Barışın Akademisyenleri dördüncü kez hakim karşısında

Bu suça ortak olmayacağız bildirisine imza attıkları için “örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla yargılanan akademisyenler Esra Mungan, Meral Camcı, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy dördüncü kez hakim karşısına çıktı.

Evrensel‘den Cansu Pişkin’in haberine göre, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma öncesi mahkeme heyeti yurtdışından gelen akademisyenleri mahkeme salonuna almayacağını duyurdu.

Duruşma 18 Temmuz’a ertelendi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada yargılanan akademisyenlerden Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy hazır bulundu. Duruşma salonuna yalnızca yargılanan akademisyenlerin aileleri ve basın alındı. Gergin başlayan duruşmada, akademisyenlerin avukatları Meriç Eyüpoğlu ve Oya Öznur, Adalet Bakanlığı’ndan gelecek yanıt beklenmeksizin beraat verilmesini talep etti. Avukatların taleplerini reddeden mahkeme, 301. maddeden yargılamanın yapılabilmesi için Adalet Bakanlığı’na yazılan müzakereye yanıt verilmediğinden duruşmayı 18 Temmuz’a erteledi.

“Barış ve demokrasi için hayır”

Duruşma ardından adliye önünde basın açıklaması yapan akademisyenler, “Hocama dokunma” ve “Barış talebimizde ısrarcıyız, bu suça ortak olmayacağız” pankartları açtı. Açıklamada duruşmaya dair bilgi veren Meriç Eyyüpoğlu, “Şimdiye kadar duruşmayı yurt içinden ve yurt dışından akademisyenler izleyebiliyordu. Ancak bugün heyet karar değiştirmiş aileler dışında kimseyi almadı. Tartışma sonucu heyet başkanı, ‘Onlar bizi almıyorsa biz de onları almayız’ dedi. Kimlik kontrolü yapıldı. Vatandaş olmayanlar alınmadı” dedi.

Akademisyenler Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy tarafından okunan basın metninde ise 16 Nisan referandumuna vurgu yapılarak, “16 Nisan günü demokratik ülkelerde görülmeyen tipte bir OHAL ortamında referanduma gidiliyor. Dev binalardaki, caddelerdeki devasa afişlerle bizlere tek bir seçenek dayatılmaya çalışılıyor. İşte tam da bu dayatmaya karşı mücadelemizi ısrarla ve inatla sürdüreceğiz. Tek adam hegemonyasına hayır. Savaşa hayır. KHK’lar ile idare edilen bir ülkeye hayır. Ölüme değil yaşama, savaşa değil barışa tarafız. Herkesin farklılıklarıyla birlikte ve eşit yaşayabilmesi için nefes alabilmek için, barış için, demokrasi için hayır” ifadesinde bulunuldu.

“Akademik özgürlükler konusunda endişeliyiz”

Duruşmayı izlemek için Münih Üniversitesinden gelen Prof. Dr. Christoph K. Neumann ise “Bilim evrensel değil ama küresel. Almanya, Belçika ve Fransa gibi ülkelerden gelmiş akademisyenler olarak dayanışmayı ifade etmek istiyoruz. Akademik hürriyet ve ifade hürriyeti olmazsa bilim de olmuyor. Biz demokrasinin yavaş yavaş öldüğü bir ülkeye geliyoruz” şeklinde konuştu.

“Meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmak zorundayız. Bilim özgürlüğü bir yerde olmazsa başka bir yerde de olmaz. Koridorda bekledik bizi almadılar. (…)” diye devam etti.

Belçika’dan gelen akademisyen Veronuque Fentaine ise “Akademik özgürlükler konusunda endişeliyiz. Bildiri imzaladıkları için akademisyenlerin karşı karşıya kaldıkları şeyler anlaşılır değil” dedi.

ilginizi çekebilir

860905Image1
Demokrasi mücadelesi büyütülmeli
indir (4)
Suriyeli sosyalist Ghayath Naisse: Suriye’de özgürlük ve eşitlik için HTŞ’ye direnebiliriz
TURKEY-KURDS-CONFLICT-DEMO-PEACE
Silahlara veda edilirken