Türkiye’de tekstil sektörünün merkezi olan Gaziantep’in Başpınar ilçesinde büyük bir mücadele var.
Grev dalgası
Organize Sanayi Bölgesi’nde Şubat ayının başında dört fabrikada başlayan fiili grevler kısa sürede 20’den fazla fabrikaya yayıldı. Binlerce işçi patronların yüzde 30 ücret artışı dayatmasına karşı üretimi durdurdu. Çoğu işçi hafta boyunca çalışıp, ayda 20 bin lira maaş alıyor. Bazıları ise yevmiye karşılığı çalıştırılıyor. Sefalet zammına karşı fabrikaların önünde direniş çadırları kurdular.
Birkaç fabrikada grevler yüzde 40 ve yüzde 45 ücret artışı elde ederek kazanımla sonuçlandı. Bu durum tüm işçilere örnek oldu ve birleşik mücadeleye giriştiler. İşçileri temsil eden BİRTEK-SEN bu büyük mücadelenin başını çekti.
Devasa servetlere sahip olup işçilere düşük ücreti reva gören patronların imdadına iktidar yetişti. Gaziantep Valiliği, şehirdeki eylemleri 15 günlüğüne yasakladı. Polis, direniş çadırlarını söktü. BİRTEK-SEN, “hukuksuz kararı” tanımayacağını duyurdu ve işçileri ilçedeki meydanda basın açıklamasına çağırdı.
Açıklama öncesi sendika başkanı Mehmet Türkmen gözaltına alındı. Eylem yerine gelen işçilere polis müdahale etti. Türkmen önce serbest bırakıldı fakat ertesi gün tutuklandı. Tüm bunlar haklı bir işçi mücadelesine karşı devletin patronlar lehine nasıl tutum aldığını gösteriyor.
AKP patronların partisidir
O patronlardan biri de AKP Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan. Çelikaslan’ın patronu olduğu Çelikaslan Tekstil’de yüzde 30 olarak verilen sefalet zammını kabul etmeyen tekstil işçileri yüzde 50 zam talebiyle iş bıraktı. AKP’li vekil fabrika önünde direnişe geçen işçileri zorla içeriye sokmaya çalıştı. Buna itiraz eden sendikacı Mehmet Türkmen ile girdiği tartışma ile tüm ülkede tanınır hale geldi.
AKP, kurulduğu günden bu yana en büyüğünden en küçüğüne tüm patronların çıkarları doğrusunda ülkeyi yöneten bir partidir. Nitekim 22 yıllık iktidarı boyunca çok sayıda grevi yasakladı. Oysa grev, işçilerin haklarını kazanması için yegane demokratik mücadele yöntemidir.
İhracatçı patronlar daha fazla kazansın diye TL’nin değerini bile bile düşüren, türlü teşviklerle kamu kaynaklarını onlara transfer eden bu iktidar Başpınar işçisini susturmak istiyor.
Fakat grevler ve direnişler işçilerin kolektif mücadelesi için bir okuldur. Bunlara katılan işçiler değişirler ve her seferinde daha büyük mücadelelere, kazanımlara erişebilirler. Sendikal örgütlenme ise mücadelenin sürekliliği koruyarak hayati bir rol oynar.
BİRTEK-SEN başkanı tam da bu yüzden tutuklandı. Bu işçilere verilen bir gözdağıdır. Fakat Başpınar’dan gelen haberlere bakılırsa baskı ve yasaklar, korku değil öfke yaratmış durumda.
Tüm işçiler, direnen tekstil işçileriyle dayanışmalıdır. Onlar kazanırsa hepimiz kazanabiliriz.
(Sosyalist İşçi)
