Trump, Rusya soruşturmasında zor durumda

28.08.2018 - 11:45
Özdeş Özbay
Haberi paylaş

ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyası ekibinin Rusya’yla ilişkileri hakkındaki soruşturma derinleşiyor. Eski FBI Başkanı Robert Mueller’in 1 yılı aşkın bir süredir sürdürdüğü soruşturmada şimdiye kadar Trump’ın kampanyasında çalışan 11 görevli Ruslarla ilişki kurduklarını kabul etti.

Soruşturmada Clinton’ın e-maillerinin ele geçirilerek paylaşılmasının Rusya tarafından Trump lehine bir müdahale olup olmadığı ve Trump’ın ekibinin bu konuda Rusya ile ilişki içerisinde olup olmadığına bakılıyor. Ayrıca Trump’ın soruşturmayı engellemeye çalışması da soruşturmanın konusu.

Trump’ın kampanyasının en önemli isimlerinden Michael Flynn, Rus diplomatlarla görüşmesine rağmen FBI’ya görüşmediğini söylediği için suçlu bulundu. Ardından da Flynn cezasını hafifletmek için bildiği her şeyi anlatmaya başladı.

Trump’ın avukatı Michael Cohen ise, 22 Ağustos’ta, kampanya yasalara aykırı şekilde kullanmaktan ceza yedi. "Vergi kaçırma", "banka dolandırıcılığı", "mali kurumlara yalan beyanda bulunarak seçim kampanyası finansmanında usulsüzlük yapma" suçlarını kabul eden Cohen, Savcılıkla işbirliğine giderek, Rusya soruşturmasına yardım etmeye hazır olduğunu açıkladı. Cohen yaklaşık 10 yıldır Trump’ın birçok sorunlu işini de yaptığı için Trump’ın çok zor durumda kalacağı söyleniyor.

Aynı gün başkanlık seçimlerinde vergi kaçırma iddialarını soruşturan jüri, Trump'ın seçim kampanyası direktörü Paul Manafort'u, 18 suçlamadan 8'inden suçlu buldu. Bu nedenle ABD basını “Trump'ın başkanlığının en korkunç günü” manşeti attı.

Manafort ve Cohen gibi iki kilit ismin soruşturmada yapacağı itiraflar Trump’ın Senato oylaması ile azledilmesine neden olabilir. Trump ise ısrarla suçlamaları reddediyor ve savcılarla işbirliği yapan eski çalışanlarını suçlayan açıklamalar yapıyor.

Trump, 1987 yılında yayınlanan “Trump: Anlaşma Yapma Sanatı” kitabında kendisini muhteşem bir müzakereci olarak tasvir ediyordu. Müzakerelerde her zaman baskı yöntemlerini kullanmak gerektiğini anlatıyordu. Başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana yarattığı uluslararası krizlerle (Katar, Kudüs, İran, Kuzey Kore, Türkiye krizleri) tüm ülkeleri dost veya düşman olarak tarafını seçmeye zorluyor. Ancak bu yöntemler dünya çapında silahlanmaya, hedef alınan ülkelerin Rusya ve Çin etrafında toparlanmasına, ticaret savaşlarının sonucu olarak neoliberal uzlaşının dağılmasına ve ABD’nin en yakın müttefikleri ile bile arasının açılmasına neden oldu.

Trump’ın yöntemleri ABD kapitalizminin önemli bir kesimi için tehdit unsuru olmaya başladı. Dolayısıyla soruşturmanın derinleşmesinin ticaret savaşlarının kızıştığı döneme denk gelmesi bir tesadüf değil. Ancak Türkiye’den de bildiğimiz üzere egemen sınıfın veya bir bölümünün “hukuki yollarla” Trump’ı devirmeye çalışması işe yaramayabilir. Trump, dış siyaseti içerideki gelişmelerin üstünü örtmek ve ona oy veren kitleleri manipüle etmek için kullanıyor. Popülist konuşmaları, yükselttiği ırkçılık, ABD ekonomisini güçlendirmek adına attığı korumacı politikalar içeride halk kitlelerinden de destek buluyor.

Günümüzde Trumpizm denen aşırı popülist, otoriter politikacılar bu şekilde tepeden müdahalelerle devrilmiyor. Aksine bu onları çok daha keskin bir şekilde popülist uygulamalara götürüyor. Aşırı sağcı liderlerden kurtulmanın gerçek yolu aşağıdan verilen toplumsal mücadelelerdir. Trump, ancak ona oy verenler arasındaki kriz mağduru işçilerin de kaygılarını giderecek bir program etrafında radikal bir sol hareket tarafından yenilebilir.   

Özdeş Özbay

[email protected]

Bültene kayıt ol