ABD ile Çin arasındaki rekabetin çekişme alanı olarak Tayvan

04.08.2022 - 11:00

Dünyanın en büyük iki ekonomisini barındıran ve en fazla askeri harcamayı yapan emperyalist devletler olan ABD ve Çin arasındaki rekabet Tayvan üzerinde yoğunlaşıyor.

Mart ayında ABD Başkanı Joe Biden'ın Tayvan'ın bağımsızlığını destekleyen çıkışının ardından Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi adaya bir askeri uçakla gitti. Tayvan'a böylesi bir üst düzey ziyaret en son 25 yıl önce yaşanmıştı.

Pelosi'nin ziyareti sırasında Çin savaş uçakları havada dolanırken, ordu da üç günlük tatbikata başladı. Aynı anda ABD savaş uçakları da oradaydı.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Tayvan'ın Çin'in eyaleti olduğunu savunarak, yeniden birleşme için gerekirse güç kullanabileceklerini duyurdu.

Dünyada sadece 13 ülke (biri Vatikan) tarafından tanınan Tayvan ise bağımsızlık talebinden vazgeçmeyeceğini söylüyor. 

Türkiye, Tayvan'ın bağımsızlığını tanımıyor.

Çin'in bir parçası mı?

Batı Pasifik Okyanusu'nda bulunan Tayvan, Çin'in güneydoğu kıyılarına 170 kilometre uzaklıkta bir adalar topluluğu. İlk yerleşimcileri, Çin’in güneyinde kalan bölgeden geldikleri düşünülen Avustronezyan kabilesi halklarıydı.

1624-1661 yıllarında Hollanda sömürgesi olan Tayvan, 1683’den 1895’e kadar Çin’in Qing hanedanı tarafından yönetildi.

17. yüzyıldan itibaren adaya Çin'den büyük göçler başladı. 

1895'te yaşanan Çin-Japonya savaşını Çin'in kaybetmesiyle birlikte Tayvan da Japonya'nın eline geçti.

2. Dünya Savaşı'nda Japonya yenilince Tayvan'daki hakimiyeti sona erdi. Savaşın galiplerinden Çin hükümeti, ABD ve İngiltere'nin onayıyla Tayvan yönetimini devraldı.

Fakat Çin'de Çan Kayşek hükümeti ile Mao Zedung liderliğindeki komünist parti arasında bir iç savaş çıktı. Savaşı Çin Komünist Partisi kazandı. Çan Kay Şek ve lideri olduğu Komintang hükümetinin yaklaşık 1,5 milyon destekçisi, 1949 yılında Tayvan’a iltica etti.

Tayvan'ın Çin'in bir eyaleti olduğu iddiası – Tek Çin politikası - bu tarihte Pekin hükümeti tarafından ortaya atılmıştı. Tayvanlılar ise ne Çan Kay Şek'in ne de Mao Zedung'un Çin’inin bir parçası olmadıklarını savundu.

Çin karşısında askeri olarak son derece zayıf bir durumda bulunan Tayvan yönetimi, Pekin tarafından tanınmıyor ve aralarındaki ilişkiler gayriresmi olarak yürütülüyor. 

Tayvan neden önemli?

166 adadan oluşan Tayvan'ın önemi jeostratejik konumundan kaynaklanıyor. Adaya hakim olan devlet, Batı Pasifik'te de avantajlı konuma geliyor. Tarih boyunca emperyal devletlerin adaya olan ilgisi, dünya ticaret yolları üzerindeki hakimiyet kavgasından kaynaklandı.

Bugün 23,5 milyon kişinin yaşadığı Tayvan, dünyanın 22. büyük ekonomisi. Bilgisayar çiplerinin üretim merkezi durumunda olan elektronik devi Tayvan'da sadece tek bir şirket, dünya çip üretiminin yüzde 50'sini gerçekleştiriyor. Bu da Tayvan'ı küresel kapitalizm açısından son derece önemli bir yer haline getiriyor.

ABD'nin derdi

ABD hükümetleri bu seneye kadar Tek Çin politikasını tanıdı, Tayvan'ı bağımsız bir devlet olarak görmeyerek, ilişkilerini Çin üzerinden yürüttü.

Donald Trump döneminde Batı Pasifik'te Çin ile gerilim yükseltilirken, Biden yönetimi bu durumu had safhaya çıkardı. Pelosi'nin adaya ziyareti bir bağımsızlık mücadelesini desteklemekten öte ABD emperyalizminin en büyük rakibi ve hasmı olarak gördüğü Çin'e karşı yürüttüğü hegemonya mücadelesinin bir parçasıdır.

2008 küresel finans krizinin ardından baş gösteren emperyalizmin çoklu bunalımı, uluslararası hiyerarşiyi parçalamaya başladı, emperyalist devletler arasındaki rekabet keskinleşti.

Tayvan üzerinde savaş uçakları gezdiren, Çin'e karşı askeri yardım vaadinde bulunan ABD zayıflayan dünya hegemonyasını tahkim etmek istiyor ve bu da tıpkı Ukrayna'da olduğu gibi Batı Pasifik'te de savaşı kışkırtan zehirli sonuçlar üretiyor.



Bültene kayıt ol