Jandarma raporu yalan çıktı: Sevag’ın elbiselerinde 41 delik

Soykırımın 96. yıl dönümünde, 24 Nisan 2011’de daha sonradan BBP bağlantılı olduğu anlaşılan bir başka er tarafından, zorunlu askerlik görevini yaparken öldürülen Ermeni er Sevag Şahin Balıkçı’nın davasında yeni bir gerçek ortaya çıktı.

Batman’da zorunlu askerlik yaparken terhisine 23 gün kala er Kıvanç A’nın silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden jandarma er Sevag Şahin Balıkçı’nın, jandarma kriminal raporuna göre yalnızca iki deliğin bulunduğunun belirtildiği elbiselerinde bilirkişi 41 delik tespit etti.

Ancak deliklerin kurşun deliği olup olmadığı netleşmedi. Duruşmayı izleyen Balıkçı’nın anne ve babası çocuklarının kanlı elbiselerini gördükten sonra ayakta durmakta güçlük çekti.

Batman’ın Kozluk ilçesi Gümüşgörü Jandarma Karakolunda askerlik görevini yaparken 24 Nisan 2011’de er Kıvanç A’nun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden jandarma er Sevag Şahin Balıkçı davasının görülmesine dün Diyarbakır 8’inci Ana Jet Üst Komutanlığında yer alan Askeri Mahkeme’de devam edildi. Duruşmaya anne Ani, baba Garabet Balıkçı ile müdahil ve sanık avukatları katıldı. “Silahında tedbirsizlik, dikkatsizlikle bir kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan tutuksuz yargılanan sanık jandarma er Kıvanç A ile astsubay Sadrettin Ersöz duruşmaya katılmadı.

Mahkeme hakimi, bilirkişinin hazır olduğunu belirterek Sevag Balıkçı’nın öldürüldüğü sırada üzerinde bulunan elbiselerin incelenmesine geçileceğini söyledi. Balıkçı’nın ölümüne sebebiyet veren kurşunun, elbisedeki delikle uyumlu olup olmadığı, atış mesafesi ve elbiselerde bulunan diğer deliklerin neden kaynaklı olabileceği sorularına cevap arandı. Askeri savcılık emanetinden karton bir kutuda getirilen elbiseler, Adli Tıp uzmanı tarafından tek tek açılarak kayda geçirildi. Bilirkişi, elbiselerin küflendiğini ve nemli olduğunu tutanağa geçirerek, elbiseler üzerindeki delikleri tek tek saydı.

Sevag öldürüldüğü sırada üzerinde bulunan siyah kollu tişört üzerinde kan izleri ve delikleri gören anne ve babası gözyaşlarına hakim olamadı.

Jandarma kriminal raporuna göre, elbiselerde sadece iki delikten bahsedilirken bilirkişi, siyah tişörtte ön ve arka tarafı olmak üzere toplam 6, beyaz atlette 7, kısa kollu haki renkli fanilada 10 delik olduğu tespitine vardı. Rapora göre, delik bulunmadığı belirtilen iç çamaşırda 8, gri renkli pijamada 10 delik olduğu tutanağa geçildi.

İncelemenin ardından aile, elbiselerde tespit edilen deliklerin neden kaynaklandığı, kurşun deliği olup olmadığı yönünde bilirkişiye sorular yöneltti. Müdahil avukatı Cem Halavurt, daha önceki uzman raporunda sadece atlet ve fanilada birer delik olduğunu, bilirkişinin ise şuanda çok sayıda delik tespit ettiğini belirterek, çelişkiye dikkat çekti. Kurşunların vücuda giriş çıkış deliğinin elbiseler üzerinden tespitinin mümkün olup olmadığını da soran Halavurt, “Sevag’ın olay anında bu elbiseleri üst üste giydiği düşünülürse, elbiseler üzerindeki deliklerin birbiriyle uyumlu olup olmadığını açıklayabilir misiniz” diye sordu.

Bilirkişinin tüm bu sorulara cevabı, ‘elbiseleri çıplak gözle inceleyerek kurşun giriş ya da çıkış deliği olduğu tespitinin yapılamayacağı, bunun ancak kriminal laboratuvarda yapılacağı’ yönünde oldu. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

Öte yandan sanık avukatı Cem Sadri Sönmez, gazetecilerin duruşmayı izlemesine tepki gösterdi. Sönmez’in, gazetecilerin duruşma salonundan çıkarılması talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

ilginizi çekebilir

nehirden
İstanbul'da Filistin protestosu: “Maersk’a geçit yok, İsrail’e ambargo”
test
Şenol Karakaş ile perspektifler 3 | Sırrı Süreyya Önder, Çözüm Sürecine Saldırılar, 19 Mart Sonrası Hareketin Geleceği
rm
Şişli’de söyleşi: Roni Margulies’in polisiye edebiyatı