HDP’yi ne saymıyormuşlar?

16.02.2022 - 10:30
Roni Margulies
Haberi paylaş

Altı muhalefet partisinin başkanları bir araya geldi, beş saat 15 dakikalık bir “yemek” yediler, ardından “Yarının Türkiyesi’ni inşa etmek için önemli bir adım attık. Bundan sonra da işbirliği alanlarını genişleterek sürdürmekte kararlıyız” diyerek ortak bir metin yayınladılar.

Metnin başında şöyle deniliyor: “Bizler, etkin ve katılımcı bir yasama, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız ve bağımsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlılığı içindeyiz.”

Bu buluşmanın tüm muhalif saflarda yarattığı heyecanı anlamak zor değil.

AKP oylarının beklendiği kadar düşmemesinin yarattığı çaresizlik derinleştikçe, AKP’den kurtulma isteği arttıkça, AKP politikalarının etkilerine karşı duyulan öfke yükseldikçe, hükümeti yenebilecek boyutlarda bir muhalefetin ortaya çıkma ihtimali heyecan yaratıyor elbet.

Ne var ki, bu altı partinin toplam oyları %50’yi bulmuyor!

Bulabilmesi için HDP’nin de bu ittifaka dahil olması gerek.

Rakamlar bir yana dursun, “Yarının Türkiyesi’ni inşa etmek” diye bir hedef gerçekten varsa, HDP’nin de bu ittifaka dahil olması gerek.

Niye?

Çünkü buluşmaya katılan altı partinin altısının birden tüm Kürt illerinde aldığı toplam oy herhalde Diyarbakır’ın küçücük bir köyünde HDP’nin aldığı oydan daha az.

Niye?

Çünkü “güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem” inşa etmek isteyenler Diyarbakır belediye seçimlerinde %63 oy alan partiyi dışlayarak “demokrasi” ve “adalet” konularında hiç kimseyi ikna edemezler.

HDP’nin buluşmaya dahil edilmemesi, altı partinin şu konuda anlaştığı anlamına gelir: “Yarının Türkiyesi’ni Türkler inşa edecek; Kürtlerin yarının Türkiyesi hakkındaki görüş ve düşüncelerini kim takar?”

Bu altı partinin başkanlarının hepsi salak olmadığı için, HDP oylarına ihtiyaçları olduğunu biliyorlar, Kürtlerin dışlanmış olmaktan memnun kalmayacağını anlıyorlar, bu konuda bir şey yapmak gerektiğinin farkındalar.

Bu nedenle, Kılıçdaroğlu buluşma öncesinde “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer,” buluşma sonrasında “HDP’yi yok saymıyoruz” diyor.

Ve herkes hayran kalıyor Kılıçdaroğlu’na: “Vay be, ne cesaret, ne kararlılık!”

HDP’yi yok saymıyoruz, ama buluşmamızda HDP yok!

Kürtlere verilen mesaj hep aynı:

“Memleket meselelerini biz konuşuruz, memleketi biz yönetiriz, demokratik ve adil bir sistem gerekliyse biz inşa ederiz, ille de lazım olursa (çok maraza çıkarırsanız) size de biraz demokrasi veririz.”

Roni Margulies

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol