Göçmenler ölümüne çalışıyor!

28.04.2020 - 16:59
Haberi paylaş

Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır platformu, Adana'da polis tarafından vurularak öldürülen Suriyeli mülteci işçi  Ali El Hemdan ve salgın döneminde üzerlerindeki baskı artan göçmenler hakkında bir açıklama yaptı.

Geçtiğimiz gün Adana'da yaşayan Ali El Hemdan isimli 19 yaşındaki Suriyeli bir genç, polis tarafından göğsünden vurularak öldürüldü.

El Hemdan, çalışmak zorunda olduğu için, sokağa çıkma yasağına rağmen dışarıdaydı.

Üstelik aynı zamanda 20 yaşının altında olduğu için, aslında her gün saklanarak işe giderken yaşadığı korkuyu tahmin etmek güç değil.

Ayrıca, çoğu göçmen işçi, kayıtsız çalıştırıldığından, başka çareleri olmadığı için yasakları delmek zorunda kalsalar da işyerini göstererek bunu kanıtlama imkanından yoksun.

Bu yargısız infazın, öldürülen genç Suriyeli işçi açısından hangi koşullarda gerçekleştiğini anlamak açısından bu bilgiler önemli.

Ve bu durum, aynı anda iki rahatsız edici gerçeği gözler önüne seriyor:

Birincisi elbette emniyet güçlerinin infazcı tutumu. İddia edildiği gibi dur ihtarına uymadıysa dahi, ölümcül bir biçimde nişan alındığı ortadadır.

Kaldı ki, tanıklıklar, polisin genci kovaladığı yönündedir. Polis arkanızdan koşunca durmazsınız, özellikle de yakalandığında sınırdışı edilme olasılığı olan Suriyeli bir göçmenseniz.

Cinayeti işleyen polis memuru açığa alındı ve tutuklandı. Ancak burada tekil bir memurun kabahatinden fazlası olduğunu görmek gerekir. Bir polis memuruna, bomboş sokakta kaçan bir insanın göğsüne nişan alarak ateş edecek cesareti veren nedir? Sorulması gereken başlıca soru budur.

Fakat bir ikinci ve gözden kaçabilecek diğer olgu ise, göçmenlerin can güvenliklerini tehlikeye atarak yaşam mücadelesi verdikleridir.

Bilinmelidir ki, bir göçmen işçi yasağa rağmen çalıştırılıyorsa bu bellli ki tekil bir vaka değildir. Yasağa rağmen göçmenleri çalıştıran işyerleri soruşturulmalıdır. Bu, buralarda çalışarak hayatını sürdüren işçileri mağdur etmeden yapılmalıdır.

Ancak daha da önemlisi, senelerdir herhangi bir statü tanınmadığı için tüm temel haklardan yoksun bir şekilde insanlık dışı koşullarda hayatını idame ettirmeye çalışan 5 milyon göçmenin yaşam koşulları, salgınla beraber, inkar edilemez biçimde gözler önüne serildiği gibi, kat be kat kötüleşmektedir.

Salgında göçmenlerin koşulları, toplumun geneli için alınan önlemlerin dışında, özel bir çalışma gerektirmektedir. Özellikle kayıtsız ve çocuk yaşta çalışma oranlarının göçmen işçiler içinde olağanüstü yüksek oluşu, genel geçer tedbirleri boşa çıkarmaktadır. Bu olay ise, böylesi bir çalışmayı yapmada ne kadar geç kalındığının acı verici bir kanıtıdır.

Ve hepsinden önemlisi, tüm göçmenlere yasal bir şekilde çalışabilecekleri, korkmadan yaşayabilecekleri olanakları sağlayan mültecilik hakkı tanınmalıdır. Salgının hepimizi korku içinde yaşamaya sevk ettiği bu günlerde, dayanışmak, göçmenlere insanca yaşama hakkı vermekle mümkün.

Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır Platformu 

28 Nisan 2020

Bültene kayıt ol