Savaşa ve ırkçılığa karşı harekete ihtiyacımız var

01.03.2016 - 09:26
Arife Köse
Haberi paylaş

Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara, Sultanahmet ve yine Ankara’daki bombalı saldırılarda 234 kişi hayatını kaybetti, bini aşkın kişi yaralandı.

Her gün insanlar ölmeye ya da savaş yüzünden evlerini terketmeye devam ediyor.

Hükümet her gün hem Kürtlere yönelik savaşa devam edeceğini ilan ediyor hem de Suriye’ye girmeye can attığını gösteren açıklamalar yapıyor.

Tüm bunlar olurken ırkçılık sadece Avrupa’da müslümanlara yapılanlardan ibaretmiş, Suriye’deki savaşın tek sorumlusu Batılı devletlermiş gibi bir anlayış oluşuyor. Burada Kürtlere düşen pay ise Türkiye’nin düşmanları ile işbirliği yapan ‘tarihsel hain’ olmak oluyor.

Hal böyle olunca AKP ve onun medyadaki sesleri Türkiye’deki ırkçılığa, Halep’ten kaçan sivillere sınırın kapatılmasına gözümüzü yummamızı bekliyorlar.

Bir yandan sürekli Esad’ın kendi halkına yaptığı zulmü anlatırken ve onu kendi halkının sesine kulak vermemekle eleştirirken diğer yandan Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de yaşanan zulmü tamamen görmezden geliyorlar. Halbuki bu arada AKP hükümeti Sur’u bombalamaya devam ediyor, bodrumlardan cesetler çıkıyor, bu şehirler artık yaşanamaz hale geliyor ve onlar da tıpkı Suriye’de savaştan kaçan insanlar gibi savaştan kaçmak için evlerini terketmek zorunda kalıyorlar.

Halep’teki bombardımandan kaçan sivilleri sınırdan almayan, onlara ateş ederek ölmelerine ve yaralanmalarına neden olan Türkiye.

Mültecilere sahip olmaları gereken insani yaşam haklarını tanımadığı için her gün denizde ölmelerine neden olan ve onları Avrupa ile arasında pazarlık malzemesi yapan Türkiye.

Suriye’de devrimin yenilmesinden sonra ortaya çıkan savaştan pay kapmak, her ne pahasına olursa olsun Kürtlerin kendi kaderlerini tayin hakkını önlemek için savaşa girmeyi bile göze alan, kendi topraklarında yaşayan Kürtlere savaş ilan eden Türkiye.

Burada Kürt halkına yapılanları görmeden Suriye halkının özgürlüğünden, burada mültecilerin hem Türkiye içinde hem de sınırda yaşadıklarını görmeden sadece Avrupa’da ırkçılıktan sözedilemez.

Dolayısıyla hem savaşa hem de ırkçılığa karşı çıkan, bu ikisi arasındaki bağı kuran bir harekete sadece batıda değil Türkiye’de de ihtiyacımız var. Böyle bir hareket Ancak böyle bir hareket, Türkiye de dahil olmak üzere tüm Ortadoğu’ya 2011’deki devrimlerin özlemi olan demokrasi ve özgürlüğün gelmesine yardımcı olabilir.

Arife Köse

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol