Dünyanın en tehlikeli teröristleri geliyor: 15-16 Kasım’da Antalya’da G-20 zirvesi

Küresel kapitalizm, Avrupa’dan yayılan krizle nasıl baş edeceğini bulamıyor. Dünyadaki en zengin yüzde 1’lik kesimin serveti, geri kalanının toplamına yaklaştı. Her yerde işçiler ve yoksullar, iklim felaketleriyle boğuşuyor. 15-16 Kasım’da Antalya’da toplanacak G20 zirvesi, küresel sorunlara çözüm yeri değil, sorunun ta kendisi.

Antalya Belek’te bir tatil merkezinde toplanacak liderler zirvesi hakkında magazin haberleri yayınlanıyor: ‘Organizasyon, 250 dönüm üzerine inşa edilen ve 250 milyon TL’ye mal olan bir otelde yapılacak. Otelin etrafı binlerce metrelik jiletli telle çevrildi’, ‘Zirveye katılan heyetler, 22 farklı otelde konaklayacak…’, ‘Obama golf oynayacak’, ‘Erdoğan lüks villada kalacak…’, ‘Lüks villaların içinde disko bile var…’

11 bin polis ve jandarmanın koruması altında toplanacak G20 liderler zirvesi, Türkiye medyasının tasvir ettiği şekilde eğlence organizasyonu değil. Zirve, savaş rüzgarlarının ortasında toplanıyor.

Ukrayna’dan Suriye’ye: Oligarkların savaşı

G20’nin, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 14 üyesi Suriye’de savaşta. ABD ve müttefikleri Avustralya, Fransa, Suudi Arabistan, Türkiye ve İngiltere savaş uçakları, IŞİD bahanesiyle Suriye’yi bombalıyor. Kanada, Almanya, Güney Kore ve Avrupa Birliği, ABD’nin savaş koalisyonuna silah, uzman ve para yardımı yapıyor. Suriye’de rejime karşı muhalefet eden ÖSO ve bazı İslamcı gruplar ile Kürtlerin silahlı gücü YPG’yi destekliyorlar.

Rusya savaş uçakları da IŞİD bahanesiyle Suriye’yi bombalıyor. Çin, Rusya ile müttefik. Esad rejimine birlikte ekonomik ve askeri yardım yapıyorlar.

Arap devrimleri savaş ve darbe ile ezilirken, umut, yerini bölgeyi yeniden paylaşmak ve dünya çapında egemenlik kurmak isteyen iki emperyalist kampın savaşına bıraktı. Suriye bunun sahası yapıldı ve bedelini halklar ödüyor.

G20 zirvesinin asıl gündemi savaş politikaları olacak. Dünyadaki silahların üreticisi ve kullanıcısı olan devletler ve liderleri yüz binlerce insanı yok eden en tehlikeli teröristler.

Kirli enerji dayatması

Dünyanın iklimini değiştiren, dünyayı insan ve birçok canlı türü için yaşanmaz bir yere dönüştüren kapitalist sistemin enerji tercihleri ve önümüzdeki dönem politikaları, G20’nin ikinci önemli gündemi.

Aralık ayında Paris’te Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi toplanacak. Burada, devletler sera gazı emisyonlarını hangi oranda kısacaklarına karar verecek. Antalya’da toplanan G20 zirvesinde bu konuda uzlaşmanın sağlanması ve enerji bakanlarının ortak bir deklarasyonla taahhütlerini dünyaya duyurması bekleniyor.

Yakından bakıldığında ise devletlerin insanları ve canlıları kurtarmaktan çok, sera gazlarını indirmekten kurtulmak için çaba gösterdiği görülüyor. Hiçbir devlet kömür, petrol, doğalgaz kullanmaktan vazgeçmeye yanaşmıyor. Oysa bilim insanları, fosil yakıtlara dayalı kirli enerjiden toptan vazgeçilip yenilenebilir enerji tüketilmesi uyarasını çoktandır yapıyor.

Yenilebilir enerji G20’nin bir gündemi. Konuştukları, güneş, rüzgar, jeotermal gibi yenilenebilir doğal kaynaklardan 7 milyar insanın nasıl yararlanacağı değil; yenilenebilir enerjinin piyasa ekonomisi tarafından nasıl kullanılacağı ve bu alandaki rekabetin örgütlenmesi.

Şu ana kadar 1 derecelik ısı artışı atmosferde ve denizlerde gerçekleşti. 2 derecelik bir ısı artışı felaket olacak. Devletler ise radikal önlemler almak yerine temsil ettikleri sermaye gruplarının nasıl kâr etmeye devam edeceğinin pazarlığını yapacak. 7 milyar insanın hayatı, bir avuç kapitalistin çıkarlarından önemsiz.

G20 %1’e hizmet ediyor

– Dünyadaki en zengin yüzde 1’lik kesimin varlığı, 2009’da yüzde 44 iken, 2014’te yüzde 48’e yükseldi.

– En zengin yüzde 1’lik kesiminin elinde 110 trilyon dolar bulunuyor. Bu miktar, dünyanın en yoksul yüzde 50’lik kısmını oluşturan insanların elindeki toplam varlığın 65 katına denk.

– En zengin 85 kişinin serveti, en fakir 3,5 milyar insanın toplam malvarlığına denk

– En zengin yüzde 1, 2016’da küresel servetin yarısından fazlasına sahip olacak.

G20 nedir?

Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Japonya, Güney Kore, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Türkiye, İngiltere, ABD ve Avrupa Birliği’nin, yani küresel gayrisafi milli hasılanın yüzde 85’ini ve global ticaretin yüzde 80’ini elinde bulunduran 20 devletin üyesi olduğu örgütlenme. G20 zirvelerine katılan liderler, 7 milyar insanın hayatını ilgilendiren ekonomik ve siyasi kararlar alıyor.

G8 nedir?

G20’de alınan kararlar, bu devletlerde yaşayan dünya nüfusunun üçte ikisine ve geri kalana uygulansa da, asıl karar merci G8. ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada ve Rusya’nın üyesi olduğu en gelişmiş 8 emperyalist devlet, dünyanın asıl efendileri ve geri kalan ekonomiler onların yakınına bile yanaşamıyor. 8 devletin kararları G20 zirvesine hakim oluyor. Her iki küresel kapitalist örgütlenme de, dünyadaki üretim araçlarını elinde bulunduran küresel burjuvazinin, sınırlarla uluslararası işçi sınıfına dayatacağı ekonomik politikaların belirlendiği yer.

20 teröristten biri

Önceki Cumhurbaşkanı, “Böyle giderse Allah göstermesin G20 üyeliğinden düşeriz” demişti. Peki Türkiye, G20 zirvesine nasıl gidiyor ve ne bekliyor?

Zirvenin gündemi savaş. Türkiye kendi sınırları içinde PKK ile savaşı başlatmışken, ABD’nin savaş koalisyonunda yer alarak Irak ve Suriye’yi bombalıyor.

Türkiye son 10 yılda atmosfere en fazla karbondioksit yollayan ülkeler arasında. G20 zirvesinde Türkiye, sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21 oranında indirmeyi deklare edecek.

2012- 2030 yılları arasında toplam sera gazı emisyonlarını 430 milyon tondan 929 milyon tona çıkarmayı planlayan Türkiye’niin indirimi sadece bir etiket. Kömür ve petrolden vazgeçmeyen Türkiye, sera gazı emisyonlarında yüzde 116 oranında bir artış hedefliyor.

Savaştan kaçan 2 milyondan fazla Suriyeliyi kendi sınırları içinde tutan Türkiye, küresel göçmen krizinin kendisine sağladığı avantajı kullanarak savaş ve iklimin katili politikalarına G20’de destek arayacak.

ilginizi çekebilir

nikolas-gannon-DNN_008JieA-unsplash
Gazze'de soykırım sürüyor, küresel intifada büyümeli
hloho
"Taha Elgazi’yi sınır dışı etmek hukuksuzluktur"
photo_5859679747028666432_x
Marksizm ve hayvan meselesi