Tayyip Erdoğan, "diktatör" olmadığını ispatlamak için, kendisini eleştirenlerin 12 Eylül'ün diktatörü Kenan Evren'e "diktatör" diyemediklerini savundu. Gerçekler ise bunun tersi.
Erdoğan, kendisini "diktatör" diye eleştirenlere, "28 Şubat'ta, 12 Eylül'de neredeydiniz" diye sorarken, "12 Eylül'ün paşası cumhurbaşkanlığı yaparken bir kez olsun bu kelimeyi, bu kavramı kullanabildiniz mi? Gerçek diktatörlere bir kez olsun diktatör diyebildiniz mi? Diyemezler, diyemediler. Çünkü bunlar cennetmekan Sultan Abdülhamit Han'a diktatör diyenlerin adeta neslidir, onların devamıdır" dedi.
Sosyalistler ve Kürtler, 12 Eylül darbesinden sonra akıl almaz işkencelere, katliamlara, idamlara maruz kaldılar. Ve darbeden sonra tüm demokrasi güçleri, cuntaya karşı mücadele etti. On yıllar süren bu mücadelenin sonucunda 12 Eylül darbecileri geçtiğimiz yıllarda yargılanabildi.
Dik duramadı, eğildi
Tayyip Erdoğan ise iktidarda olduğu yıllarda Kenan Evren'e oldukça sıcak davrandı.
12 Eylül'ün diktatörü Kenan Evren, 20 Ekim 2010 tarihindeSözcü gazetesine verdiği bir röportajında, Erdoğan’ın kendisine hayranlık dolu sözler duyduğunu açıklamıştı. O röportajda şunları söylemişti:
“Abdullah Gül Başbakan olmuştu ya… İşte ondan sonra beni ziyaret etmek istemiş… Ben de kendisine randevu verdim. Hatta, Kalender Orduevi'ne makam otosuyla değil... Sivil arabasıyla geldi... Biz de kimseye haber vermeden gizlice içeri aldık. Yarım saat kadar oturdu. Niçin gelmiş? Bana saygılarını... Sevgilerini sundu... Bu ülkeye yaptığım iyiliklerden söz etti. Başka? Elimde teyp yok ki... Aklımda kalan bunlar..."
Evren ve Erdoğan, 1998 yılında Mehmet Ağar'ın oğlunun nikah töreninde karşılaşmışlar. Evren nikah şahidi, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak da Erdoğan nikah kıymış. Büyük Kulüp'te gerçekleşen nikahı gazete "Büyük Kulüp'te büyük buluşma!" diye sundu.
"İstanbul'u uçururdum" Tören bitikten sonra Erdoğan ile aralarındaki konuşmayı Evren, şöyle aktarıyor:
"Oturduğum masaya geldi... Konuştuk... O'na; Devlet Başkanlığım sırasında... Zamanın Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'a yaptığım yardımlardan falan söz ettim. Bunun üzerine Tayyip Erdoğan bana; Ahh Paşam Ahh, dedi... Sizin zamanınızda ben olacaktım ki Belediye Başkanı... Neler neler yapar... Sizin desteğinizle İstanbul'u uçururdum!.. "
“Ben de onun Başbakanlık konutuna iki kez gittim. Senin anlayacağın aramız çok iyiydi… Ancak referandum sırasında ‘Darbeci Evren’ olup çıktık… Ama siyaset bu… Hoş görmek lazım… Ben kendisini hala severim… Ondan bir kötülük görmedim… Başbakan olmadan önce de… Sonra da… Hep saygılı oldu…”