İşçi sınıfının birleşik eyleminin önemi

Son bir yılda Türkiye’nin her yerinde işçiler eylemler yaptılar. 

Sendikal haklarını kullanmak için, insanca yaşayabilecekleri ücret talebi için, daha güvenli iş koşullarının sağlanması için, can güvenliklerinin sağlanması için gösteriler, yürüyüşler, mitingler düzenlediler, grevler gerçekleştirdiler.

Son bir yılın eylemlerine şöyle özetle bir göz atalım:

Bakırköy Belediyesi’ne bağlı eski taşeron, yeni şirket işçileri üç yıldır zam alamadıkları için greve başladılar. Kadıköy Belediyesi taşeron işçileri eylem yaptı. DİSK üyesi işçiler, 8 bölgede yaptığı eylemlerde ‘Geçinemiyoruz’ dedi, gelirde ve vergide adalet istedi. MESS grup sözleşmesinde, patronların yüzde 17’lik zam dayatmasına karşı işçi eylemleri yapıldı.

Hekimler ve diğer sağlık emekçileri, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve güvenli, sağlıklı çalışma alanları için gösteriler düzenledi, grev yaptı. KESK üyesi kamu emekçileri TÜİK’in gerçeği yansıtmayan enflasyon oranları ile belirlenen memur zammına tepki gösterdi. Eğitim Sen sokağa çıktı, “Öğretmen Meslek Kanunu iptal edilsin” dedi.

Trendyol kuryeleri kontak kapattı, mücadele etti ve kazandı. Trendyol’un ardından Aras Kargo, Sürat Kargo, Scotty, HepsiJet, Yemeksepeti, Yurtiçi, Aras kargo kuryeleri kontak kapattı. Migros depo işçileri, yüzde 8 sefalet zammına karşı iş bıraktı. Gaziantep Organize Sanayide binlerce işçi, düşük zam önerilerine karşı iş bıraktı. İzmir Aliağa’da gemi söküm işçileri iş bıraktı. 

Akkuyu Nükleer Enerji Santrali inşaatında çalışan işçiler, kötü çalışma ve barınma koşullarına karşı eylem yaptı. Sivas Divriği’de demir madenlerinde çalışan işçiler, ücretlerinin yükseltilmesi için eylem yaptı. Soma Eynes’te maden işçileri özelleştirmeye karşı iş bıraktı. Bartın’da maden ocağında yaşananın iş katliamı illerde protesto edildi.

Eylemlere binlerce işçi katıldı, ama pek çok eylemde işçiler taleplerinin ancak küçük bir kısmını kazanabildi. Bütün bu eylemler, tek tek değil de birleşik yapılsaydı, diğer sendikalar tarafından dayanışma sağlansaydı elbette etkisi çok daha fazla olurdu, daha fazla talep elde edilirdi, daha fazla sayıda işçi mücadeleye katılmış olurdu. İşçi sınıfının önündeki en önemli görev birleşik bir işçi hareketini örgütlemektir. İşçi konfederasyonlarının ve diğer işçi örgütlerinin bir araya geldiği bir Emek Platformu acil bir ihtiyaçtır.