Emek Forumu toplandı

13 Eylül Cumartesi günü İzmir’de Antikapitalist Çalışanlar grubu bir emek forumu düzenledi.

Forumun açılışında Antikapitalist Çalışanlar adına konuşan Recep Aykın son zamanlarda bir servet transferi yaşandığını, bunun yoksullaşma, iş güvenliğinde azalma, iş cinayetlerinde, mobbing, taciz gibi olaylarda artma gibi sonuçlarının olduğunu ancak buna karşın geçtiğimiz 4 yılda işçi mücadelelerinin de bu yaşananlara paralel olarak yükseldiğini belirtti. Emek forumunda bu yükselen işçi mücadelelerinin deneyimlerinin ve birleşik mücadelenin olanaklarının konuşulmasını hedeflediğimizi belirterek forumu açtı.

Forum 3 başlık altında gerçekleşti.

Birinci oturumda Karşıyaka Belediyesi’nde çalışırken işten çıkarılan Elçin Cinğ, Çiğli Belediyesi’nden İsmail Çapar  ve Digel Tekstil’den mücadeleye öncülük ettiği için ilk işten çıkarılan işçilerden Oktay Yıldız konuştu. 

Belediyelerde gerçekleşen grevlerde sendikanın önce greve çıkmamak için, çıktıktan sonra da grevi bir an önce bitirip işverenin taleplerinin kabul edilmesini sağlamak için uğraştığı, hatta Karşıyaka Belediyesi’nde talepleri karşılanmadığı için greve devam eden işçilerin ağır ithamlarla işten çıkarıldıkları, Çiğli belediyesinde de mücadeleyi inşa etmeye çalışan sendika temsilcilerinin temsilciliklerinin sendika tarafından iptal edildiği vurgulandı. Mücadele maalesef sadece işverene karşı değil sendikaya karşı da yürütüldü. İşten çıkarılan Karşıyaka Belediyesi işçileri sendikaya rağmen yürüttükleri mücadeleyi kısmi kazanımla tamamladılar. Farklı belediyelerde de olsa işe geri dönüşler başladı. Çiğli Belediyesi’nde de zaman zaman yapılan direnişlerle çok geç ödenen maaşların ödenmesinde kısmen bir adım atılması sağlandı. Digel Tekstil’den katılan Oktay Yıldız’da yıl başında ücretlere yapılan zammın düşüklüğü sebebiyle başlayan protestolara patronun işten çıkarmalarla cevap vermesi üzerine direnişin büyüdüğünü fabrikaya Teksif Sendikasının davet edildiğini ve birkaç saat içinde yüzde 65’le sendikalaşmanın sağlandığını ve mücadelenin 240 gündür devam ettiğini anlattı. Konuşmacılar mücadele sürecinde dayanışmanın zayıf kaldığını vurguladılar. 

​Emek Forumu’nun ikinci toplantısı, “İşyerlerinde Cinsiyetçiliğe Karşı Mücadele” başlığı altında, grevdeki direnişçi kadınların güçlü sunumlarıyla gerçekleşti. Toplantıya, Teksif Sendikası’na üye olduktan sonra haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılan 15 cesur öncü işçiden biri olan Digel Tekstil çalışanı Mine Işık da katıldı. Mine, yaşadığı zorlu mücadeleyi ve karşılaştığı engelleri tüm samimiyetiyle dile getirdi. 17 Ocak’tan bu yana sefalet ücretlerine, baskılara, tacize ve mobbinge karşı onurlu bir direniş sergilediklerini ve 246 gündür, soğuğa ve sıcağa aldırmadan kararlılıkla mücadelelerini sürdürdüklerini vurguladı. İşyerindeki zorunlu mesai dayatmaları, servis sorunları, tuvalet kısıtlamaları, su eksikliği ve hatta hamilelik kontrolleri gibi insanlık dışı uygulamalara dikkat çeken Mine, çalışma koşulları iyileşene kadar mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizdi. Toplantının bir diğer katılımcısı ise Temel Conta Fabrikası’ndan Sinem Kaya oldu. Sinem, 50 yıllık köklü bir fabrikada çalıştıklarını ve bu fabrikada uzun yıllardır çalışma deneyimine sahip birçok değerli çalışanın bulunduğunu belirtti. Bu insanların, hakları için mücadele ettiklerini ve “bir gün bile öğle yemeğinde sıcak bir çorba içemeyenler” olduklarını söyledi: 

“Temel Conta’da çoğunluğumuz kadın olmak üzere Petrol İş sendikasında örgütlendik ve kadınlar olarak omuz omuza mücadele ediyoruz. Yıllar içinde erkek işçilerin sayısı azalırken ücretler asgari ücrete doğru yakınlaştı. Düşük ücretlere ve olumsuz çalışma koşullarına karşı örgütlenmelerine patronun tahammül edemediğini  ama bugün sıcak çorba içemeyenlerin bu onurlu duruşu sergilemeye devam edeceklerini vurguladı. Patronlar şunu iyi bilmeli ki, biz kadınlar susturulmayız, boyun eğmeyiz. Biz kadınlar, istediğimiz zaman ne kadar güçlü ve dik durabileceğimizi gösteriyoruz. 278. günde de aynı kararlılıkla duruyoruz ve bundan sonra daha eylemsel bir döneme gireceğiz”

KHK’lı Eğitim Sen üyesi eğitim emekçisi, Ebru Dinçel de kadınların işyerlerinde olumsuz koşullarda çalışmalarına rağmen  ikinci işleri olan evde de toplumsal yeniden üretime zorlandıklarını, bu konuda kreş, yaşlı bakımevleri, çamaşırhane vb. ya da kadının bu görünmeyen emeğinin ücretlendirilmesi gibi taleplerin önem kazandığını, bu taleplerin işverenin devlet dahi olsa karşılanması konusunda isteksiz olunduğunu ama bu taleplerin kazanılması gerektiğini vurguladı ve “İyi ki direniş var, iyi ki kadınlar var, iyi ki kadın dayanışması var” dedi. 

Son toplantı da Yetkin Korkmaz son zamanlarda işçi eylemlerinde bir artış olduğunu çok sayıda işyerinde direniş gerçekleştiğini, bu direnişlerin en önemli sorununun örgütsüzlük ve dayanışmanın yetersizliği olduğunu, sendikaların girdiği yerlerde daha direngen bir duruş olduğunu belirtti. Ancak özellikle belediyelerde işçilerin örgütlü olduğu sendikaların işverenle işçilere rağmen uzlaşma eğilimi içinde olduklarını bu durumun da mücadeleyi olumsuz etkilediğini, birçok belediyede sendikaya rağmen mücadele edildiğini anlattı. İşçilerin arasındaki dayanışmayı güçlendirecek bağlar kurulmasının öneminden bahsetti. Öğretmen Sendikası üyesi Utkun Büyükaşık da işkolunda örgütlenmenin önündeki en büyük engelin işkolunu tarif eden yasadan kaynaklandığını, çalışanların en az yüzde 1’ini örgütlemek gerektiğini ancak işkolu tarifinin muğlak olmasının ve çok sayıda çalışanın kayıt dışı çalışmasının, işten çıkarılmanın çok kolay olmasının çalışanların hem örgütlenmesini zorlaştırdığını hem de mücadele isteğini zayıflattığını vurguladı. 

Hacer Yeşilçay

son yazıları

Trump'ın planına neden karşı çıkmak gerekir
DSİP: Sumud Filosu onurumuzdur!
İzmir’de Filistin'le dayanışma eylemi

ilginizi çekebilir

Abdulhadi_Commentary_April_2012-1
Trump'ın planına neden karşı çıkmak gerekir
dsip gorsel
DSİP: Sumud Filosu onurumuzdur!
WhatsApp Image 2025-09-27 at 12.25
İzmir’de Filistin'le dayanışma eylemi