Erdoğan yönetimi geçen hafta mevcut bütçeye 1 trilyon 80 milyar liralık ek yapılmasına karar verdi, önerisi TBMM’de kabul edildi. Böylece 2022 harcama bütçesi 1 trilyon 750 milyar liradan, 2 trilyon 830 milyar liraya yükseltildi. Bütçedeki bu ek giderin artan gelir kalemlerinden karşılanacağı belirtildi.
İktidarın bahsettiği artan gelir kalemleri, halktan toplanan vergiler. KDV, ÖTV, Kurumlar vergisi gibi kalemlerde ilk beş ayda önemli paralar tahsil ettiler. Elde ettikleri bu vergi gelirlerini, halk için harcamak, bazı mal ve hizmetleri sübvanse etmek, desteklemek yerine, paraya sıkışan sermaye sınıfına harcamaya devam etmeyi planlıyorlar.
İktidar, harcama bütçesini yüzde 61 artırarak aslında enflasyonun geldiği boyutu da hepimize göstermiş oluyor. Bütçe harcamaları yüzde 61 artarken, işçi ve memurlara yapılan zamlar bunun çok altında kalıyor.
Faiz ödemeleri artıyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı ek bütçesine baktığımızda; İç borç faizlerine 43,5 milyar lira, Dış borç faizlerine 31,9 milyar lira, Kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına 40 milyar lira ayrıldığını görüyoruz. Bu da ek bütçenin aslan payının finans sermayesine aktarılması demektir. İktidar döviz temin edebilmek için yurt içindeki ve dışındaki sermaye sahiplerine milyarlarca lira aktarıyor.
İktidar ek bütçe gelirlerinin hemen tamamını vergilerle karşılamayı planlıyor. Bu da KDV, ÖTV vb. dolaylı vergilerin artan fiyatlara paralele olarak artması demektir. Artan enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen, vergi oranlarını azaltmayı düşünmüyorlar. Yani krizin faturasını emekçi kesimlere ödetiliyor.
Konu, büyük ölçüde emekçilerden toplanan bu paraların harcanmasına gelince, iktidar gündeminin ilk sırasında finans sermayesi var, iç dış borçlara ve KKM’ye ek bütçeden 115 milyar lira ayrılmış durumda. Normal bütçede ayrılan 246 milyar lira ile birlikte faiz ödemelerine ayrılan pay toplam 361 milyar lira. Bu miktarı ile faiz ödemeleri bütçenin en büyük kalemi.
Tabi dövize endeksli kamu-özel ortak yatırımlarının ödemelerinde de hiç bir aksama olmuyor. Ama bu arada ekmeğin fiyatı yılbaşında 2,5 lira iken şimdi 5 lira oldu, iktidar bunun gibi halkın temel ihtiyaç maddelerini ve kira, ulaşım gibi temel harcamalarını sübvanse etmeyi düşünmüyor.
Bu tablodan şu sonuç çıkıyor: İktidar ek bütçe ile halktan topladığı vergileri daha da artıracak ve bu paraları sermaye sınıfına aktaracak.
Sendikalar, işçi sınıfı örgütleri, başta asgari ücrete zam olmak üzere (en az 10 bin lira net olmalı) emekçi sınıfların talepleri için derhal harekete geçmelidir.
Faruk Sevim