Amerika'ya savaş açalım mı?

18.05.2017 - 06:39
Roni Margulies
Haberi paylaş

Atatürk’e hakaret edilmiş. Ana muhalefet partisinin en acil, yakıcı önceliği birkaç gündür bu hakaretten ibaret. Araya bir de Anneler Günü girince, Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin günümüz meseleleriyle ne kadar yakından ilgilendiğini kanıtlamak için Zübeyde Hanım’ın Anıt Mezar’ını ziyaret etmiş.

Hürriyet’in haberine göre, “Zübeyde Hanım’a sahip çıkan Türkiye... Anıtkabir’in bahçesinden getirilen çiçekler 9.05’te törenle Ata’nın annesinin İzmir Karşıyaka’daki Anıt Mezar’ına koyuldu.” Kılıçdaroğlu da mezara karanfil koymuş.

CHP, Atatürk ve annesini korumak için yeri göğü inletirken, memlekette bazı başka gelişmeler de oldu. Donald Trump, Suriye’de PYD ve YPG’ye silah yardımı yapılmasını onayladı. Gönderilecek silahlar arasında ağır makinalı tüfekler ve zırhlı araçlar da olacağını öğrenen medyamız öfke kustu.

Zaten epey zamandır önce Amerikan, sonra Rus subaylarının Kürt güçleriyle el ele, kol kola boy boy fotoğraflar çektirmesi de medyada pek hoş karşılanmıyordu.

Londra’da BBC ile konuşan Binali Yıldırım, Amerika’nın kararına karşı Türkiye’nin ne gibi somut adımlar atacağı sorusuna, “ABD’ye savaş ilan edecek değiliz. Adı ister PKK olsun, ister PYD, ister YPG olsun, fark etmez, terör örgütüne karşı savaşmaya devam edeceğiz” dedi.

Başbakan, bu örgütler Amerika tarafından silahlandırılıyor da olsa, Türkiye’nin kendisine yönelik bir tehdit hissetmesi halinde Suriye’de YPG’ye karşı hava operasyonlarına devam edeceğini söyledi.

Amerika’ya savaş açmayacağımızı öğrenmek Trump’ı ve ABK silahlı kuvvetlerini rahatlatmıştır. Herhalde çok korkuyorlardı.

Rusya’ya da savaş açmayacağımızı tahmin ediyorum.

Peki, o zaman Kuzey Suriye’de ne yapıyor Türkiye?

İki yılı aşkın bir zamandır iç ve dış politika bir Kürt devleti kurulmasını engellemeye odaklanmış durumda.

Bu amaçla Türkiye, Suriye’deki savaşa dahil oldu, Irak’ta dahil olmak için elinden geleni yapıyor. Daha da önemlisi, barış süreci çöpe atıldı, savaş politikalarına geri dönüldü, Kürt yerleşim bölgeleri yerle bir edildi, yüz binlerce Kürt vatandaş evinden barkından oldu.

Şimdi, Abdülkadir Selvi, Erdoğan’ın açıklayacağı referandum sonrası yol haritasına ilişkin şöyle yazıyor: “Kürt sorununun çözümünde  PKK defteri kapandı, ama Kürt sorununu sivil yöntemlerle çözme irademiz devam ediyor... Kucaklayıcı bir vizyon ortaya konulabilir. PKK olmaz, ama HDP bu denklemde yer alabilir.”

Suriye bataklığından, savaştan, yıkımdan kurtulmanın tek bir yolu var: Şöyle veya böyle, içeride barış sürecine geri dönmek, dışarıda Suriye’ye müdahale etmeye son vermek.

Roni Margulies

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol