"Barışa söz ver" kampanyasının çağrıcılarından Yıldız Önen, çözüm sürecinin üzerinde basınç uygulayacak bir hareketi sokakta inşa etmenin Kürt halkının kazanması için ne kadar önemli olduğunu yazdı.
Önen, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Irkçılar, aşırı sağcılar ve faşistler, zaten Kürtlerle masaya oturup bir çözüm süreci tartışmasının yapılmasına karşıydılar. Ama solun çözüm sürecine şüpheyle yaklaşması, süreci Kürt halkının omuzlarına yüklemesi anlaşılır gibi değil.
Aslında anlaşılır: Masanın bir ucunda AKP’nin oturuyor olması, sürecin AKP hükümeti döneminde başlamış olması, kemalist bakış açısının bazı kesimlerce benimsenmiş olması, Kürt halkının örgütlü güçlerine duyulan güvensizlik, Kürtlere tepeden bakma ve akıl verme hastalığını derinleştiren kibir... bunların hepsi, sürecin üvey evlat muamelesi görmesine zemin hazırladı.
Sonuçta halkın şu ya da bu nedenle bu kadar büyük bir destek sunduğu bir süreç, eylemlerle, kampanyalarla, sürecin üzerinde basınç yapacak bir hareket hâline dönüştürülmedi.
Oysa yapılması gereken bu.
Süreci destekleyen, sürece baskı yapan bir hareket inşa etmek.
İşte Barışa Söz Ver başlıklı kampanyanın amacı bu. Çözüm sürecini önemseyen, süreci tarihsel bir viraj olarak gören, sürecin gerilemesine izin vermemeye kararlı olanların, sürecin kalıcı bir barış sürecine dönüşmesi için başlattıkları bir girişim.
Girişim ilk adımını 21 Şubat’ta İstiklal Caddesi’nde bir etkinlikle atacak."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Barışa Söz Ver kampanyasının 21 Şubat yürüyüşü etkinliği için tıklayın.