Macaristan seçimleri: 6 muhalif partinin ortak adayı Orban’a kaybetti

12.04.2022 - 19:35
Özdeş Özbay
Haberi paylaş

Macaristan’da gerçekleşen seçimlerde 12 yıldır iktidarda bulunan ve ülkeyi hızla otoriter bir rejim olmaya doğru götüren Victor Orban’ın Fidesz Partisi ile ittifak ortağı KDNP oyların %53’ünü alarak büyük farkla birinci oldu.

En son yapılan seçim anketleri 6 muhalefet partisinin birleşerek oluşturdukları Macaristan İçin Birleş hareketi lideri Péter Márki-Zay’i Orban’ın sadece birkaç puan altında gösteriyordu. Ancak Márki-Zay %35 oy alarak büyük farkla kaybetti. Orban zafer konuşmasında “Ukrayna liderini ve Soros imparatorluğunun parasını yendik” dedi.

Anti Orbancılık yeterli olmadı

Macaristan’daki muhalefet ittifakı (Macaristan İçin Birleş) içerisinde faşist bir parti olan Jobbik, liberal sağ Momentum Hareketi, 3 ayrı merkez sol parti ve Macaristan’ın Yeşil Partisi var. Faşistler, Yeşiller ve solu bir araya getiren tek şey Orban’ın dozu artan otoriterizmine karşı iktidarı ondan almaktı. Macaristan’daki yolsuzluklar, ekonomik sorunlar, ırkçılık ve daha birçok soruna karşı ciddi bir değişim programı olmayan birleşik muhalefet, sadece anti-Orban bir ittifak olarak seçime girdi.

Macaristan İçin Birleş’in ortak başbakan adayı Péter Márki-Zay eski bir Fidesz destekçisi, son derece muhafazakâr bir sağcı. Márki-Zay, 2018’deki yerel seçimlerde Fidesz’in güçlü olduğu Hódmezővásárhely şehrinde bağımsız aday olmuş ve daha sonra Macaristan İçin Birlik’i oluşturacak partilerin desteğini alarak belediye başkanlığı seçimini kazanmıştı. 2018’deki yerel seçimlere kadar ülkede bilinmeyen bu yeni politikacının ülkedeki kutuplaşmayı aşarak Fidesz tabanından da oy alabilmesi muhalefeti aynı şeyin genel seçimlerde de başarılabileceği sonucuna götürmüştü. Birlik partileri, 2018 yerel seçimlerinde sadece Hódmezővásárhely değil ortak aday çıkardıkları Budapeşte dahil 23 büyükşehirin 10’unu Orban’ın partisinden almıştı. 

Ukrayna işgali Orban’a yaradı

Ancak beklenen olmadı. Yerel seçimlerle genel seçim arasındaki farklar kendini gösterdi. Muhalefet ittifakının hezimete uğramasının önde gelen nedenlerinden biri Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliydi. Orban yönetimi işgale karşı çıksa da hiçbir yaptırıma destek olmadı. Avrupa’da Rusya’ya en yakın çizgiyi izledi ve bu nedenle Ukrayna devlet başkanı Zelenski dahi ismini vererek Orban’a tepki gösterdi. Orban, Macaristan’ın çıkarlarını tarafsız kalarak savunduğunu, muhalefetin ise Macaristan’ı Avrupa’nın yanında savaşa sokacağını söyleyerek seçim propagandası yaptı.

Orban seçimler öncesinde dünyanın içerisinden geçtiği ekonomik sorunlar, enflasyon, savaş ve göç sorunlarında güvenlikçi politikalar izleyerek ülkesinin bağımsızlığını savunduğunu söylüyordu. Enflasyonun %5 civarı olduğu ülkede seçimlere aylar kala, kasım ayında asgari ücreti %20 artırdı. Ayrıca düşük gelirli ailelerden alınan gelir vergisinde azaltma gibi çeşitli sosyal yardım programlarını da uygulamaya koydu. Ülkeyi göçmenlerden koruduğunu, Soros’un ülkeyi muhalefet üzerinden ele geçirmeye çalıştığını söyledi.

Avrupa Birliği ve NATO üyesi olan Macaristan bu iki birliğin de şimşeklerini üzerine çekiyordu. Özellikle AB liderleri Orban’ın aşırı muhafazakâr ve dış politikada Avrupa’dan ayrı davranan politikalarını sık sık eleştiriyordu. Orban, AB içerisindeki aşırı sağcılarla birlikte üye ülkelerin ulusal egemenliğini savunan bir politika izliyordu. Böylece kendini Macaristan halkını tüm küresel güçlere karşı savunan lider durumuna koyuyordu. 

Muhalefet partilerinin ortak bir dönüşüm programına sahip olmaması ve zaten sağcı olan Orban’a karşı bir başka koyu muhafazakâr sağcıyı çıkarması ne Macar halkında bir değişim umudu yarattı ne de Fidesz tabanından oy çekebildi. 

Benzer koşullarda hemen her zaman olduğu gibi toplumsal mücadele düzeyinin düşük olduğu yani sıradan insanların bizzat politikaya dahil olmadığı durumlarda, ekonomik sorunların yanına güvenlik sorunlarının da eklendiği koşullarda kitlelerde politik muhafazakarlık genel davranış biçimi olur. Macaristan’da da seçmenler büyük sorunların üstesinden gelebilecek bir birlikteliğe sahip olmadığı gibi radikal bir değişim de öneremeyen muhalefet ittifakının sadece belirsizlik ve daha fazla sorun yaratabileceğini düşünerek bugüne kadar bildiği iktidara güçlü bir destek verdi.

LGBT karşıtı referandum geçersiz

Macaristan’da parlamento seçimleriyle aynı anda bir de LGBT karşıtı bir referandum gerçekleşti. 18 yaş altına toplumsal cinsiyet eğitimi verilmemesi üzerine halka sorulan referandum soruları katılımın %50’nin altında kalması nedeniyle geçersiz oldu.

Seçimlere katılım oranı bir önceki seçimlere göre artarken (yüzde 70) sandığa gidenlerin referandumu LGBTİ örgütlerinin de çağrısıyla boykot etmesi seçimlerin bir diğer sürpriziydi. Muhalefet partileri arasında da LGBTİ karşıtlığının güçlü olduğu düşünülecek olursa referandumun ezici bir çoğunlukla geçmesi gerekiyordu ancak sandığa gidenlerin önemli bir bölümünün referanduma destek olmaması aslında Orban’a verilen desteğin muhalefete yönelik güvensizliğin sonucu olduğunu ve daha radikal bir değişim talebinin var olduğunu gösteriyordu.

Özdeş Özbay

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol