Türkiye’nin birçok yerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) binaları bir kez daha saldırıya uğruyor, yakılmak isteniyor.
Birçok yerde Kürt illerine giden otobüslere saldırılıyor.
Ankara’da mevsimlik Kürt işçiler linç edilmek istendi. İstanbul’da bir kişi telefonda Kürtçe konuştuğu için ülkücüler tarafından dövülerek öldürüldü.
Irkçı kalkışmanın başını MHP’li ve BBP’li faşistler çekiyor. CHP ve Vatan Partisi de “teröre lanet” yürüyüşleri düzenliyor. Devlet, Cizre’de sokağa çıkma yasağının uygulandığı son üç günde çocuklar da dahil olmak üzere toplam 7 kişiyi öldürdü.
Saldırı dalgası sürerken Tuzla’daki Ermeni yetimhanesi Kamp Armen’de süren direnişe de faşistler saldırmaya çalıştı.
Savaşın sorumlusu AKP ise saldırılara uygun ortamı hazırlayacak şekilde Kürtleri hedef göstermeye devam ediyor. Irkçı Burhan Kuzu, “Gebertilen teröristlerin muayenesi mutlaka yapılmalıdır. Görülecektir ki, önemli bir bölümü sünnetsiz. Uyan Kürt kardeşim ne olur uyan artık” dedi.
Türkiye devletinin “Kürt yoktur” ile başlayan inkâr, imha ve asimilasyon politikalarının sonucunda çıkan savaşta, 30 yılda 50 bin insan öldü.
İnsanların anadilleri yasaklandı, Kürtler cezaevlerinde işkenceler gördü, 17 bin failimeçhul cinayet işlendi, köyler yakılarak milyonlarca kişi göç ettirildi.
Türkiye halkı, on binlerce gencin hayatını kaybettiği bu savaşın bitmesini istiyor. AKP savaşı başlattıktan sonra dahi toplumun en az üçte ikisinin çözüm istediği biliniyor.
Faşist saldırıların durdurulması, ırkçılığı geriletecek bir barış hareketinin sesini yükseltmesiyle olacak.
Savaş isteyenleri susturacağız.
Bu abluka dağıtılacak, barış isteyenler kazanacak!