Gezi davası kararlarına büyük tepki

27.04.2022 - 11:58
Haberi paylaş

Gezi davası, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin skandal kararıyla sonuçlandı. 

Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi‘ye 18’er yıl hapis cezası verirken ceza verdiği tüm sanıkların tutuklanmasına da karar verdi.

Osman Kavala’ya hükümeti devirmeye teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken “casusluk” suçlamasından ise beraatına ve tahliyesine hükmedildi.

Gezi ile ilgili dava daha önce de aynı delillerle iki kez açılıp iki kez beraatla sonuçlanmıştı.

Bu davanın 1 numaralı sanığı olarak gösterilen Osman Kavala, hiçbir hukuki gerekçe ile açıklanamayan bir şekilde 1638 gün tutuklu kaldı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin Gezi davası ve Osman Kavala’yla ilgili kararları umursanmadı.

13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetindeki yargıçlardan biri daha önce AKP’den milletvekili aday adayı olmuş ve yargıçlığa 15 Temmuz darbe girişiminden sonra getirilmişti.

Heyetteki üç yargıçtan birisi bu skandal karara karşı şerh koydu, şerhinde şunları yazdı: “Dinleme kayıtlarının yasak delil mahiyetinde olduğu, aksi kabul edilse dahi dinleme kayıtlarını destekleyen somut kanıtlar olmadığı, (…) sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeterli delil de bulunmadığından beraati; tutuklu sanık Osman Kavala’nın tahliyesi, diğer sanıkların tutuklanmaması gerektiği görüşündeyim.” 

Tüm bunlar dikkate alındığında bu kararın hukuki, siyasi her yanıyla daha uzun bir süre tartışılacağı tartışmasızdır.

Kararla ilgili çeşitli kurum ve kişilerin görüşleri şöyle:

Anadolu Kültür :

“Anadolu Kültür'ün kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'ya dört buçuk yılı aşan haksız tutukluluğu sonunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını; Gezi Davası'nda tutuksuz yargılanan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu'nun mevcut ve eski üyeleri Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay ve Mine Özerden, danışmanlarımızdan Çiğdem Mater ile Taksim Dayanışması'ndan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay'a verilen 18'er yıl hapis cezası ve tutuklama kararını kabul etmiyoruz. Adil, eşit ve özgür bir toplum için mücadele eden Osman Kavala ve diğer yedi isim için adalet yerini bulana dek, davanın takipçisi olmayı kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”

Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen:

Gezi Parkı'nın, park olarak kalmasını isteyenlerin cezalandırıldığını. Hukuka güvenin iyice azaldığı, mahkemelerden adalet çıkacağına dair inancın zayıfladığı ülkemiz, Gezi davasında açıklanan kararlar sonrasında dün itibariyle, ranta karı çıkıp, doğanın talanına itiraz edenlerin, hayatımıza müdahale etme diyen milyonların sesine ses olanların, Gezi Parkı park olarak kalsın diye çabalayan mimar, şehir plancı ve avukatların 'ağırlaştırılmış müebbet' ve 'ağır hapis' ile cezalandırıldığı bir ülke haline geldik. Durumumuz budur artık."

Selahattin Demirtaş:

“Gezi dört duvara sığmaz. Halen mi öğrenemediler, korku korksun bizlerden.”

Avukat Kemal Aytaç:  

"Bazen söyleyecek söz bulamıyoruz deriz ya. İşte dün bu adliyede bir facia yaşandı. Bir infaz bürosu, siyasal iktidarın görevlendirmiş olduğu infaz memurları aracılığıyla, talimatla bugün, adına hukuk diyemeyeceğiz, kanun diyemeyeceğimiz, bir rezilliği, kepazeliği yaşadık. Bu cesareti, nereden, kimden alıyorlar, gerçekten bunun cevabını vermek zor. Bilinmesi gereken bir şey var: Bunun hesabını soracağız. Bu cellatlardan bu hesabı soracağız, yaptıkları yargılama değildir, uyguladıkları yasa değildir, yürüdükleri yol usul değildir.”

Bültene kayıt ol