Devlet, Siyah Hayatlar Önemlidir'i yoldan çıkarmaya çalışıyor

08.09.2021 - 12:41

1960’ların sonlarında yaşanan kuruluş telaşının yansıması gibi bir şey, İngiltere ve ABD’deki iktidar koltukları etrafında yankılanıyor.

Afganistan’daki uzun savaşın vahim sonu —ve yarattığı devasa siyasi kriz - bu seslerden yalnızca biri. Yönetenlerin geçen yaz Black Lives Matter (Siyah Hayatlar Önemlidir) ayaklanmasında kaybettiği zemini geri kazanma girişimleri ise bir diğeri. 

Egemen sınıfın en son böyle bir kıskaçla karşılaştığı zaman, Vietnam savaşı karşıtı hareketler ile siyahların mücadelesinin birleşip büyük bir tepkiye dönüştüğü zamanlardı.

Siyah Hayatlar Önemlidir hareketi tarafından geçen hafta yayınlanan bir raporda, egemen sınıfın böyle bir tehdidi savuşturmak için kirli bir mücadeleye hazır olduğu gösterildi. “İktidar Mücadelesi” raporu, devletin ırkçılık karşıtı tehdidi etkisizleştirmek için baskıyı kullanmaya çalıştığını, adli analiz ile ortaya koyuyor.

Kovuşturma

Raporda, Washington’daki hükümetin, protestocuların işledikleri iddia edilen suçlarının eyalet kovuşturmalarından federal suçlara dönüştürülmesini sağlamak için hukuk sistemini manipüle ettiği gösteriliyor.

Bu, yerel polis yerine FBI’ın soruşturma yürüttüğü ve suçların rutin bir şekilde bir tür “iç terörizm” olarak sınıflandırıldığı anlamına geliyor. Sonuçta mahkûmiyet oranı yükseliyor, aile ve arkadaşlarından uzaktaki cezaevlerinde daha uzun ceza süreleri belirleniyor.

Amaçları korku yaymak, hareketi bozguna uğratmak.

ABD sağının düşünceleri, Priti Patel’in acımasız Polis, Suç, Hüküm ve Mahkeme Yasası’nı parlamentoda görüşülebilir kıldı. Baskıya karşı savaşan birçok kişi bunun sonuçlarını yaşayacak. 

1950’ler ve 60’lar boyunca FBI, önce sivil haklar hareketini, sonra da Siyahların Gücü’nü ülkenin başlıca iç güvenlik tehdidi olarak tanımlamıştı. Cointelpro karşı istihbarat programı, FBI tarafından “siyah milliyetçilerin faaliyetlerini ifşa etmek, bozmak, itibarsızlaştırmak veya başka bir şekilde etkisiz hale getirmek” için geliştirildi. Devlet, şiddet içerecek şekilde baskı uygulamak konusunda çok istekliydi.

Nitekim Ağustos 1965’te Los Angeles’ın Watts bölgesinde bir ayaklanma yaşandığında, siyahların yaşadığı gettoları kuşatmak için binlerce Ulusal Muhafız Birliği gönderilmişti. Bu gücün dışında, ayrıca 14 bin polis memuru da kontrolden çıkarak sağa sola saldırmıştı.

Martin Luther King’in öldürülmesinin ardından, Amerikan İç Savaşı’ndan sonraki en büyük seferberlik yaşanmış, sivil bir amaç için bir araya gelen paramiliterlerin gücüne tanık olunmuştu. Yaklaşık 34 bin Ulusal Muhafız, 21 bin federal birlik ve binlerce yerel polis “militan “ olarak kabul edilen bölgeleri kuşatmaya girişti.

Bu sindirme girişimleri hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat, bir dizi hükümet aracılığıyla devam ettirildi.

Devlet baskısı, tıpkı o zaman olduğu gibi günümüzde de adalet peşindeki hareketleri hedef alıyor.

Kitlesel protestolar önemli

Bazıları, kaçınılmaz olarak, devletin sokaklarda yüzleşilemeyecek kadar güçlü bir tehdit olduğu sonucunu çıkarıp, iktidardakileri etkilemenin daha güvenli yollarını aramamız gerektiğini savunuyorlar. Ancak bu neredeyse her seferinde sisteme dahil olma ile ve anlamlı taleplerin körelmesiyle sonuçlanır.

Bazıları da militan direnişe devam etmemiz gerektiğini savunacak, kitlesel hareketlerin taktiklerini kullanmak yerine, yüksek eğitimli ve kararlı aktivistlerden oluşan küçük grupların eylemlerine güvenmemiz gerektiğini söyleyecekler. Bu yaklaşım en azından baskıyla mücadeleyi sürdürme erdemine sahiptir. Ancak ne yazık ki, bu yolda ilerlemek isteyen gruplar devlet tarafından kolay yutulacak lokmalar olarak görülür.

Başka bir seçenek daha var: Hareketin çekiciliğini artırarak kitlesel protestoları sürdürmek.

Her çağda, baskı konusundaki büyük çatışmaların hepsi kaçınılmaz olarak diğer adaletsizliklerle bağlantılı olur. Siyah Hayatlar Önemlidir hareketi sırasında ABD’deki milyonlarca insan şiddetli bir salgınla karşı karşıya kaldı. Ve hem özel hem de halk sağlığı sisteminden acınası bir karşılık gördüler. Şirketler kapandıkça işlerini kaybeden insanların sayısı arttı ve daha birçoklarının da ücretleri düşürüldü.

Siyah Hayatlar Önemlidir hareketi toplumda artan öfkeyi, var olan baskıya karşı yükseltmenin bir yolunu bulursa, bu baskıya meydan okunabilir. Çünkü hiçbir devlet gücü böyle bir hareketi kontrol altına alabilecek kudrete sahip değildir.

Socialist Worker’dan çeviren TN.



Bültene kayıt ol