Öğretmenlerin aşılanmaya başlanması bir kazanım, öncelik emekçilerin olmalı

Oldukça geç kalınması ve yeteri kadar eğitim emekçisinin henüz aşılama takvimine dâhil olamamasıyla birlikte eğitim iş kolunda aşı çalışmalarına, köy okullarının yüz yüze eğitime başlaması nedeniyle köy okulu öğretmenlerinin aşılanmasıyla başlandı.

Bu aşılama takvimi ikinci doz ve antikor oluşum süreçlerini de düşünecek olursak oldukça geç kalınmış bir aşılama. Yine de öğretmenlerin aşılanmaya başlanması, sendikal mücadelenin ve tabandan yürütülen kampanyanın bir kazanımıdır.

Eğitim Sen, tüm eğitim emekçilerinin aşılanması gerektiğini, gerekli önlemler alınmadan okulların açılmasının oldukça riskli olduğunu her fırsatta, her eyleminde, her sokağa çıktığında dile getirdi. 

Geçtiğimiz haftalarda farklı eğitim sendikalarında örgütlü ancak çıkarları aynı olan eğitim emekçilerinden, öğrencilerden ve yine farklı siyasi çizgilerdeki anne babalar, Antikapitalist Öğretmenler’in başlattığı "Aşı yoksa Okul da yok" imza kampanyasının imzacısı oldu. 

Sendikanın mücadelesi ve tabandan yürütülen kampanyalar olmasaydı öğretmenler aşı takviminin alt sıralarında bekliyor olacaktı.

Tüm eğitim emekçilerinin öğretmeninden yemekhane görevlisine, servis şoföründen temizlik emekçisine kadar herkes bir an önce aşı kapsamına alınmalı. Devlet okullarındaki eğitim emekçileri gibi özel okullardaki eğitim emekçileri de bir an önce aşılanmalı. İlden ile, kurumdan kuruma göre değişiklik gösteren konular var. Örneğin, ücretli öğretmenler bir ilde aşılanmaya alınmışken başka bir ilde veya kurumda aşılama takvimi dışında tutulduklarına dair bilgiler var. Bu sorunlar bir an önce ortadan kaldırılmalı, tüm emekçiler hiçbir ayrım gözetilmeksizin aşıya ulaşabilmeli, aşılama hızı artırılmalı.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar