlerinde de Kürt partilerinin çağrıları üzerine esnaf kepenk indirdi.
Üniversiteliler harekete geçti
BBC’nin haberine göre “Tahran Üniversitesi'nde 18 Eylül'de başlayan öğrenci protestoları İsfahan Üniversitesi'ne ve Amirkabir, Allame Tebatebai ve Tarbiat Modares dahil olmak üzere başkentteki diğer birçok üniversiteye yayıldı. Shahid Beheshti Üniversitesi'ndeki bir toplantıda bazı kız öğrenciler başörtüsü kurallarına meydan okuyarak başörtülerini çıkardı ve din adamlarının yönetimine son verilmesi çağrısı içeren sloganlar attı.”
Eylem görüntülerinde genç kadın ve erkeklerin yoğun katılımı, gençlerin öfkeyle hareketin içinde olduklarını kanıtlıyor.
Rejim kendi ahlak bekçilerinin topluma kan kusturması nedeniyle köşeye sıkışmış durumda. Kadınların ve harekete geçen insanların öfkesi, Masha Amini’nin öldürülmesine duyulan öfke; tüm nobran, sağcı, özgürlük düşmanı devlet uygulamalarına karşı öfkenin harekete geçmesini tetikledi.
Şimdi mücadelenin bayrağı bir kez daha İran halkının omuzlarında. 2011 yılında Tunus’ta başlayan Ortadoğu isyanları bir seyyar satıcının, Muhammed Buazizi’nin kendisini yakmasıyla başlamıştı. Bu defa İran polisinin işlediği cinayete duyulan öfkeyle başladı.