DSİP’in açıklaması:
“Tutuklamalara son! Özgürlük istiyoruz!
18 Şubat sabahı yapılan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) operasyonlarında gözaltına alınan ve aralarında DSİP Eş Genel Başkanı Şenol Karakaş’ın da bulunduğu 50 kişiden 30’u hakkında tutuklama kararı verildi. Yoldaşımız denetimli serbestlik ile serbest bırakıldı ancak aklımız ve kalbimiz tutuklanan arkadaşlarımızın yanında.
Biz bunun bir gözdağı girişimi olduğunu biliyoruz. Bir yandan Kürt meselesinde diyalog, çözüm lafları edilirken bir yandan da Kürt halkının temsilcileri ve dostları baskılarla, gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya bırakılıyor. Önceki çözüm sürecinden farklı olarak geniş kitlelerin barış taleplerini dile getirilmelerine izin verilmiyor. Bu durum devletin “benim istediğim gibi bir anlaşma” anlayışını dayatmaya çalışmasından kaynaklanıyor.
Legal olduğu son derece açık olan siyasi parti faaliyetleri keyfi biçimde suç sayılıyor. Bu gözaltı ve tutuklama dalgası HDK’yi kriminalize etmeye çalışıyor. HDK’nin “legal görünümlü bir cephe yapılanması ve TBMM’ye alternatif bir meclis olduğu” suçlaması üzerinden bir kez daha basın açıklaması, protesto, miting gibi demokratik hak ve özgürlüklerin yasadışı bir faaliyet gibi gösterilmesi amaçlanıyor.
Demokratik alanın böylesine daraltılması, her an her şeyin- ve hatta geçmişte yapılan eylemlerin bile- suç hâline getirilmesi, sadece bu son tutuklamalarla sınırlı değil elbette. DEM Partili belediyelere atanan kayyumlardan büyükşehirlerdeki belediye meclis üyelerinin tutuklanmasına, Gaziantep’te düşük zam dayatmasına karşı çıkan işçilere yönelik polis şiddeti ve tutuklamalara kadar, toplumsal muhalefete yönelik geniş bir baskı dalgasıyla karşı karşıyayız.
AKP-MHP iktidar bloku, Türkiye işçi sınıfını görülmemiş bir yoksulluk dalgasının içine atmışken, işçi sınıfı başta olmak üzere tüm ezilenlerin hareket etme alanını daraltmak istiyor. Toplumsal muhalefetten ödü patlayan iktidar, korkusu büyüdükçe elindeki sopayı daha belirgin kılmaya çalışıyor.
Susmuyor ve korkmuyoruz! Onlarca yaşam hakkı savunucusunu, gazeteciyi, göçmenlerle dayanışma ören aktivistleri, kadın ve LGBTİ+ hareketinin temsilcilerini, Kürt ve Filistin halklarının dostlarını hedef alan bu saldırıya karşı sessiz kalmayacağız.
Tutuklanan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!
Emek, demokrasi, özgürlük ve barış mücadelemize tek bir adım geri atmadan devam edeceğiz!”
