Nepal’in başkentinde kronik su kıtlığı, Himalayalar'da depolanmış suyu kâra dönüştüren özel su satıcılarına bağımlılığı artırıyor.
Kathmandu’ya bağlı Kalanki’de hareketli ve tozlu bir yoldan hemen birkaç metre uzakta Ambika Thapa 5000 litrelik bir tanktan su satıyor. Onun durduğu yerden başınızı biraz çevirdiğinizde karlarla kaplı Himalaya dağ sırasını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Ne yazık ki, bu görüntü bölgedeki insanların susuzluğunu gidermeye yaramıyor.
Bölgede küçük bir seyyar yiyecek standı bulunan ve Thapa’nın müşterisi olan Prabhat Tamang, dağların güzel görüntüsünün ardındaki çileyi çok iyi biliyor. “İçmeye su vermiyorlarsa bu dağlarla ne yapacaksınız? Bu bankadaki paraya benziyor biraz-görürsünüz ama elinizi uzatamazsınız,” diyor gülerek.
Thapa’nın su tanklarının arkasında Himalaya manzarası var. Sattığı su vadiyi çevreleyen tepelerde bulunan yakınlardaki bir kaynaktan geliyor.
Müşteriler su için sıraya giriyor, bidonlarını dolduruyor ve ödeme yapıyor. Daha çok petrol istasyonlarında görülen türde bir süreç işliyor. Ancak, muntazam bir petrol istasyonundan oldukça farklı tarafları var bu sürecin. Thapa’nın otomatikleştirilmiş bir fiyata ve hacim okuyucularına erişimi yok. Thapa daha çok suyun fiyatını bidonların büyüklüğüne göre hesaplıyor. Su satışından elde ettiği parayla evine ekmek götürüyor.
Thapa’nın düzenli müşterilerinden biri olan Roshni Rana yakınlarda bir yerde kiralık bir evde oturuyor. Bir taraftan bidonu doldurmak için hamile karnını tanka dayarken diğer taraftan da iki yaşındaki oğlu bacağına tutunuyor. “Kiralık evlerimizde haftada bir defa hükümetin kurduğu musluklardan yarım saat kadar su alabiliyoruz. Suyu bazen geceleri salıyorlar. Böyle zamanlarda uykuda olduğumuz için suyun geldiğinin farkında bile olmuyoruz. Burada suyu satın almaktan başka seçeneğimiz yok” diyor Roshni.
Günün sonunda, Thapa su tankının musluğunu kilitliyor eve gitmeden evvel. “Günde 3000-4000 litre kadar su satıyorum,” diyor. “Su o kadar değer kazandı ki bir damlası bile çok kıymetli,” diye de ekliyor.
Nepal hükümetinin İstatistik Kurumu’na göre, her beş Kathmandu hanesinden birinin hane içinde suya erişimi yok ve kentli nüfusun üçte ikisi de su hizmetlerinden yeteri kadar yararlanamıyor.
Veriler 4 milyonluk şehirde ciddi bir su açığının olduğunu belirtiyor. Şu an günde 106 milyon litre su arzı yapılıyor ancak talep bunun üç katı. Kurak mevsimlerde su arzının 75 milyon litreye düştüğü de oluyor. Artan talebe rağmen, arzı artırmak için pek bir şey yapılmadı.
Son yıllarda, başkentte yaşanan su krizi iyice derinleşti, bu da su satan istasyonların sayısında bir artışa neden oldu. Kentin sakinleri her bir su damlasının hesabını yaparken, bilim insanları yıllık 224 milyar metreküp suyun Nepal’den Hindistan ve Bangladeş’e kaybolduğunu ifade ediyor. “Kişi başına düşen su varlıklarının miktarını hesapladığınızda, Nepal’in 9000 metre küp suyuyla (9 milyon litre) dünya sıralamalarının en tepesinde olduğunu görürsünüz. Ülke dünyada bulunan toplam tatlı suyun %2,7’sini elinde bulunduruyor,” diyor Kathmandu’daki International Water Management Unstitute’te su varlıkları uzmanı olan Pennan Chinnasamy.
Dünyanın suyu en bol ülkesinin başkenti neden bu kadar kötü durumda sorusunun cevabı içinden geçen nehirlerin çeşitliliği kadar farklı. Kuzeyde Çin ve güneyde Hindistan arasında sıkışıp kalmış küçük kara ülkesinden 6000 kadar nehir ve dere geçiyor. Kathmandu şehrinden geçen nehirlerin hiçbiri temiz değil, kuyular kuruyor, yeraltı su düzeyi düşüyor ve su dağıtım sistemi zayıf ve verimsiz.
Pek çok insan kentin plansız kalkınmasının bu krizin temel nedeni olduğuna işaret ediyor, bazıları ise su projeleri üzerindeki politikanın temel neden olduğunu düşünüyor. “Kentsel kalkınma konusunda kanunlarımızı etkili bir şekilde hayata geçiremedik. Kente su getirmeyi hedefleyen kalkınma projeleri üzerinde oynanan pek çok politik oyun bu kötü durumun ortaya çıkmasıyla sonuçlandı,” diyor Kishore Thapa, kentsel kalkınma bakanının eski sekreteri.
Gereğinden fazla politize edilmiş projelerden birinin de Melamchi su projesi olduğunu belirtiyor. Tamamlanmamış proje 1998 yılında planlanmış. Bu projenin günlük 170 milyon litre suyu Çin’in kıyısında bulunan Sindhupalchowk bölgesindeki Melamchi Nehri’nden Kathmandu’ya aktarması hedefleniyormuş. Nehirden yönü çevrilen suyun karşılığında yerel aktörlerin tazminat talepleri arasındaki gerilimler, hükümetin çeşitli meseleler üzerindeki mücadeleleri, tünel inşaatlarını yapan kötü müteahhitler ve en önemlisi yolsuzluk projenin tamamlanmasını engelledi.
Ancak kentin pek çok bölümünde, neredeyse 20 yılı geride bırakmış Melamchi projesinin boru hattı inşaatı geçtiğimiz aylarda ivme kazandı. Bu da Kathmandu sakinlerinin umutlarını canlandırdı. “Borular 17 yıl sonra ulaştı. Bir gün musluklarımızdan su akacağını ümit edelim. Yıllardır su değil hava veriyor bu borular,” diyor kent sakinlerinden Hari Narayan Maharjan yüzünde büyük bir gülümsemeyle.
Kaynak: The Guardian
Çeviri: Suhakki.org