Türk Lirası’nda yeniden hızlanan erime, kur korumalı mevduat (KKM) sisteminin bütçeye yükünü de artırıyor. Son verilere göre KKM kapsamında açılan hesaplar 782 milyar liraya ulaştı.
İlk vadeler Mart-Nisan aylarında doldu. Bu kapsamda 23 Mart-8 Nisan arasında vadesi dolanlar için Hazine bütçeden 13,2 milyar lira, Merkez Bankası da dövizden dönenler için 1,6 milyar lira kur garantisi ödedi. KKM’ye geçen şirketlere sağlanan kurumlar vergisi avantajı nedeniyle vazgeçilen vergi tutarı da 10,1 milyar lira oldu.
Kur farkını alan mevduat sahipleri ise paralarını yeniden KKM’ye yatırdı. Bu nedenle başta dolar olmak üzere KKM ile ilgili kurlarda son günlerde yaşanan artışlar sistemin maliyetini daha da büyütecek. Örneğin 1 Nisan’da dolar 14,69 TL’ydi. 500 bin TL’nin karşılığı 34 bin 37 dolar ediyordu. Bugün dolar 16,34 liraya çıkınca bu birikimin TL değeri 555 bin 824 TL’ye ulaştı. Böylece iki aydan kısa sürede 55 bin 824 TL (yıllık yüzde 70) getiri oluştu. KKM’ler için en az üç aylık hesap açılması gerekiyor.
Nisan ayı başında bağlanan hesapların 3 aylık vade sonunda dolar kuru daha yüksek olursa getiri oranı da yükselecek. KKM’lerde en yüksek faiz oranı yüzde 17. 500 bin TL yüzde 17 faizle yatırılmış olsa 3 ay sonunda elde edilecek brüt faiz geliri 21 bin 425 TL olacak. Daha düşük faizle yatırılanlar daha düşük faiz geliri elde edecek. Ancak henüz 3 ay dolmadığı halde KKM’lerin döviz getirisi şimdiden en yüksek faiz getirisinin bile iki katını aşmış durumda.
Bu nedenle tüm mevduat sahiplerine Hazine ve Merkez Bankası fark ödemesi yapacak. Böylece halkın vergileriyle oluşan bütçe kaynakları, bu sistemle bankada parası olanlara aktarılacak. Doların 1 ay sonra 18,5 lira olması halinde, bütçeden KKM sahiplerine ödenecek paranın 125 milyar lirayı bulması bekleniyor. Bankaların ödeyeceği 75 milyar liralık faiz bu rakamın dışında. Bu soyguna dur demek gerekir.