“Basına sızan 11. Yargı Paketi’nde daha önceki LGBTİ+ karşıtı kanun değişikliği tasarılarının daha da ağırlaştırılarak yer aldığını gördük. Bu tasarıda LGBTİ+ olmak hapisle cezalandırılmayı gerektiren bir suç, kriminal bir durum haline getiriliyor . LGBTİ+ varoluşunun kriminalize edilmesi asla kabul edilemez.
Bu tasarı, bu yılın başında bizzat Erdoğan tarafından ilan edilen ve sonradan revize edilerek süresi on yıla çıkartılan “Aile Yılı” sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Tamamen LGBTİ+ların varlığını bastırmak üzere üzere kurgulanan tasarıda transların cinsiyet uyum sürecine girmesi neredeyse imkansız hale getiriliyor, “hayasızca hareketler” adı altında “biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışlarda bulunan” kişilerin, yani LGBTİ+ların hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
Burada hedefin LGBTİ+’lar olduğu çok bariz ama ifade o kadar muğlak ki, iktidarın çizdiği çerçeveye uymayan herkesin hapisle cezalandırılması işten bile değil. Dolayısıyla tasarının toplumun tüm kesimlerine de gözdağı veriyor. AKP’li bir bakan tasarıdan haberi olmadığını söyledi ama bu tür kanun tasarıları sık sık gündemde tutularak, LGBTİ+’ların üzerinde büyük bir baskı yarattığı gibi, pratik birçok saldırıyı da meşrulaştırma işlevi görüyor.
LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlükleri bütün toplumun sorunudur. Toplumun bir kesimini yakacak ateşin, toplumun bütün kesimlerine sirayet edeceği açıktır. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi olarak LGBTİ+’ların yanındayız; bütün gücümüzle LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlüklerini savunmaya devam edeceğiz. Birleşik mücadeleyle biz bu yasayı çöpe atabiliriz!
LGBTİ+ hakları insan haklarıdır.
Yalnız değilsin lubunya!”