Kaynak var: Tüm bu krizde aşırı kâr yapan şirketler, bankalar ve rejimin kaynakları!

Kış yaklaşıyor, havalar giderek soğuyor. Okulların da açılması ile işçi ve emekçiler için maddi sorunlar dayanılmaz boyutlara çıkıyor. 

Kömürün tonu geçen yıl 2 bin liraydı, bu yıl şimdiden 5 bin lira oldu. Doğal gazın m3’ü geçen yıl 1,7 liraydı, şimdi 5,5 lira, muhtemelen kışa yaklaşırken 10 liraya çıkacak.

Okul masrafları yıllık yüzde 200 arttı. Açlık ve sefalet artık sadece evde değil. Okullar başta olmak üzere kamusal alanda hizmet almaya çalışan yoksulların her uğrak noktasında kendini gösteriyor. Öğrencilerin öğle yemekleri için getirdikleri kaplar çoğunlukla boş, açlık genel bir durum olmaya başladı.

Türkiye’ye döviz gelmiyor. Dolar yükseliyor, başta enerji olmak üzere, tüm ürünlere, mal ve hizmetlere yeni zamlar gelmeye devam ediyor.

Geçen hafta Merkez Bankası rezervleri 4 milyar dolar azaldı, banka brüt rezervi eksi 59 milyar dolara çıktı. Yani Merkez Bankasının “hiç param yok” demesi için, 59 milyar dolarının daha olması gerekiyor.

Önümüzdeki günlerde, enflasyondaki tırmanış devam edecek. Açlık sorunu artacak, okul masrafları, yakıt masrafları ile birlikte işçilerin, emekçilerin yaşam maliyeti çok artacak.

Patronların kârları artmaya devam ediyor

Patronlar ise servetlerine servet katmaya devam ediyorlar. 2017 yılında Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin net kârı 74 milyar lira olurken, 2021’de şirket kârları yüzde 222 artarak 239 milyar liraya yükseldi. 

Bankacılık sektörünün Ocak-Ağustos dönemi net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde  420 artarak 252,2 milyar TL oldu, bankacılık kârları ilk 8 ayda 5’e katlanmış oldu.

Koç Holding 2022 yılının ikinci çeyreğinde 15,5 milyar TL net dönem kârı elde etti. Holdingin finans şirketleri 6 kat, enerji şirketleri 11 kat, otomotiv ve beyaz eşya şirketleri 2,5 kat gelirlerini arttırdı.

Bu yıl, patronların milli gelirden aldığı pay yüzde 60’lara çıkarken, işçilerin aldığı pay yüzde 20’lere indi.

Emek örgütleri talepleri için harekete geçmeli

Bütün bu sorunlarla başa çıkabilmenin, kış aylarını göğüsleyebilmenin tek yolu, işçi sınıfının her düzeyde dayanışması, eylemlerini birleştirmesi ve talepleri için mücadeleye başlamasıdır. Taleplerimiz: 

• Asgari ücret net 10 bin olmalı.
• Enerji ve gıda fiyatları dondurulmalı, ihtiyaç sahiplerine devlet desteği sağlanmalı.
• Yoksullara kira desteği verilmeli.
• Üniversite öğrencilerine ücretsiz barınma temin edilmeli.
• İlkokullarda öğrencilere ücretsiz yemek verilmeli.
• Bütün bunların yapılması için gereken kaynak var, Kaynak, tüm bu krizde aşırı kâr yapan şirketler, bankalar ve rejimin parası.
• Bu kışı atlatmak için emek örgütleri derhal bu talepler için harekete geçmelidir.