KKM yani Kur Korumalı Mevduat uygulaması 2021 yılında başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizi “nas” olarak tanımlamış ve aşağı indirilmesini istemişti.
Buna büyük para sahipleri ve küçük yatırımcıların tepkisi dolara yönelmek oldu. TL’nin hızla değer kaybedişini önlemek adına KKM icat edildi.
Şirketler ve gerçek kişilerin TL cinsinden paraları gerek faiz gerekse kurdaki artışa bağlı olarak hesaplandı.
Dört yıl içindeyse, gelir dağılımında en üst dilimde yer alanlara servet transferi gerçekleştirilirken devasa bir zarar oluştu.
Üstelik KKM kurdaki yükselişi önleyemedi. Uygulamanın birinci yılında TL’de düşüş yani paranın değersizleşmesi devam etti.
Geçen süre zarfında Merkez Bankası, piyasanın dolar ihtiyacını karşılamak ve kuru kontrol altında tutmak için döviz cinsinden rezervlerini “arka kapıdan” satmaya devam etti.
Sonuç KKM kaynaklı zararın 833 milyar liraya ulaşması oldu.
2023’te Mehmet Şimşek’in göreve getirilmesi ile birlikte yaptığı ilk şeyler vergileri artırmak ve faizleri yükseltmek oldu. Bunun üzerinden KKM’den çıkışlar başlasa da hala bu hesapta duranlar var.
Vergilerimiz KKM’nin yarattığı zararı kapatmak için kullanılmamalı. Bu zararı bizzat iktidar ve yüksek maaşlı ekonomi bürokratları kendi ceplerinden ödemelidir.