H. İbrahim Akıncı: En önemli sorunlardan biri dışlanma ve ayrımcılık

18.03.2021 - 11:29
Haberi paylaş

Mülteciler Derneği'nden H. İbrahim Akıncı’ya Türkiye'deki mültecilerin içinde bulunduğu koşulları sorduk.

Pandemi sürecinde mülteciler, Suriyeliler neler yaşadı? Siz hangi sorunlara tanık oldunuz, çözüm konusunda neler yaptınız? 

Covid-19 salgını ile birlikte yaşanan ekonomik sıkıntılar, mültecilerin hassasiyet durumlarını daha da arttırdı. Özellikle kayıt dışı çalışan mülteciler işletmelerin kapanmasıyla birlikte kısıtlı gelir kaynaklarını da kaybetti. Mülteciler Derneği bu hassasiyetin giderilmesine yönelik Sosyal Ekonomik Destek çalışmalarına Covid-19 desteğini de ekledi. Ayrıca mültecilerin geçim sıkıntılarını hafifletmek amacıyla fatura yardımları yapıldı.

Sağlık hizmetlerine erişim noktasında, kayıt dışı sığınmacıların çeşitli kaygılarla hastaneye gitmek ve test yaptırmak istememesi önemli noktalardan biri oldu. Testin pozitif çıkması halinde karantina sürecinin günlük olarak çalıştıkları işleri kaybetmelerine yol açması bunun bir örneği. Bu noktada çok amaçlı hizmet veren Toplum Merkezi’mizin iki katında Göçmen Sağlığı Merkezi mültecilere hizmet veriyor. Dil bariyeri sebebiyle hastane randevuları konusunda da hastane tercümanlarımız aktif olarak çalışıyorlar.

Pandeminin ilk gününde SUKOM sistemimizde kayıtlı bulunan mültecilerin hassasiyet kriterlerine göre; 60 yaş üzeri ve engelli bireyler için acil önlem paketimiz gıda kolisi ve hijyen malzemesi temin edildi. Buradan doğabilecek krizler hızla çözülmeye çalışıldı.

Pandemi sebebiyle çeşitli hizmetlerin online platformlar üzerinden ilerlemesi sebebiyle Mülteciler Derneği yaşanan gelişmeleri aktarma noktasında mülteciler için bir bilgi kaynağı konumunda çalıştı. İkamet izni işlemleri için online çözümler, EBA destek merkezleri haritası, HES kodu nasıl alınır, yeni kısıtlama ve önlemler neler gibi başlıklarla internet sitesi üzerinden hali hazırda yerel halk için de karmaşık olabilecek süreçlerde mültecilerin gelişmelerden haberdar olabilmesi için çalışmalar yaptı. 

Bu süreçte dil bariyerini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaların duraksamaması adına çevrimiçi Türkçe kursu kaynakları paylaşıldı ve internet desteği sağlandı. Eğitim sürecinde ise mülteci öğrencilerin uzaktan eğitime erişim bilgisini öğrenmek amacıyla yapılan ihtiyaç analizlerinin sonucunda; öğrencilerin, teknolojik altyapı yetersizliği ve dil bariyeri nedeniyle eğitim ve öğretim faaliyetlerine katılım sağlayamadıkları tespit edildi. Pandemi sürecinin olumsuz etkisini azaltmaya yönelik Çocuk ve Gençlik Eğitim Merkezi’nde (ÇOGEM) Destekleme Programı kapsamında online atölyeler, Türkçe kursları ve mentörlük faaliyetleri gerçekleştirildi. 

Yüz yüze eğitim faaliyetlerinin durması ile sosyal uyum çalışmaları önemli bir alanı kaybetmiş oldu. Bu noktada mültecilerin yaşadığı en önemli sorunlardan biri de dışlanma ve ayrımcılık gibi durumlara daha fazla maruz kalmaları oldu. Mülteciler Derneği olarak özellikle sosyal uyum faaliyetlerinin çevrimiçi olarak devam ettirilmesine çok önem veriyoruz. Buna örnek olarak çevrimiçi Mülteci Meclisi faaliyetlerimizi örnek verebiliriz. Kısıtlamalar sebebiyle günlük hayatta izolasyon sürecine girilmesiyle dezavantajlılığı daha da artan mülteci gruplarının toplumsal hayattan kopmaması için çaba gösteriyoruz. 

Mültecilerin temel talepleri, kısa ve uzun vadede nelerdir?

Ülkesini terk etmek zorunda kalmış; hassasiyet derecesi yüksek bir gruptan söz etmekteyiz. Kısa vadede en temel ihtiyaçları koruma, barınma ve sosyal ekonomik destek faaliyetleriyle temel ihtiyaçlarının karşılanmasıydı. Türkiye’deki geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı Şubat 2021 tarihi itibarıyla 3 milyon 656 bin 525 oldu. Uzun vadede çoğunun ülkesine geri dönmeyeceği düşünülüyor. Bu noktada temel ihtiyaç, mültecilerin güçlendirilmesi çalışmalarının artırılması, istihdam sağlanması, dil bariyerinin aşılması ve bununla birlikte sosyal uyumun gerçekleştirilmesi. 

Bu süreçte hukuki danışmanlık talep etmeleri, rehabilitasyon ve psikolojik destek almaları, okullaştırma faaliyetlerine katılmaları, meslek edindirme, dil eğitimi kursları gibi desteklerle güçlendirilmeleri hem mülteci grupların hem de yerel haklın yararına olacaktır. Özellikle Covid19 sürecinde yaşanan sıkıntılar uzun vadede sağlanması gereken gelişmelerde duraklamaya yol açarak mültecilerin kısa vadeli ekonomi ve sağlık taleplerini artırdı. Bu taleplere karşılık Mülteciler Derneği de yeni normalin getirdiği taleplere cevap vermek için ekonomik desteklerde yeni alanlar açarken çevrimiçi çalışmalarla uzun vadede ulaşılması gereken sosyal uyum hedefleri için faaliyetlerine devam etmektedir.

Mültecilere vatandaşlık verilmesi konusuna nasıl yaklaşıyorsunuz? 

Geçici Koruma altındaki Suriyelilere karşı Türkiye’de bir dezenformasyon süreci var. Mülteciler Derneği olarak bu konu hakkında “Doğru Bilinen Yanlışlar” adlı bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Yerel halkın doğru olduğuna inandığı yanlış bilgiler hakkında başlıklara yer veriyor. Bunlardan bir tanesi de vatandaşlık konusu. Örneğin “Türkiye’de bir şekilde 5 yıl kalan Suriyelilerin 5. yılın sonunda kanunen Türk vatandaşı olacakları” iddiası gündemdeydi. Bunun yanında evlilik yoluyla vatandaşlık alma gibi başlıklarla da ortaya çıkan iddialar için Vatandaşlık Kanunu üzerinden gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Bu çalışmalar yerel halkın önyargılarını azaltmak adına da yararlı oluyor. Türkiye’deki Suriyelilerin mülteci statüsünde olmadıkları ve Geçici Koruma statüsü kapsamında var olan haklarının farkındalığını yaygınlaştırmak Mülteciler Derneği’nin öncelikli yaklaşımı oluyor. Bu noktada vatandaşlık, ikamet izni, kimlik gibi hukuki konularda danışmanlık almak isteyen kişiler için Hukuki Danışmanlık Birimi çalışmalar gerçekleştiriyor.

20 Mart - Irkçılığa, iklim krizine karşı ayağa kalk

Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır yazı dizisi

Bültene kayıt ol