TRT Haber, CNN Türk, A Haber, NTV ve Habertürk’ün ortak yayınına katılan Başbakan Binali Yıldırım, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) gerçekleşen referandum ile ilgili açıklamalar yaptı. Yıldırım, “Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim, bir inatlaşmaya gitti ve bu referandumu yapıyor. Biz açıkça ifade ettik. Bu referandum, gayrimeşrudur. Referandumun sonuçları hiçbir şekilde tanınmayacaktır, yok hükmündedir. Bölgedeki barış ve istikrara hiçbir katkısı olmayacak. Var olan kaosu, krizi ve sorunları daha da artıracaktır. Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin kişisel ihtirasları sonucu alınmış bir karardır. Ne Kürtlere ne Araplara ne Türkmenlere ve diğerlerine herhangi bir umut ve gelecek vaadeden bir iş değildir. Daha fazla ızdırap, daha fazla acı, daha fazla gözyaşı kararı verilmiştir. Türkiye, elini, kolunu bağlayıp, bekleyecek değil. Uyarılarımızın yanı sıra MGK’da, Bakanlar Kurulu’nda, TBMM’de tezkere oylaması yapmak suretiyle atılacak adımlara esas olacak kararlarımızı verdik” dedi.
“Türkiye elini kolunu bağlayacak, bekleyecek değil”
“Türkiye elini kolunu bağlayacak bekleyecek değil. Uyarılarımızın yanı sıra, MGK’da Bakanlar Kurulu’nda ve en son da geçtiğimiz cumartesi günü TBMM’de tezkere oylaması yapmak suretiyle atılacak adımlara esas olacak kararlarımızı verdik. Kararlar esasında üç grup altında ele alınacak. Bir tanesi, ekonomik boyuttaki karar. İkincisi siyasi diplomatik alanda yapılacak çalışmalar. Üçüncüsü de güvenlik ve askeri boyutta yapacağımız çalışmalar” diyen Yıldırım, “İnatla Kerkük gibi Musul gibi anayasayla tanınmış sınırlar dışında bu referandumu yapma inadı bir anlamda sıcak bir çatışmaya da zemin hazırlamıştır. Bunun da bedeli oradaki günahsız sivil insanlara olacaktır. Bizim bundan sonraki adımlarda Irak Merkezi Yönetimi’ni daha fazla doğrudan muhatap alarak ona göre kararlarımızı vereceğiz” şeklinde konuştu.
“Türkmenlere dönük kıyım olursa harekete geçeriz”
Yıldırım, Türkmenlere ilişkin bir kıyım olursa Türkiye’nin harekete geçeceğini de belirterek, “Bizim 40 yıldır terörle mücadelemiz var. Sıcak takip meşru hakkımız, egemenlik hakkımızdan doğan sıcak takip meselesi de var. Bunlar devam ediyor, bu olaylarla alakası yok. Biz sınırlarımızın güneyindeki PKK terör kamplarına her zaman hava harekatı yapabiliriz, yapıyoruz da. Bundan sonrası askeri boyutu, bizim aldığımız bu kararlara karşı… Diyelim ki hudut kapısından Bağdat’a geçiş yapacağız. Buna karşı bir engelleme sıkıntı oluşursa tabi ki biz gerekli güvenlik tedbirlerini almak zorundayız. Bunu da Irak Merkezi Hükümeti’nin koordinasyonuyla yapacağız. Türkmenlere karşı orada bir büyük bir kıyım, yok etme hareketi tekrar başlatırsa buna da duyarsız kalmamızı kimse beklemesin” dedi.
Tampon bölge oluşturulmasının düşünülmesi için henüz erken olduğunu vurgulayan Yıldırım, Kürtlerin bağımsızlığına karşı olmadıklarını söyleyerek “Bunlar yaşandıktan sonra Irak’ın Kuzeyindeki bölgesel yönetime, onların yaşaması için, izolasyona rağmen oradaki insanların sıkıntılarının giderilmesi için gösterdiğimiz iyi niyet ve gayretin bundan sonra devam etmesi söz konusu değil. Bunun bilinmesi lazım. Kürtlerin bağımsız olmasına Türkiye niye itiraz ediyor deniyor. Böyle bir şey yok kardeşim. Sorun zaten yıllardan beri sıkıntılarla gelmiş bir toplumun, Kürdün, Ezidinin, Arabın daha büyük belalara muhatap olmaması için dostça uyarımızı yaptık. Ama anlayana” şeklinde konuştu.
Operasyon var ama savaş yok!
“ABD Başkanı, Cumhurbaşkanımızla yaptığı toplantıda bu referandumun yanlış olduğunu, erteleme değil yapılmaması gerektiğini kamuoyuna açıkladılar. Ama Amerika’da başka yetkililer, ‘bu ertelensin, zamanlaması doğru değil’ Bizim dediğimiz, ne bugün ne sonra. Hiçbir şekilde böyle bir referandum meşru değildir. Tabi İsrail’in kendi hesapları var, iç sorunları var. Yani oradaki yapılan açıklamalar kuvvetli resmi bir açıklamaya dönüşmedi. Bu yönde münferit açıklamaları duyuyoruz. Bunda şaşılacak bir şey yok. Tatbikata, askeri personel, subay veya uzman düzeyinde katılım olacağı konusunda bir bilgi var. İran ile farklı bir işbirliğimiz var. Tatbikata katılma şeklinde değil, orada yaşanabilecek gelişmelere karşı hem PKK ile mücadele, hem Kerkük başta olmak üzere yaşanabilecek gelişmelere karşı işbirliği yapacağız” diye konuşan Yıldırım bunun topyektün bir savaş olarak değerlendirilmemesi gerektiğine vurgu yaparak “Bunları savaş diye nitelemek yanlış olur. Keza Irak tarafında da aldığımız tedbirler bu anlamsız, sözde referandum kararından sonra oradaki terör unsurlarının daha da cesaretlenerek ülkemize yönelik faaliyetlerini artırmamalarını önlemeye yönelik. Vatandaşlarımız rahat olsun, savaşa falan girdiğimiz yok. Endişe havası oluşturmayalım. Bunlar noktasal operasyonlardır” dedi.