Baskın seçim süreci baskıyla başladı

AKP-MHP ittifakının baskın seçimi, rakiplerinin her türden yöntemle engellenmesi fikri üzerinde yükseliyor. İki olay demokrasinin nasıl askıya alındığını ve askeri vesayet ve baskıcı devlet geleneğinin nasıl diriltildiğini gösteriyor.

Baskın seçimin, İP’in seçimlere katılmasının engellenmesi ve MHP’nin böylece ülkücü oyları toplaması hedefine sahip olduğu anlaşıldı. Akşener’in adaylığının engellenmesi, CHP’nin desteğiyle boşa çıkartılırken, AKP’lilerin buna tepkisinde saldırganlığın dozu planlarının bir noktada bozulduğunu gösterdi.

Taraflar yalanlamadığı için bir iddia olmaktan çıkan Gül’ün adaylığını engellemek için Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın helikopterle bahçesine inmesi, Erdoğan ve AKP’nin yenilgiden ne denli korktuğunun kanıtı olduğu gibi baskıların ulaştığı noktayı da sergiledi.

Daha birkaç sene önce askeri darbelere karşı çıkarken ordunun siyasetten elini çekmesi gerektiğini söyleyen AKP önde gelenlerinin bu gelişmeyi nasıl sindirebildikleri belirsizliğini koruyor. Tam da 28 Şubat darbesini gerçekleştiren generallerin yargılandığı ve ceza aldığı günlerde, bizzat Genelkurmay başkanı ve Cumhurbaşkanının sözcüsünün birlikte Abdullah Gül’ü ziyaret etmesini, taraflar tersi bir açıklama yapmadığı sürece, buram buram vesayet kokan bir gelişme olarak görmek zorundayız.

Gelişme bu kadar kritik bir öneme sahipken, AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan’ın “Genelkurmay Başkanımız görüştü mü bilmiyorum ama bir lider genelkurmay başkanıyla görüştüğü için aday olmuyorsa hiç olmasın” açıklaması ise “yavuz hırsız ev sahibini bastırır”.

Bu açından şeffaflık istiyoruz: Akar, Abdullah Gül’le ne konuşmuştur? Bu görüşme neden kamuoyuna açıklanmamaktadır?

Yüksek Seçim Kurumu adı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık için geçen ve üstelik bir önceki cumhurbaşkanı adayına baskı yapılıp yapılmadığı konusunda, bu baskının seçim sürecini gölgeleyip gölgelemediği konusunda bir açıklaması olacak mı?

Bizler,eski rejime de bu rejimin temel yöntemlerini devralan yenisine de karşıyız. Askerin siyasal alan üzerinde AKP-MHP ittifakı eliyle böyle roller oynaması darbelere karşı olan halkın çoğunluğunun aleyhinedir.

(Sosyalist İşçi)

ilginizi çekebilir

DavidOkonyanArmenianGenocide2
Üç şehirde söyleşi: 110. yılında 24 Nisan
nehirden
İstanbul'da Filistin protestosu: “Maersk’a geçit yok, İsrail’e ambargo”
test
Şenol Karakaş ile perspektifler 3 | Sırrı Süreyya Önder, Çözüm Sürecine Saldırılar, 19 Mart Sonrası Hareketin Geleceği