HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, partisinin meclisteki grup toplantısında “Başbakan Davutoğlu ‘Hepiniz gelin’ diyor. Biz tek yeteriz sana. HDP tek başına seni durduracak güce sahiptir. HDP’yi durdurmanız mümkün değil, siz gidicisiniz. Bu ülkenin başına bela olmaktan kurtaracağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu.
Grup toplantısına DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş üyesi işçiler grev önlükleriyle katıldı.
Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
‘Grev yasağı anayasal suçtur’
"60 gün erteleme demek grevin yasaklanması demek. Aldıkları karar burada. Bakanlar Kurulu, Recep Tayyip Erdoğan, altında Başbakan ve bakanların imzası. Ne bakanlar kurulu toplanmış, ne bakanlar Ankara’dadır. Korsan bir şekilde Bakanlar Kurulu toplantısı yapılmış gibi, “milli güvenliği bozucu olduğunda” hemfikir olmuş gibi, Bakanlar Kurulu grevin ertelemesine karar vermiştir. Bu açıkça anayasal suçtur.
Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a kadar Anayasayı takan yok. Milli güvenliği bozucuymuş. 15 bin işçi grev yapacak, üretimden gelen, anayasal hakkını kullanarak grev yapacaklar. Milli güvenliği bozucu olduğuna karar vermiş padişah ve şehzadeleri. Milli dedikleri kimdir bilmiyoruz.
Milletse bunlardır, alınteri ve namusuyla çalışanlardır. Milli güvenlik dedikleri sarayın güvenliğidir. Sarayın güvenliğinin bozulmasından korktukları için, Bakanlar Kurulu toplanmadan, kalem müdürüyle tek tek bakan makamları gezerek aldıkları imzalamıştır. Padişahın emri var diye imzalamışlardır. Sözleşmeli 4-C Başbakan da imzalamıştır.
Bir cumhurbaşkanı siyasi parti gibi kampanya yürütemez. Devletin uçağı, parasıyla kampanya yürütüyor. AKP kongresine Başbakan uçağıyla gidiyor. Hani yetim hakkına duyarlısınız ya, hangi THY tarifeli uçağıyla gitti? Seni havaalanında başbakanlık aracı karşılıyor."
‘Gazlıyorsun, copluyorsun’
"Yaptıkları değişikliklerle okulu zamanında bitiremeyen öğrenciler binlerce liralık harçlarla karşı karşıya kaldılar. Şimdi binlerce öğrenci nasıl bu harçları ödeyeceklerini kara kara düşünüyorlar? 866 TL veriyorsun, babasına annesine, çocuğundan yıllık 1000 TL harç istiyorsun, bitiremeyince 5 bin TL’ye kadar cezalı harç ödesin diyorsun. Annesi babası grev yapınca yasaklıyorsun. Öğrenci sokakta protesto edince gazlıyorsun, copluyorsun."
‘Şimdi başkan olacağım diyor’
"Bununla yetinseler iyi, şükrederiz belki. Doymuyorlar ki. Şimdi başkan olacağım diyor. İlkokul birinci sınıftakiler gibi. Olamayacaksın. Asla kabul etmeyeceğiz. Senin rüyalarında, hülyalarında kalacak. Asla olamayacaksın. Bütün ülke onun ama yetmiyor. Başkan olacağım diyor. İlla başkanlığı kabul ettirecek çünkü bırakın ülkede 2 adamı 1,5 adamı bile kabul etmiyor.
İlla tek adam olacak ve bunu şimdi bunu seçim propagandasına dönüştürecek. Ne değişecek anlatamıyor. Ne yapmak istedin de birileri sana engel oldu. Bütün devletin olanakları senin emrinde, parlamento senin emrinde. Neyi yapmak istedin de yapamadın. Allah aşkına soruyorum. Neredeyse bütün rektörler sana bağlı. Savcıları hakimler sana bağlı. Medyanın büyük kısmı sana bağlı. Parayla manşet attırıyorsun. Başkan olunca ne yapacaksın. Kafasında demek farklı bir şey var. Birileri onu ‘sen halifesin’ diye inandırmış. İşte bu hâliyle bütün ülkedeki hukuksuzluğun başı hâline gelmiş."
‘Biz o barajı aşacağız’
"Ülkenin cumhurbaşkanı anayasayı takmayan biri hâline geldi. Kimseden korkumuz yok. Hatta üç beş başkana daha ata onlar da miting yapsın. Sen de yap. Biz o barajı aşacağız ve sizi frenleyeceğiz sizi gerileteceğiz. Fakat cumhurbaşkanlığı makamını istismar ediyorsun. Cumhurun başı olma kurumunu zedeliyorsun. Bunu yapma son derece hatalı bir politikadır bu.
Halifelik meselesine inanmış gerçekten. Birileri onu inandırmış, sen halifesin diye gazı vermişler o da yürümek istiyor. Halifelik demek istiyor da diyemiyor. Bunun karşılığı da yok yani. Anayasada başkanlık sistemini yaz desen yazamazlar.
Başkanlık sistemi desen yazamaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasayı takmayan, tanımayan bir çalışma yürütüyor. Hani 71 milyonun cumhurbaşkanı olacaktın? Sen de miting yap. Bizim korkumuz yok. Bütün AKP’liler her yerde her gün bir miting yapsın. O barajı açacağız, sizi frenleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı makamını istismar ediyorsun. Ülkeye zarar veriyorsun, toplumu ayrıştırıyorsun.
Bir cumhurbaşkanı siyasi parti gibi kampanya yürütemez. Devletin uçağı, parasıyla kampanya yürütüyor. AKP kongresine Başbakan uçağıyla gidiyor. Hani yetim hakkına duyarlısınız ya, hangi THY tarifeli uçağıyla gitti? Seni havaalanında başbakanlık aracı karşılıyor."
‘Siz gidicisiniz’
"Başbakan Davutoğlu ‘Hepiniz gelin’ diyor. Biz tek yeteriz sana. HDP tek başına seni durduracak güce sahiptir. HDP’yi durdurmanız mümkün değil, siz gidicisiniz. Bu ülkenin başına bela olmaktan kurtaracağız.
Bizim sizin kadar paramız yok. Sizin kadar hırsızlık, soygun düzenini savunmadık. 700 bin liralık kol saati takanların partisi değiliz. Durdurmaya çalışıyorlar. İktidarı anlıyoruz ama kendine muhalefet diyenler bizimle bu kadar uğraşıyor anlamıyoruz."
Kılıçdaroğlu’na çağrı
"AKP'yle kapalı kapılar ardından anlaşmışız, seçime parti olarak girip barajı aşamayacakmışız. Kılıçdaroğlu ikimizin odası arasında 20 metre var, buyrun gelin kahvemizi için. Buyrun gelin anlatalım, konuşalım. Dedikoduyla siyaset yapılmaz.
Gidip MHP’yle ortak aday çıkardınız. Siz gericilerle, ırkçılarla açıkça işbirliği yaptınız. Bu yaptığınız da AKP’ye yarıyor. CHP bizim barajı aşmamızı mı aşmamamızı mı istiyor? Siz korkuyorsunuz diye bu statükocu düzeninize eyvallah mı diyeceğiz? Ya siz değişeceksiniz ya da gideceksiniz.
Herkes şundan emin olsun; HDP tüccar partisi değildir, kapalı kapılar ardında kirli oyunlar içine girecek parti değildir. Mazlum Doğan, Kaypakkaya, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş pazarlık yapmış mı?"