Ukrayna’da Nazilerle mi mücadele ediliyor?
Putin’in iddiası Ukrayna’da faşizme karşı savaştıkları. Ülkenin Cumhurbaşkanı Zelenski sağcı ve ABD yanlısı bir lider, ancak bir Nazi değil. Ülkede 2014’te Rus yanlısı hükümetin devrilmesi sonrası bir “ulusal mit” ve birlik havası inşa ediliyor. Ancak aşırı sağ ve nazi grupları Rusya’nın iddia ettiği kadar merkezi bir rolde değil. Elbette sağcı hükümetlerin politikaları dünyanın her yerinde olduğu gibi Nazilere de daha verimli bir alan sunuyor. Ancak Rus işgali “faşizme karşı bir savaş” değil. Zira Avrupa’nın merkezi siyasetçilerine karşı çıkan aşırı sağcılar uzun yıllar boyunca Putin’e sempatiyle baktılar. Fransa’da Le Pen’in Putin’le pozunun olduğu broşürler dağıtılıyordu. İtalyan aşırı sağının lideri Matteo Salvini de benzer şekilde açıkça Putin’i destekliyordu. İngiltere’de Muhafazakâr Parti’nin lideri Boris Johnson, yıllarca Rus rejimine bağlı oligarklardan bağış aldığı için eleştiriliyor. Putin’in yayın organlarında, Ukrayna’nın Donetsk bölgesinde Rus Emperyal Hareketi adlı aşırı sağcı beyaz üstünlükçü grubun bayraklarının taşındığı gururla söyleniyor. Ukrayna’da savaşan Wagner Grup adlı hareketin birçok aşırı sağcı ağla bağlantıları var. Trump ve ekibi defalarca Putin hakkında övgü dolu sözler sarf ettiler. Dünyada yükselen aşırı sağ ve faşist hareketler gerçek bir tehdit, fakat Rusya gibi devletlerin savaşları hiçbir şekilde “anti-nazi” bir mücadele değil.
—
AKP nerede duruyor?
Türkiye hükümeti, Ukrayna’daki savaşı, uluslararası siyaset arenasında bozulan itibarını düzeltmek için bir fırsata çevirmek istiyor. Bir yandan resmi olarak NATO ile tutum alırken, diğer yandan Putin ile de görüşüyorlar. Bunu “Putin’le dostluklarının Ukrayna’yı desteklemeye engel olmadığı” gibi bir argümanla destekliyorlar. Oysa Türkiye bölgedeki birçok çatışmanın aktif bir parçası ve AKP, kendi egemen sınıfının çıkarları doğrultusunda bölgesel güç olma iddiasıyla buralara müdahil oluyor. Türkiye’nin “barış” için arabuluculuk görüşmelerinin barışla hiçbir ilgisi yok. AKP aynı zamanda SİHA’larla Ukrayna’nın militaristleşmesine aktif olarak katkıda bulunuyor. Dolayısıyla buradaki savaş karşıtları Türkiye’nin NATO’dan ayrılmasını, Putin’le başta Suriye olmak üzere her yerde kurulan ilişkilerin kesilmesini, askeri cephane ve diğer ekipmanların sevkiyatına son verilmesini savunmak zorunda.
—
Mültecilerle dayanışmaya!
Milyonlarca Ukraynalı, savaş nedeniyle sınırları geçerek başka ülkere göç etti. Ortadoğu halklarının yıllardır karşı karşıya kaldığı dram, bu kez Avrupa’nın göbeğinde yaşanıyor. Avrupa hükümetleri bu kez siyasi olarak işlerine geldikleri için bunlara kapılarını açıyorlar ancak ırkçılığın etkileri de birçok yerde hissediliyor. Ukrayna’dan kaçan siyah mülteciler ayrımcılığa uğruyorlar. İngiltere, sadece Ukrayna’da yaşayan aile ferdi olan göçmenleri kabul ediyor. Savaş ilerledikçe mülteciler yıllardır devam eden ırkçılığın kurbanı olacaklar. Türkiye’de ise Ukraynalılar övülerek buradaki Suriyeli, Iraklı, İranlı, Afgan göçmenlere yönelik düşmanlık kışkırtılıyor. Bir yandan savaşa karşı çıkarken bir yandan da tüm göçmenlerle dayanışmayı inşa etmek son derece önemli. Savaştan, ırkçılıktan ve yoksulluktan kaçan herkese tüm sınırlar açılmalı ve insanca yaşama koşulları sağlanmalı.
Ozan Tekin
(Sosyalist İşçi)