Dikili ve Ayvalık'ta onlarca mültecinin cesedinin üzerlerinde incecik can yelekleriyle kıyıya vurduğu saatlerde, İzmir'de polis bu can yeleklerinin üretildiği atölyelerden birine baskın yaptı.
Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Sakarya Mahallesi 826 Sokak’ta 50 numaradaki, standart dışı can yeleği imalathanesi ve depo olarak kullanılan bir işyerine baskın yaptı. Üzerlerine sahte markalar basılan 1263 can yeleğine, piyasaya sürülüp, yeni ölümlere neden olmadan el konuldu. Yeleklerin içine, daha çok yalıtım, ambalajlama, dolgu malzemesi olarak kullanılan petro kimya ürünü malzemelerin konulduğu dikkat çekti. 4 kişinin çalıştığı atölyedeki can yeleği üretiminde, yaşı küçük iki Suriyeli kızın da çalıştığı anlaşıldı. İşyeri sahibi Abdurhaman K. polise yelekleri başkaları için ürettiğini, fason olarak hizmet verdiğini söyledi. El konulan can yelekleri Konak Belediyesi zabıta ekiplerine teslim edilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Uzmanlar, son derece kalitesiz ve işe yaramayan bu can yeleklerinin, denizdeki ölümlerin en büyük nedenlerden biri olduğunu belirtiyor. Standartlara uygun üretilen can yeleği kaldırma kuvvetine, modeline ve bedenine göre değişiyor. 50 newtonluk modeller yüzdürme yardımcısı olarak su sporlarında kullanılıyor. 100 newtonluk modeller orijinal can yeleği olarak geçiyor. Suda insanlar baygın olsa bile 12 saat boyunca boynu yukarıda su yutturmadan tutuyor. Yaka etiketinde belge numarası, bedeni, kaç newton olduğu ve hangi sularda kullanılıp kullanılamayacağı, yeleğin üzerinde dört farklı dilde yazıyor.
Standart dışı olarak merdiven altında üretilen can yelekleri, küçük bir çocuğu bile su üzerinde tutamıyor. Çanta kumaşı ve ‘kıymık’ denilen süngerlerle içi kalın ve dolgulu gözüksün diye yapılan ucuz, sahte can yelekleri, suyu emdiği için kişiyi aşağıya çekip aksine boğulmasına neden oluyor. Piyasada standartlara uygun can yelekleri 75 TL’den başlayan fiyatlarla satılırken, merdiven altında üretilenler, 20-30 TL arasında satışa sunuluyor.
(DHA)