Christopher Street Day (CSD) Hareketi, 15 Şubat Cumartesi günü “Aşkı Seç” sloganıyla 50’den fazla şehirde sokağa çıkma çağrısında bulunuyor. Kampanya yönetiminde yer alan Marcel Voges, bu çağrının nedenlerini aşağıdaki röportajda açıklıyor:
15 Şubat’ta, saat 11:55’te, yani 12’ye 5 kala, 50’den fazla şehirde “Aşkı Seç” sloganıyla kuir topluluğu sokağa çıkacak. İlk duyuruda sadece 25 şehirden söz ediliyordu. Bu büyük sıçramayı nasıl açıklıyorsunuz?
Bu sıçrama, kuir topluluğunun mevcut toplumsal gelişmelere tepki verme isteğinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. İnsanlar dayanışma ve eylem peşinde. “Aşkı Seç” sloganı tam da bu duyguyu yakaladı. Almanya CSD Hareketi’nin tarihinde ilk kez kışın gösteriler yapılacak; bu, bölünmeye izin vermeyeceğimizin ve kuir karşıtlığına karşı birleşeceğimizin açık bir işareti.
23 Şubat’taki Federal Meclis seçimleri kuirlerin kaderini mi belirleyecek?
Evet, bu seçim toplumun gideceği yönü belirleyecek: Bölünmek mi istiyoruz, birlik olmak mı? Nefrete teslim mi olacağız, yoksa kendi hayatımızı mı yaşayacağız? Kuir karşıtlığının giderek kabul görmesi, bizi dikkatli olmaya zorluyor. Saat 12’ye 5 var ve eğer mevcut durum devam ederse, önümüzdeki yıllarda daha büyük mücadeleler vermemiz gerekecek. Bu yüzden hazırlıklı olmak çok önemli.
Temel taleplerinizden biri “Nefret suçları ve nefret söylemiyle mücadele”. Federal hükümetin somut olarak ne yapması gerekiyor?
Öncelikle, kuir karşıtı suçların daha iyi kayıt altına alınması şart. Böylece gerçek verilere ulaşabilir ve gizli kalmış vakaları ortaya çıkarabiliriz. Dijital alanda yanlış bilgilere ve anonim nefret söylemlerine karşı daha kararlı olmalılar. “Kuir Yaşam” Eylem Planı geliştirilmeli, şiddet karşıtı projeler genişletilmeli ve finanse edilmeli. Artık boş vaatler yetmez, net hedefler ve bağlayıcı önlemler gerekli.
İkinci temel talebiniz olan kuir topluluk ve danışmanlık yapılarının korunması, öncelikle eyaletlere ve belediyelere yönelik olmamalı mı?
Bu sorumluluk federal hükümet, eyaletler ve belediyeler arasında paylaşılmalı. Özellikle kamu fonlarının azaltıldığı bir dönemde, kuir yapıların korunması önemli. Federal hükümet, kuir projelerin ilk kesintiye uğrayanlar olmasını engellemek için eyaletlerle işbirliği yapmalı. Federal destek programları da burada kritik önem taşıyor.
“Ampel” (Yeşiller/SPD/FDP Koalisyonu), kuir insanların haklarının anayasaya alınması için çaba göstermek istedi, Union’un (CDU/CSU İttifakı) bazı üyeleri de buna onay verdi. Ama somut bir kazanım elde edilemedi. Bu başarısızlığı nasıl açıklıyorsunuz?
Bu, açıkça federal seviyede CDU/CSU’nun sorumluluğu. Anayasa değişikliğini yıllarca engellediler. Union liderliğindeki eyalet hükümetleri de yeterince baskı yapmadı. Ampel’den de daha fazla çaba ve kamusal baskı beklerdik. Bu başarısızlık gerçekten üzücü.
Kuir haklarının Anayasa’da yer alması neden önemli?
Haklarımızın anayasal güvence altına alınması önemli, çünkü bazı partiler kazanılmış haklarımızı bile geri almayı istiyor. Anayasa bizi geçmişte korumadı – Madde 175’i hatırlayın. Siyasi gelişmeler göz önüne alındığında, haklarımızın tekrar yok olmaması için önlem almalıyız.
Kampanya web sitesinde “CSD hareketi öneriyor: Kalbinin istediğini seç!” yazıyor. Somut bir seçim önerisi veya uyarısı yok. Neden?
Yaptığımız partiler arası karşılaştırma çalışması, hangi demokratik partilerin kuir politikaları geliştirmeyi istediğini açıkça ortaya koyuyor. Biz insanları bilgilendirmek istiyoruz, ancak hangi partilerin tercih edileceği noktasında tarafsızız. Çünkü çoğunluk toplumunun güvenini kazanmak ve bir partiyi tercih ettiğimiz izlenimini vermemek istiyoruz. Ancak, Anayasa Mahkemesi tarafından izlenen sağcı partileri kesinlikle reddediyoruz.
İlk çağrıdan sonra Federal Meclis’te AfD’ye karşı kurulan ittifak çöktü. CSD Hareketi olarak bununla nasıl başa çıkmayı düşünüyorsunuz?
CSD Hareketi yeni zorluklarla karşı karşıya. Haklarımızı geri almak isteyen partilere karşı çıkmak için stratejiler geliştirmeliyiz. Bu sadece Özbelirlenim Yasasını yürürlükten kaldırmak isteyen CDU için değil, aynı zamanda Sahra Wagenknecht ittifakı için de geçerli. Ancak, ani tepkiler bu konuda etkili olmayacaktır. Sorunlarımızı uzun vadede nasıl yeniden gündeme getirebileceğimize dair geniş bir tartışmaya ve sürdürülebilir stratejilere ihtiyacımız var.
“Aşkı Seç” kampanyası nasıl ortaya çıktı?
Başlangıçta kampanyanın sonbaharda yapılacak olağan federal seçimler için, tüm CSD sezonu boyunca yürütülmesi planlanıyordu. Ancak daha sonra erken seçim geldi. Neyse ki iyi hazırlanmıştık ve hızlı tepki verebildik. Bazı fikirleri hayata geçirmemiz mümkün olmadı ama hepimizin bildiği gibi elmaslar baskı altında oluşur. Ya da birbirimize söylediğimiz gibi: “Hiçbir şey yapmamaktansa, bir şeyler yapmak daha iyidir.”
Kaynak: queer.de
