Özkök, 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren’in ölümünün ardından “Diktatörün ölümü” manşetiyle çıkan Cumhuriyet gazetesini “eleştirdi”. Özkök “Cumhuriyet’in her satırından mutlu bir intikam hissi okunan manşetini görünce içinde bir sızı duyduğunu, Can Dündar’a ‘Eminim bugünkü birinci sayfandan dolayı çok tebrik ve alkış alacaksın. Ama ben sevmedim…’ mesajı gönderdiğini” söyledi. Özkök, “Bütün samimiyetim ve iç huzurumla, Kenan Evren için ‘Allah rahmet eylesin’ diyorum” dedi. “Cumhuriyet okurları arasında benim gibi düşünenler de vardır” diyen Özkök, şunları söyledi:
“12 Eylül sabahı lk duygum şuydu:
“Oh… Allah’ım, hayatımız kurtuldu…”
İki dakika sonra kendimi şöyle konuşurken buldum:
“Sen solcu ve demokrat bir insansın. Askeri darbe için nasıl böyle bir şey düşünebilirsin!?…”
İki dakika sonra içimdeki ses yine hâkim oldu:
“Ailem, arkadaşlarım, ülkem kurtuldu…”
Evet… En samimi hissiyatım buydu…”
Hürriyet’te “Allah rahmet eylesin Kenan Paşa” başlığıyla kaleme aldığı (11 Mayıs 2015) yazısında, “Bilin ki, şu 60 yıllık tarihimizde hiçbiriniz, hiçbirimiz masum, değilsiniz, değiliz” diyen Özkök, “Bugün Evren’in arkasından sevinç ve intikam çığlıkları atanlar; siz de değilsiniz. Hiç olmazsa, ölümlerin arkasından bağışlayıcı olmak lazım diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Bağışlamanın en büyük intikam olduğunu savunan Özkök, yazısını “O yüzden ben, bütün samimiyetim ve iç huzurumla, Kenan Evren için ‘Allah rahmet eylesin’ diyorum” diyerek bitirdi.
