Newroz bayramı, HDP'nin birçok ilde organize ettiği mitinglerle kutlandı. En büyük miting, HDP'li seçilmiş belediyeye devlet tarafından kayyum atanan Diyarbakır'da yaşandı.
Miting alanın giriş noktalarında kurulan bariyerlerde polis ve göstericiler arasında mücadeleler yaşandı.
Barikatları aşıp alana giren göstericiler Kürt halkının özgürlüğü ve barış talepli sloganlar attı.
Diyarbakır Newrozu’nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bugün bu meydan 2013’teki mutabakatın arkasında olduğunun teyididir” dedi.
Buldan’ın şöyle devam etti: “İnanın, Newroz ateşinin yandığı her meydanda, başta Amed meydanı olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında, üç gündür yanan bütün Newroz ateşleriyle, Selahattin Demirtaşlar, Figen Yüksekdağlar, Gültan Kışanaklar, Sebahat Tunceller, Aysel Tuğluklar, Selçuk Mızraklılar, Ayşe Gökkanlar, Leyla Güvenler, Hülya Alökmenler ve cezaevlerindeki bütün arkadaşlarımız bu meydandalar. Amed meydanından bütün yoldaşlarımıza sevgilerimizi, selamlarımızı gönderiyorum.
Sevgili halkımız, Deniz Poyraz ve Kemal Kurkut şahsında yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımızı bir kez daha rahmetle minnetle anıyorum. Onların bize bıraktığı mirasa sahip çıkacağımıza söz veriyorum. Newroz diriliştir. Aynı zamanda umuttur, kardeşliktir, cesarettir. Newroz bu topraklarda, yüz yıllardır kutlanan bir bayramdır. Bu bayramın bizlere, halkımıza, hepimize barışı, adalet, demokrasiyi getirmesini yürekten temenni ediyorum. Newroz ulusal birlikte bütünleşmektir. Newroz kadınlardır, gençlerdir, gençliktir. İşte bir kez daha hepinizin bayramı kutlu olsun. Newroz pîroz be.
Bugün Amed halkı bir kez daha tarih yazdı. Sizler bir kez daha Newroz’da hiç kimseye boyun eğmediğinizi gösterdiniz, tarih yazdınız. Bu tarih elbette demokrasinin, barışın, adaletin bir yol haritasıdır. Bu yol haritasına hep birlikte sahip çıkacağız. Asla adaletten, barıştan, demokrasiden vazgeçmeyeceğimizi, sizler bir kez daha ilan ettiniz. Barış, eşit ve ortak yaşamda sonuna kadar kararlı olduğunuzu bir kez daha dünyaya gösterdiniz, Türkiye halklarına gösterdiniz.
Herkes bu meydana iyi baksın, buradan çıkan mesajları iyi okusun. Ankara bu meydanı görsün, Ankara Amed’i görsün. Sizler 'Şimdi Kazanma zamanı' diyerek, büyük bir fotoğrafın çıkmasını sağladınız.
Sevgili Amedliler, 9 yıl öne 2013 tarihine bu meydanda bir mutabakat metni okundu. Bu metin tarihi bir çözümün yol haritasıydı. 9 yılda yaşananlar, çözüm mektubunun aciliyetini bugüne kadar yaşananlarla bizlere gösterdi. HDP ve Kürtler olarak 2013 yılında, Amed Newrozu’nda okunan mektubun arkasında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Çözümden korkan bir iktidarın bu ülkeyi ne hale getirdiğini hepimiz gördük, hepimiz tanıklık ediyoruz. Bu iktidar aklı, halkların kardeşliğine, kimliğimize, dilimize tecrit uyguladı.
Geldiğimiz noktada bize zulüm ettiler, zor kullandılar, başaramadıklarını da biliyorlar. Bir kez daha diyoruz ki, bu halk bu meydanda olduğu sürece siz asla başaramayacaksınız, kazanamayacaksınız. Bugün bu meydan onun teyididir. 2013’teki mutabakatın arkasında olduğunun teyididir. Bu meydan, Sayın Öcalan’a uygulanan tecridi kabul etmediğimizin teyididir.
Sevgili halkımız, bizler, Kürt halkı olarak, Türkiye halkları olarak, HDP olarak, barışın bir kez daha ne kadar önemli olduğunu, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyanın bir gerçeği olduğun bir kez daha ilan ediyoruz. Ukrayna savaşı bizlere bir kez daha göstermiştir. Bunun için HDP olarak diyoruz ki büyük barışlara ihtiyaç var. Büyük barışlar sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde hayata geçmek zorundadır. Büyük barış için, halklarımızın ortak geleceği için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz."
"HDP anahtar bir partidir. Ülkede kilitlenmiş bütün sorunların çözümü için sorumluluk almayı bilen bir partiyiz. Bunu da hayata geçireceğimizi özellikle ifade ediyoruz. İnkarla, baskıyla, zorla, cezaeviyle bu sorunlar çözülmez. Eğer bir halkın iradesini cezaevlerine koyarsanız, kayyımla gasp ederseniz, dil uzatırsanız, işte o zaman Kürt sorunu çözülmez. Sorunun çözümü birbirimizi anlayarak, güç vererek, bu yol ülkeyi barışa götürür. Çünkü inkar ve baskıyla, yok saymayla, işte gördünüz bu meydanları boş bırakmayı asla beceremezsiniz. 8 Mart’larda kadınlar alanlarda, meydanlarda, Türkiye’nin her yerine zılgıtlarıyla asla diz çökmeyeceklerini, bu ülkede kadın katliamlarının bir daha yaşanmaması için, şiddetin son bulması için, bu meydanları boş bırakmayacaklarını gösterdiler.
3 gündür Türkiye’nin her yerinde milyonlarca insan size bir kez daha gösterdi: Size boyun eğmeyeceğiz, size biat etmeyeceğiz, sizin önünüzde diz çökmeyeceğiz. Elbette bu sorunları, toplumla çözeceğiz. Omuz omuza, yürek yüreğe, her türlü baskıya rağmen, asla taviz vermeden, korkmadan, cesaretle bütün bu sorunları çözmek için birliğimizi ve beraberliğimizi, mutlaka direnerek sonuna kadar götüreceğiz. HDP olarak 27 Eylül 2021’de açıkladığımız deklarasyonun arkasındayız”