ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinin (NOAA) yeni raporuna göre, küresel ısınmanın bir sonucu olarak 2016’dan sonra 2020 bilim insanlarının kaydettiği en sıcak yıldı.
Kuruluş 2019’da yapığı açıklamada küresel okyanus yüzey sıcaklıklarının 2019'da bu yüzyılın ortalamasından 0,77 santigrat derece daha yüksek olduğunu söylemişti. Son açıklamalar dünyada küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği nedeniyle son 120 yılda deniz yüzey sıcaklığının 1,1 derece arttığı gösteriliyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ilıcak, konuyla ilgili AA muhabirine şu açıklamayı yaptı:
“Atmosferde sıcaklık artıyor ve ama deniz yüzeyi sıcaklığı hep geriden geliyor. Dünyanın iklim hafızası olan denizler artık ısınmaya başladı. Bunun nedeni ise insanlardan kaynaklı karbon emisyonları. 2016 yılı deniz yüzey sıcaklığının en yüksek yaşandığı yıl oldu. 2016'yı 2019 takip ederken 2020 yılı deniz yüzey sıcaklığının en yüksek yaşandığı üçüncü yıl oldu. Dünyada deniz yüzey sıcaklığı iklim modellerine göre 21. yüzyılın sonuna kadar artmaya devam edecek. Küresel deniz suyu sıcaklığı iklim değişikliği nedeniyle son 120 yılda 1,1 derece arttı."
2010-2020 arasındaki bu son 10 yıl, kayıtlı tarihin en sıcak dönemiydi. Bilim insanları son 2 bin yılın diğer dönemlerinden daha yüksek sıcaklıklarla rekor üstüne rekor kırıldığının altını çiziyor.
Aşırı ısınmanın nedeni atmosfere salınan karbondioksit miktarı. Başka bir deyişle fosil yakıtlardan salınan gaz. Yani petrol, kömür, doğalgaz şirketlerinin patronlarının sattığı mallar. Bu malların satılmasını garanti altına alan hükümetler. Bu nedenle bilim insanlarına göre sıcaklık artışı en az 3 milyon yıldır görülmeyen bir düzeye ulaştı. Geride bıraktığımız son 7 yıl, 19. yüzyılda ölçümün başlamasından bu yana en sıcak yıllar oldu.
Araştırmalar küresel sıcaklık ortalamasının 1981'den bu yana her 10 yılda kabaca 0,18 santigrat dereceye yükseldiğini gösteriyor. Bu, dünya genelinde hem ısınan yüzey hem de okyanus sıcaklıkları açısından tehlikeli bir gelişme.
Bu, sadece orman yangınları, kasırgalar, seller ve kuraklık gibi hadiselerin sayısında ve sıklığında bir artış anlamına gelmiyor, bu aynı zamanda sıra dışı hava olaylarının yarattığı yıkımın şiddetinin öngörülemez bir şekilde gündemimize girmesi anlamına geliyor.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.