Search
Close this search box.

14 Nisan 2007: Darbe mitingleri başladı

Bundan 9 yıl önce bugün, cumhurbaşkanlığı seçimleri bahane edilerek düzenlenen cumhuriyet mitinglerinin ilki gerçekleştirildi. Mitingi düzenleyenler arasında bulunan ve darbecilerle bağlantıları daha o günden tespit edilen bazı kişiler, Ergenekon davasından hüküm giyip hapse atıldıktan sonra Gezi direnişi ve takip eden 17-25 Aralık operasyonları sonucunda AKP ile Ergenekon arasında varılan anlaşma sonucu serbest bırakıldı.

Mitingler, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan’ın seçileceği, laik cumhuriyetin “irticacı AKP” tarafından şeriata dönüştürüleceği korkusu yayılarak düzenlenmişti. Daha sonra Ergenekon iddianamelerine de konu olan mitingler, darbe çağrılarının yapıldığı birer kürsü olmuştu.

Ergenekon sürecinde ele geçirilen belgelerde, darbeye zemin hazırlamak amacıyla sivil toplum ve üniversitelerin işbirliği ile mitingler tertiplenmesi öngörülmüş; “cumhuriyet mitingleri” de bu konuda üzerine düşeni yerine getirmişti.

Miting konuşmacılarından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, kürsüden “Kemalist Ordu konuşacak, üniversite konuşacak, yargı konuşacak” diyordu.

Konuşmasını yaptığı alanda sivil kıyafetli muvazzaf askerlerin yanı sıra Ergenekon’la ve darbe planlarıyla sık sık adı anılan Hurşit Tolon, Şener Eruygur gibi emekli generaller de vardı. Yalnızca ordu değil, Anayasa Mahkemesi yedek üyesi Fettah Oto gibi yargı mensupları ve yine Ergenekon davasından hüküm giyen eski YÖK başkanı Kemal Gürüz de alandaydı. ODTÜ, Ankara, Gazi Üniversiteleri başta olmak üzere çok sayıda rektör de cüppeleri ile mitingde yerlerini aldılar.

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler’in “Kemalist ordu konuşacak” sözlerinden “tesadüfi” bir şekilde 13 gün sonra, Genelkurmay başkanlığı gece yarısı bir muhtıra yayınladı. 27 Nisan e-muhtırası geniş bir şekilde demokrasiye karşı taraf oluyor ve son cümlelerinde “Ne mutlu Türküm demeyenlerin” ilelebet düşman olacağını vurguluyordu.

Gelişen süreçte yine “tesadüf” eseri “367 Sabih” olarak anılan karar da dahil olmak üzere, yargı pek çok kez siyasete doğrudan müdahalelerde bulundu.

Mitingin bir diğer konuşmacısı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı da mitingde “Bunların zamanında Hristiyan misyonerliği başını alıp gitmektedir” dedikten yalnızca dört gün sonra Malatya’da Zirve Yayınevi basılmış, üç Hristiyan vahşice katledilmişti.

Bir diğer tesadüf eseri, bu katliam da emniyet raporlarına göre “Ergenekon yapılanması tarafından” gerçekleştirildi.

Mitingler, şeriat hayaletine karşı örgütleniyor görünse de; Kürtleri, Ermenileri, Hristiyanları hedef aldı. Demokrasi ve özgürlük isteyenler “yeni moda yuvarlak dövizli Sorosçular” olarak yaftalanmak istendi. Pek çok Genelkurmay merkezli darbe belgesinde yer alan bu plan işlemedi. Bu sürecin sonunda Temmuz ayında yapılan seçimlerde AKP’nin oyu %47’ye yükseldi.

Bütün bu süreç, Türkiye solunu da ikiye böldü. Bir yanda mitinglerdeki havayı destekleyen ulusalcı-kemalist cumhuriyetin değerlerine sahip çıkanlar; diğer yanda darbelere karşı özgürlük isteyenler.

Darbe mitingleri son bulsa da, ertesi yıl 21 Haziran’da ilk kez güncel darbeye karşı bir yürüyüş gerçekleşti: Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu’nun çağrısına uyan on bine yakın insan, 21 Haziran 2008’de, yılın en uzun gününde, darbelere ve darbecilere karşı adım attılar. Darbe karşıtı hareket 2008-2010 arasında Türkiye çapında yüze yakın gösteri yaptı, yüzbinlerce kişi askeri vesayet rejimine karşı sokağa çıktı.

Askeri vesayetin gerilediği mücadele yıllarınadn sonra, Gezi direnişiyle sarsılan, daha sonra ise 17-25 Aralık’ta karıştığı yolsuzluklar ortaya serilen hükümet, çareyi Ergenekon ile ittifak yapmakta buldu. Tayyip Erdoğan’ın “aldatıldık” lafı ve Yalçın Akdoğan’ın “millî orduya kumpas kuruldu” benzeri açıklamalarından sonra, darbe davalarından hüküm giyen tüm suçlular aklandı. Derin devletin en kirli unsurları yeniden sokağa salındı. Doğu Perinçek gibi Ergenekoncular ise “hayatının en mutlu günleri” olarak adlandırdıkları bir döneme girdi.

ilginizi çekebilir

istanbul-da-boykot-yuruyus-miting-gunu
Öğrenci ve kitle hareketi içerisindeki faşizmin önlenebilir yükselişi
senol pers 2 thumb
Demokrasi Gaspına Karşı Kitlesel Muhalefet | Perspektifler #2
JDJadjlj
Devlet, asker, polis: Bunlar kimin için var?