İzmir yangınlarının acı bilançosu ortaya çıktı

Seferihisar ve Menderes’te çıkan orman yangınları 10 bin hektarlık alanı küle çevirdi. Zeytinlikler ve bölgeye özgü türler yok oldu. Çok sayıda hayvan öldü. Verimli tarım alanları artık yok.

İklim krizi koşullarında, yüksek sıcaklık, fırtına ve insan hataları üst üste binince ortaya büyük felaketler çıkıyor. İzmir’de dört gündür devam eden yangınlar hem doğal hem de ekonomik yıkımı getirdi.

10 bin hektar, kabaca 14 bin futbol sahası büyüklüğünde bir bölge. Uydu fotoğrafına bakıldığında yangının iki yerde başladığı görülüyor.

Yangının etkilediği yerler tarım arazileri ve doğal alanlar. 50 bin küçükbaş hayvanın beslendiği meralar yandı. Arılar öldü. Sayıları hesaplanamayacak kadar çok yaban hayvanı yaşamını yitirdi. Bölgenin eski haline dönebilmesi için yıllar ve yıllar gerekiyor.

Yangınlar, İzmir’e oldukça yaklaştı. Bazı evler tamamen yok oldu. Çok sayıda insan, yaşadıkları yerlerden ayrılmak zorunda kaldı.

Trajedinin ortasında büyük mücadeleler de yaşandı. Orman yangınlarına karşı mücadele öncelikle karadan olmalı. İtfaiye, belediye, orman işçileri fedakarca yangınla savaştı. Hem emekçiler hem bölge sakinleri hayvanları kurtarmak için seferber oldu.

34 derece sıcaklıkta 75 kilometre hızında poyrazın estiği sırada meydana gelen yangınların ilk gününde havadan müdahale pek mümkün olmadı. 2. gününde 4 uçak ve 15 helikopterin yangınla savaşa katıldığı duyuruldu. Bölgedeki okurlarımızın aktardığına göre bazı yerlerde çok yoğun müdahale olurken, bazı yerlerde bu olmadı. Yangın diner gibi gözükse de her seferinde başka bir yerde yeniden canlandı. 3. günde kül yağmurları nedeniyle nefes almak zor hale geldi. Bugün dördüncü gün. Yine fırtına bölge sakinleri, hayvanlarla birlikte, yangınların yönüne göre yer değiştirmek zorunda kalıyor.

Çok sayıda kişi haklı olarak bu yangının neden söndürülemediğini, uçakların nerede olduğunu soruyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın geçen sene yayınladığı verilere göre havadan müdahalede kullanılacak 27 uçak, 104 helikopter ve 14 iha bulunuyor.

Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlık alanlardan oluşuyor. 23.245.000 hektarlık bu alanlarda yangınla karadan mücadele edecek işçi sayısı ise sadece 43 bin. Bu işçilerinin çoğu ya asgari ücret ya da tüm kamu işçilerinin ortalama ücreti olan ayda 30 bin lira ile geçinmek zorunda.

İzmir yangınları tamamen kontrole alınıp, söndükten sonra devletin müdahalesinin ne kadar olduğu elbette tartışılacak. Fakat gerek orman yangınları gerekse iklim krizi karşısında alınan tedbirlerin son derece zayıf olduğu ortada.

Orman yangınları, tüm dünyanın küresel ısınma ile birlikte yüzleştiği büyük bir tehdittir. Bu yüzden iklim acil eylem planı hayata geçirilmeli. Ormanlık alanlar korunmalı. Yeniden ormanlaştırma yayılmalı. Bu alanlardaki ticari ya da madencilik faaliyetleri durdurulmalı. Ekonomik kaynaklar silahlanma ve şirketler için değil, doğal yaşamı korumak ve iklim krizine karşı gerçek tedbirler için kullanılmalı. Buna rağmen Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde AKP’nin zeytinlikleri ve tarım alanlarını madenciliğe açmak isteyen yıkım yasası var.

İşçilerin yeri köylülerin, ağaçların, tüm canlıların yanıdır. Ancak birleşik mücadele, çevresel yıkımı durduracak etkili yöntemlerin hayata geçirilmesini sağlayabilir.

son yazıları

Sağlık Bakanlığı’ndan translara yönelik bir saldırı daha
Özel sektör öğretmenleri ne istiyor?
DSİP: "Linç girişiminin sorumlusu iktidardır"

ilginizi çekebilir

Transgender_Pride_flag
Sağlık Bakanlığı’ndan translara yönelik bir saldırı daha
WhatsApp Görsel 2025-07-01 saat 12.15
Özel sektör öğretmenleri ne istiyor?
dsip gorsel
DSİP: "Linç girişiminin sorumlusu iktidardır"