Sadece özel bir dini çevreyle sınırlı güce sahip ve seçmen potansiyeli binde yarımı bulamayan Demokrat Parti (DP) Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasında yer alıyor. Ama Meclis’in 3. büyük partisinin yer almamasını bir kenara bırakalım, aynı oy potansiyeline sahip Kürt partilerinden hiç birine yer verilmiyor. Bunun nedeninin izah edilemediği koşullarda güvensizlik sorununu aşmak kolay olmaz.
Dar bir çevre dışında her kesim, bütün siyasal ve toplumsal aktörler, Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti ile Kürtlerle güçlü bir iletişim zemini yaratıldığı konusunda hem fikir. Bu ziyaretin; siyasetin çoğulculaşmasına, demokratik diyalog ve müzakere zeminlerinin geliştirilmesine sayısız yararı olacaktır. Sorunların çözümü ve barışın yolunun açılması için bunlar gerekli.
CHP’nin yakaladığı ilginin oya dönüşmesi ve diyalog zeminlerini güçlendirmek için bu geziden çıkarması gereken oldukça fazla ders var.
Bunların başında AK Parti, “çözüm, açılım” politikalarını ilk dillendirdiğinde iktidar partisiydi ve siyasal geçmişinde rejim mağduriyeti vardı. Mağdurların dünyasına değen bir yanı vardır. Bu hiç de zayıf değildi.
CHP ise iktidar olabilmek için mağdurların oylarına mecbur ve siyasal bagajı rejimin zalimliklerinin yüküyle dolu. Mağdura güven vermesi oldukça zor. Üstelik çok açık ki, tek adam rejiminin Kürtlersiz değişimine, HDP dışındaki muhalefetin gücü yetmiyor. Girilen yolda ilerlemek, bir biçimde mevcudun korunması sonucunu doğuracaktır.
Kürt sorunu başta olmak üzere toplumdaki bütün sorunların çözümüne, AK Parti döneminde olduğu gibi araçsal yaklaşmak güvensizlik yaratır. Güvensizlik sorununun fazlasıyla derinleştiği bu süreçte, Kürtlerde “kendisi için kendi olma” hali ve politikleşme çok fazla yaygınlaştı ve gelişti. Bu dikkate alınmazsa, Kürtlerin bir biçimde oyları alınsa bile, kalplerini kazanmak ve Kürt sorununda barışın önünü açmak çok zor.
CHP, çözümüne talip olduğu dertlerin iyileştirme reçetesini bu diyalog zeminlerini güçlendirerek ve işlevli kılarak oluşturmalıdır. Bunun yol haritasını belirginleştirdiği ve sorunun muhataplarını kapsayıcı bir tarzda yaptığı ölçüde güvensizlik kendiliğinde azalacak, aynı ölçüde demokratik çözümün ve barışın olanakları güçlenecektir.
CHP Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasıyla 6 parti arasında bir düzeyde ilişki geliştirdi. Seçim ittifakına dönüşmesi neredeyse kesin gibi gözüküyor. Ama parlamento dışı muhalefetle, HDP ve Kürtlerle ilişkiyi bugüne kadar olduğu gibi sürdürmekte ısrar etmesi, bunun başarı ihtimalini fazlasıyla zayıflatıyor. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde ve geçiş programının netleştirilmesi sürecinde başka bir yol geliştirilmelidir. Başarı için kapsayıcı olmak ve demokratik bir çerçeve mecburiyeti bu ziyaret sırasında da açığı çıkmış oldu. Ülkende barışın, istikrarın, sürdürülebilir adil bir sosyal kalkınmanın önünü açacak olan böylesine bir siyasettir.
Bu yolun, demokratik dönüşümü hedefleyen bir çerçeveyi tesis etme çabasının, öngörülemeyecek büyüklükte toplumsal hareketi açığa çıkaracağına hiç kuşku yok. Böylesi bir yola girmeye ayak diremeye ve bu konudaki eleştirileri, önerileri geçiştirmeye bir süre daha devam ederse helalleşme siyasetinin yaratığı politik enerji buharlaşacaktır. Barışa dair umut ve beklentiler bir kez daha geleneksel siyasete heba edilecek.
Hakan Tahmaz