Oylar neden HDP'ye?

07.03.2015 - 16:21
Anıl Yüksel
Haberi paylaş

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın gazeteci Cüneyt Özdemir ile gerçekleştirdiği televizyon programı, önceki gece nihayet 01:45 sularında yayınlandı.

Salı günü haberini aldığımız programın bize duyurulan saatte, 23:15'te değil de gecenin ilerleyen saatlerinde yayınlanması özellikle sosyal medyada tartışmalara yol açtı. Bu gecikmede olağandışı bir müdahale var mı, bilemem ama Demirtaş'ın konuşmalarının oldukça geç vakitte izleyicilerle paylaşılması, başta AKP olmak üzere HDP dışındaki diğer partiler açısından sevindirici olmuş olsa gerek. Çünkü Demirtaş, konuşmalarıyla ekran başındaki birçok insana 10 Ağustos 2014 günü oldukça önemli bir fırsatı teptiklerini hatırlattı. İnsanlar, nasıl bir cumhurbaşkanı kaçırdıklarının farkına vardı bir kez daha. Neden AKP'ye ya da ona sayıca en yakın muhalefet olan CHP'ye değil de HDP'ye oy verilmesi gerektiğini anlattı.

"Gece yayınlanmış, engellenmiş" tartışmalarına girmeye çok da gerek yok aslında. 7 Haziran'da yapılacak seçimler için Demirtaş da, HDP de, HDP'yi destekleyen örgüt ya da aktivistler de o güne kadar seslerini sokaklarda, meydanlarda duyurmaya devam edeceklerdir. Demirtaş'ın programda, "Barajı geçemezsek de mücadelemiz devam edecek" dediği gibi. Parlamentoya girememeleri durumunda barış arayışlarının devam edeceğini, barajın düşürülmesi ve çoğulcu bir demokrasi için kitleler olarak baskı oluşturacaklarını dile getirdi. Bu, bize HDP'siz bir meclis kurulması durumunda korkmamak gerektiğini de gösteriyor. Yani "ya geçemezse" endişesi taşımadan seçimlere gidilmeli ve mücadeleye kaldığı yerden devam etmeli.

Barış görüşmeleri, İç Güvenlik Paketi, yeni anayasa tartışmalarının dışında, parti liderlerinden duymaya alışkın olmadığımız bir konuyu da gündeme taşıdı: Ekolojik mücadele.

Yaşam alanlarının yok edildiği ve canlı hayatının tehlikeye girdiği bir dünyada siyaset yapmanın, hangi dilde konuşulduğunun bir anlamı olmayacağını söyleyerek ekoloji konusunda mücadele etmenin önceliklerden biri olduğunu söylemiş oldu.

Çok açık ki, HDP'nin seçimlerde barajı geçip meclisteki yerini alması, özgürlük mücadelesi veren herkes için avantaj sağlayacak. Özellikle son dönemde yükselen işçi sınıfı hareketi adına gerçekten olumlu bir hamle olacak. Cinsiyetçilik ve kadına yönelik şiddetle mücadele meclise ve sokaklara daha fazla taşınacak. LGBTİ bireylerin sesi daha gür çıkacak. İklim değişikliği, çevre katliamları, kentsel dönüşüm konuları öncelikli tartışma konuları haline gelecek. Barış belki de her zamankinden fazla hayatımızda olacak.

İç güvenlik paketiyle polis devleti olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen, işçi düşmanı, kadın cinayetlerine duyarsız, darbecileri aklayan, çevre katili AKP karşısında pek tabii ki HDP tek alternatif olarak karşımızda.

Devletin 90 küsür yıllık geleneğini devam ettirmekten başka politikası olmayan ve tek endişesi cumhuriyete zeval gelmesi olan bir CHP ya da mecliste gerçekten ne işe yaradığı şahsım tarafından hala anlaşılamayan ancak sokağa indiğinde sık sık eline silah alan faşist parti MHP yerine, gerçek muhalefeti inşa edecek olan HDP pek çok kişiye heyecan veriyor.

Bugün bu heyecana kapılmakta fayda var.

Anıl Yüksel

[email protected]

Bültene kayıt ol