İHD’nin 21 Temmuz-24 Eylül tarihlerini aktaran verilerine göre, son 67 günde ölen sivillerin sayısı 85’e yükseldi. Diyarbakır ve Şırnak başta olmak üzere 10’a yakın ilde çatışmalar yaşandı.
Diyarbakır ve ilçelerinde yaşanan çatışmalar, 12 sivilin ölümüne yol açtı. Ağustos sonuna kadar Şırnak ve ilçelerinde çatışmalarda ölen sivi sayısı 13 oldu. Artan çatışmaların adreslerinden Hakkari’de de 4 sivil hayatını kaybetti. Yeniden başlayan operasyonlar, sınır ötesindeki sivilleri de vurdu. TSK’nın hava harekâtında Kandil bölgesindeki Zergele köyünde 8 sivil öldü. Ölümler eylül ayında da devam etti. Sivil ölümlerinin artmasına yol açan gelişmelerden biri de Cizre’deki sokağa çıkma yasağı oldu. 9 günlük sokağa çıkma yasağı sırasında hayatını kaybeden sivillerin sayısı kayıtlara 21 olarak geçti. Söz konusu ölümlerin önemli bir bölümü kırsal bölgelerde değil şehir merkezlerinde gerçekleşti. Çatışmalı ortam, sokağa çıkma yasağı gibi nedenler bilançoyu daha da ağırlaştırdı.
İHD, Mazlum-Der, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve bölge baroları başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum örgütünün farklı tarihlerde yaptığı incelemeler, ölümlerin büyük kısmının devletin güvenlik güçlerinin açtığı ateşten kaynaklandığını gösteriyor.
Şırnak Beytüşşebap’taki sivil ölümlerini incelemeye giden HDP, DBP ve DTK heyetleri de açıklamalarda bulundu.
Heyette, Batman milletvekili Saadet Becerekli, Diyarbakır milletvekilleri Altan Tan ve İmam Taşçıer ile Hakkari milletvekili Nihat Akdoğan’ın yanı sıra MYK ve PM üyeleri ile DTK ve DBP yetkilileri yer aldı.
Rapor hazırlanacak
Heyet, ilçe merkezi ve havan topuyla vurulan evin bulunduğu Setkar (Hisarkapı) köyünü ziyaret etti, yıkılan ve yakılan evleri ziyaret eden heyet yaşamını yitiren ailelere de taziye ziyaretinde bulundu.
Heyet, incelemede bulunduktan sonra yaşananlara ilişkin rapor hazırlayacaklarını belirtti.
“Bombalar rastgele kullanıldı“
Heyetin Setkar köyü ziyareti esnasında konuşan HDP Hakkari milletvekili Nihat Akdoğan, devletin sivil alanları bombaladığını ifade etti.
Çatışma alanından 15 kilometre uzak alanların askerler tarafından havanla dövüldüğünü belirten Akdoğan, bu bombaların rastgele kullanıldığını, evinin önünde çay içenlerin atılan havanlardan dolayı hayatını kaybettiğini söyledi:
“Havan atıldığında burada onlarca çocuk oyun oynuyordu. Havan atan kişiler bunu bilmiyorlar mıydı? Burada hedeflenen çok büyük bir katliamdır.”
“Her gün çatışma olmaksızın sivil yurttaşların yaşadığı alanlara havan topu atılıyor. AKP din ticareti yapıyor. Evdeki Kuranlar paramparça olmuş durumda.”
“Bu katliamları İsrail bile yapmadı. Bu köyde katliam yapan zihniyet ambulans şoförünün de hayatını elinden aldı ve sonra inkâr etmeye kalkışıyorlar.”
“Birden fazla havan atıldı“
Yaşamını yitiren 3 kişinin komşusu olan Salih Temel de, köye birden fazla havanın atıldığını belirterek, havanların çok sayıda eve zarar verdiğini ifade etti.
Yaralıları hastaneye götürdükleri esnada da köylerinin bombalandığını aktaran Temel, “Biz zor bela yaralıları bir araç ile hastaneye götürmeye çalıştık. Beytüşşebap girişinde polislerin bizi taramasından çekindiğimiz için geri dönmek zorunda kaldık. Yaralılarımızı Uludere’ye doğru yolla çıkardık” dedi.
Heyet, köylülerden ve kent merkezinde bulunanlardan bilgi aldıktan sonra kentten ayrıldı.