Moskova'da askeri güç gösterisi yapan Putin, Ukrayna işgalini "vatan savunması" olarak niteledi. Batı emperyalizmini suçlayan Putin, savaşın Donbas'ta yoğunlaşacağı mesajını verdi.
Kızıl Meydan'da 11 bin askerin, tankların ve ağır silahların yer aldığı "Zafer Günü" töreninde konuşan Putin, Ukrayna işgalini savundu.
Rusya'nın eski sömürgesi Ukrayna'yı işgal etmesini "egemenlik hakkı" olarak niteledi ve gerekçe olarak NATO'nun Doğu Avrupa'da yayılmacılığını gösterdi.
2,5 aydır süren savaşın kendi lehlerine geliştiğini savunarak, Donbas ve Kırım'ın ilhakının 2. Dünya Savaşı'ndan bugüne gelen tarihsel bir mesele olduğunu belirtti.
Putin'in konuşması, Ukrayna'da savaşın devam edeceğini, ülkenin doğusunda Rusça konuşulan bölgeleri Rusya'ya bağlama ve Kırım'daki ilhakı meşrulaştırma girişiminin temel hedef olduğunu ortaya koyuyor.
Köy okulu vuruldu
Putin'in "zafer" konuşmasından bir gün önce Rusya ordusu, Doğu Ukrayna'daki Bilohorivka köyündeki bir okul binasını füzeyle vurdu. 90 kişinin sığındığı okulda 60 sivilin yaşamını yitrdiği duyuruldu.
Batı emperyalizminden yeni yaptırımlar
Ukrayna'da Rusya ile vekalet savaşı yürüten Batılı emperyalist devletler, Rusya halkını - ve hatta Avrupa halklarını - fakirleştirmekten başka bir sonuç doğurmayan ekonomik yaptırımları artırmaya devam ediyor.
ABD, Rusya'dan petrol, gaz ve kömür ithalatını tamamen yasakladığını ilan etti. Ardından G7 devletleri, Rusya'dan petrol ithalatını kademeli olarak kısacaklarını ya da tamamen durduracaklarını duyurdu.
İngiltere, Rus petrolünün ithalatını yıl sonuna kadar aşamalı olarak durduracak ve AB, gaz ithalatını üçte iki oranında azaltacak.
Enerji fiyatları tırmanacak
Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi'ne (CRECA) göre savaşa ve yaptırımlara rağmen Rusya Avrupa'ya sattığı yakıtlardan elde ettiği kazancı neredeyse ikiye katladı.
Rusya, dünyanın 3. büyük petrol üreticisi. Günlük olarak ihraç ettiği yaklaşık beş milyon varil ham petrolün yarısından fazlası Avrupa'ya gidiyor.
Rus gazı, Avrupa Birliği'nin doğal gaz ithalatının yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor.
Batı'nın petrol ihtiyacı için Suudi Arabistan ve Venezuela gibi seçenekler var. Fakat doğal gaz için aynı durum geçerli değil.
Batı emperyalizminin enerji üzerine yaptırımları sonucu birçok ülkede zaten artmakta olan petrol ve doğal gaz fiyatları daha da yukarıya tırmanabilir.
Enerji fiyatlarındaki artışlar, tüketicilere kabarık faturalar olarak yansırken, maliyetlerdeki artışlar küresel bir sorun olan yüksek enflasyonu körükleyebilir.