Gezi davası kararına tepkiler devam ediyor

28.04.2022 - 11:42
Haberi paylaş

TMMOB'un Adalet Nöbeti başladı: Gezi Parkı Davası, hukuk tarihine kara bir leke olarak geçti

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odaları, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada verilen ceza üzerine Türkiye genelinde bugün Adalet Nöbeti’ne başladı.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi bahçesinde gerçekleşen nöbetin ilk gününde konuşan oda başkanı Eyüp Muhcu “Gezi’nin yarattığı umudu, Saray’dan talimatlı hukuksuz yargı kararlarıyla asla yok edemeyecekler. Gezi’nin bütün değerlerini ve arkadaşlarımızı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Oda binasına “Karanlık gider Gezi kalır. Hukuksuz tutuklamalara karşı adalet nöbetindeyiz. Yüksek mimar Mücella Yapıcı ve Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın aralarında bulunduğu 7 arkadaşımızın tutuklanması kabul edilemez! Arkadaşlarımız özgür bırakılmalıdır” ve “Hepimiz Gezi’deydik. Gezi davasında verile hukuksuz kararı tutuklamaları kabul etmiyoruz” yazılı pankartlar asıldı.

Sinemacılarcılardan çağrı

Sinema sanatçıları, yönetmenler, oyuncular, senaristler Pazartesi günü karara bağlanan Gezi Davası için aşağıdaki metnin ilk imzacıları oldular. 177 sinemacı, sinema sektörünü imza vermeye davet ettiler. Metin şöyle:

Bundan 9 yıl önce, 2013 yılında vicdanlı insanların kentine sahip çıkmak üzere başlattığı ve ülke geneline yayılıp milyonların paylaştığı Gezi sürecinde nerede duruyorsak, bugün yine oradayız. Daha önce aynı suçlamadan beraat etmiş, aralarında meslektaşımız Çiğdem Mater’in de olduğu Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi’ye verilen 18’er yıllık, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını kendimize verilmiş sayıyor ve hiçbir somut delile dayanmayan bu karara itiraz ediyoruz. Anayasal, barışçıl gösteri ve protesto hakkını kullanan vatandaşları şeytanlaştırmak, terörize etmek, cezalandırmak hiçbir erkin haddi de hakkı da olamaz.

Biz bu ülkenin sinemacıları olarak içinden çıktığımız toplumun sözü, sesi, yüzüyüz. Bu karar karşısındaki öfkemizi umuda ve cesarete çevirip ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için elimizden geleni ardımıza koymamayı bir borç; özgürce yaşanacak bir Türkiye’yi hep beraber inşa etmeyi bir görev kabul ediyoruz.

Bir korku imparatorluğu kurmak adına girişildiği belli olan bu hukuksuzluğa seyirci kalmayacağız; susmayacağız. Korkmuyoruz, sinmiyoruz!

Berlin Film Festivali'nden Gezi Davası kararına tepki: Dayanışma içindeyiz

Berlin Film Festivali (Berlinale) bugün yaptığı açıklamada Gezi Davası kararına tepki göstererek, "Türk mahkemesinin kararını şiddetle kınıyoruz" dedi. Berlinale ayrıca sinemacı, yapımcı Çiğdem Mater hakkında da "Berlinale'nin dostudur" yorumunu yaptı. Berlinale'den yapılan açıklama şöyle: 

"Türk mahkemesinin Osman Kavala'yı ömür boyu ve Anadolu Kültür'ün diğer yedi üyesi veya danışmanına 18 yıl hapis cezasına çarptırdığı kararı bizi derinden sarstı. Bu kararı şiddetle kınıyoruz.

"Berlinale olarak, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay ile dayanışma içindeyiz.

"Çiğdem Mater (resimde) Berlinale'nin bir dostudur. 2016 Forum seçkisinde yer alan "Toz Bezi" filminin yapımcılığını üstlendi. Berlinale, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin sekiz hükümlünün tamamının derhal serbest bırakılması çağrılarına katılıyor."

'Gezi davası' 1 Mayıs'a davet açıklamasında

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Dişhekimleri Birliği’nin (TDB) çağrısıyla İstanbul Karaköy’de Mimarlar Odası’nda bir araya gelen aydın ve sanatçılar, 1 Mayıs eylemlerine çağrı yaptılar, Gezi davasındaki ‘mahkumiyet kararına’ tepki gösterdiler. Açıklamanın yapıldığı salona, “Aydınlar ve sanatçılar 1 Mayıs’a çağırıyor” pankartı asılırken, “Gezi onurumuzdur” slaytı duvara yansıtıldı. 

Hazırlanan ortak açıklamayı oyuncu Tilbe Saran okudu. Saran, ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluğun olduğunu ve hayatta kalmanın zorlaştığı bir süreç yaşandığına dikkat çekti.

Saran, düzenin toplumun işini ve sağlığını korumadığına aksine tehdit ettiğine işaret etti. Saran, “Bu düzenin çarkları, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizleri ezdikçe eziyor” dedi.

Düzenin çarklarının zenginleri daha da zengin etmek için kurulduğunu belirten Saran, “Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, borçlarla, salgınla mücadele ederken AKP iktidarı ülkenin tüm kaynaklarını bir avuç patrona ve ayrıcalıklı zümreye aktarıyor. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor. Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor” dedi.

Düzenin, mağdur ettiği milyonları bölerek ayakta kaldığını ifade eden Saran, “Bu düzenin kışkırttığı cinsiyetçilik, ırkçılık ve göçmen düşmanlığı, mezhepçilik ve savaş politikaları ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor. Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe ve güvencesizliğe mahkum eden bu düzen Türkiye’nin sırtına bir yüktür. 20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluklarından kaçamazlar. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz” ifadelerini kullandı.

İşçiler, emekçiler, sömürülenler olarak düzeni değiştirme ve insanca yaşanacak bir ülkeyi inşa etme güçlerinin olduğunu vurgulayan Saran, “Emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana olan herkesi 1 Mayıs meydanlarında buluşmaya çağırıyoruz” dedi.

Bültene kayıt ol