İşler iyi mi gidiyor?

01.09.2020 - 17:46
Ozan Tekin
Haberi paylaş

Gazetelerde yer alan haberlere göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde bir söyleşisinde “Ülke olarak, millet olarak her geçen gün hamdolsun daha iyiye gidiyoruz. Sağda-solda konuşulanlara hiç kulak asmayın. Ülkemiz askeri alanda olsun, ekonomide olsun, eğitimde, ulaşımda, enerjide olsun, görüyorsunuz müjdeleri alıyorsunuz. Ve bunların devamı aynen gelecek, geliyor diyebilirim. Her geçen gün geçmişe göre daha iyi bir konumdayız” dedi.

18 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP iktidarı, son dönemlerde işlerin iyiye gittiğine halkı inandırmakta zorlanıyor. Yeni başarı hikayelerine ihtiyaç duyuyor. Ancak başarı hikayesi olarak lanse ettiği gelişmelerin çoğu, hükümetin tabanında beklenen rahatlamayı ve mutluluğu sağlamıyor.

Erdoğan “Sağda-solda konuşulanlara hiç kulak asmayın” diyor ama insanlar kendi hayatlarının gerçekliğini biliyor ve görüyorlar. Yani birilerinin “kışkırtmasıyla” değil bizzat deneyimleriyle işlerin iyi gitmediğini hissediyorlar.

İşçiler kaygılı

Bunun en temel sebebi ekonomi. Hükümet doğalgazla müjdeler dağıtırken dolar karşısında Türk Lirası son iki yılda iki kat değer kaybetti. İşsizlik sendikaların araştırmalarına göre 17 milyonu aştı. Kayıt dışı çalışanların gelirleri salgın döneminde en az yarı yarıya düştü. Salgın döneminde alınan tedbirlerde ise hep patronlar korundu. Hükümetin açıkladığı ilk 100 milyar TL’lik paketin yüzde 90’ı sermayeye yarıyordu. Emekçilere çok küçük yardımlar yapıldı. DİSK-AR’ın araştırmasına göre, salgın döneminde işçilerin yüzde 75’i ekonomik zorluklar yaşıyor, yüzde 82’si ise kendisini ya da işini tehlikede görüyor.

Bunun yanı sıra iş hayatının hiçbir zaman tamamen durdurulmamış olması, şimdi “yeni normal” adı altında atılan adımlar da büyük bir rahatsızlık yaratıyor. FikriMühim adlı ajansın kamu ve özel sektör çalışanları arasında yaptığı bir ankete göre, işçi sınıfının yüzde 60’ı pandemi döneminde tam zamanlı veya dönüşümlü olarak işyerine gitti. Evden çalışanların ise yüzde 50’si işyerine geri dönüş konusunda endişeli, yüzde 25 kararsız iken yalnızca yüzde 5 endişe taşımadığını ifade ediyor. Yeni dönemde uygun şartlarda evden çalışma seçeneği sunulsa kabul edeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 80. Kaygılar böyle yüksek iken 21 Eylül’de yüzyüze eğitimin kısmi olarak başlatılacak olması öğretmenler, öğrenciler ve tüm toplum için yeni riskleri beraberinde getirecek.

Hem büyük gelir kayıpları, borçlanma gibi sorunlar hem de patronlar için çarkların dönmesi için işçilerin yeterince önlem alınmadan çalıştırılması, hepimizin hayatını kötüleştiriyor. Herkes ekonominin daha da kötüye gideceğini düşünürken, Erdoğan gerçeklikten kopuk bir şekilde “işler iyi gidiyor” algısı yaratmaya çalışıyor.

“Büyük güç” tezi rağbet görmüyor

Bununla ilgili atılan adımlar ise kimseyi ikna etmiyor. Ayasofya’nın cami yapılması hamlesinin AKP’nin oylarında binde birlik bir değişim yarattığı ortaya çıkmıştı. Benzer şekilde, doğalgaz müjdesi de A Haber ve Yeni Şafak dışında kimsede heyecan yaratmadı. İnsanlar bulunan sınırlı doğalgazın faydasının kendi ceplerine olmayacağını biliyorlar ve “sevinmeme” haklarını kullanıyorlar.

Benzer şekilde Libya’daki savaşa müdahil olma, Yunanistan ile askeri gerginlik üzerinden Türkiye’nin büyük güç olduğu yönündeki milliyetçi tezler de eskisi kadar rağbet görmüyor. İnsanlar bu ulusal birlik havasına değil, içerideki gerçek sorunlarına bakıyorlar. Ekonomik ve pandemik krizin yanına özgürlüklerle ilgili sorunlar ekleniyor. Avukatlar çoklu baro yasasına karşı eylemde, kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor, LGBTİ+ bireyler tanınırlık ve haklarını istiyorlar, göçmenlerle dayanışanlar ırkçılığa karşı harekete geçiyor, iklim aktivistleri yeniden sokağa çıkmaya hazırlanıyor.

Hükümet istediği kadar “işler iyi gidiyor” desin, işçiler, yoksullar, ezilenler birleşip mücadele etmedikçe işler bizim için iyi gitmeyecek. Bütün sosyal mücadelelerden işçi, öğrenci ve aktivistleri bir araya getirecek bir Antikapitalist Blok inşa edebilirsek, “yeni normal”de haklarımız ve özgürlüğümüz konusunda bizim lehimize bir değişimi sağlayabiliriz.

Ozan Tekin

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol