Sudan'da darbe karşıtı demokrasi hareketi nasıl kazanabilir?

26.10.2021 - 17:53
Haberi paylaş

Sudan’ın başkenti Hartum ve diğer büyük kentlerde bu hafta başında askeri darbeye protesto etmek için büyük kalabalıklar toplandı. Demokrasi ve değişim için duyulan özlemin ezilmemesi şansı var, fakat askerlerin eylemi süreci hızlandırabilir.

Askerler Pazartesi şafaktan hemen önce darbeyi başlattı. Sivil ve asker isimlerin bileşiminden oluşan geçici hükümetin çok sayıda üyesini tutukladılar.

Sivil başbakan Abdullah Hamdok ve en az dört bakanın da gözatına alınanlar arasında.

Bu darbe sıradan insanların yaklaşık son üç yıla yayılan bir dizi isyanının ve olağanüstü girişimlerinin en son aşaması.

2019’un başında altı ay aşağıdan kitlesel hareketlilik, bir dizi yerel greve neden olmuş, ardından genel grevlerle sıçrayarak devrimin itici gücü olmuştu.

Hareket önce darbeyi ardından son 30 yıldır hüküm süren Ömer-El-Beşir’I alaşağı etti. 

Sıradan işçiler ve yoksul ve ezilen daha geniş gruplar ordunun gerçek bir değişimi engelleme girişimlerini mağlup etti. 

Yüzbinlerce kişi kent meydanlarında oturma eylemlerine katıldı. Ordunun egemenliğinin sona ermesini istedi.

Fakat kitleler aynı zamanda,  yiyecek dağıtımı, devrimci kitlelerin güvenliğinin sağlanması, sağlık tedarikleri ve daha fazlası gibi toplumun kendini yönetmesinin en temel unsurlarını karşılamak için yaratıcı önlemler almaya başladılar.

Mayıs’taki genel grev ekonominin geniş bölümlerini kilitledi ve işçiler direniş ağlarını oluşturmaya başladı.

Haziran 2019’da ordu ve müttefikler direnişi akamete uğratmak için başkentteki oturma eylemine baskın düzenledi ve en az 120 kişiyi katletti.

Fakat ordu direnişi bastıramadı. 

Geçiş

Ağustos 2019’da “güç paylaşımı” için el-Beşir’in devrilmesinden sonra görevi devralan Geçici Askeri Konseyle demokrasi yanlısı güçler arasında çürük bir anlaşma yapıldı.

Sürece şimdiki darbeye liderlik yapan general Abdel Fattah el-Burhan başkanlık yaptı.

Ekim 2019 ve Haziran 2020’de insanlar sokaklara çıktı, geçiş sürecinin hızlandırılmasını ve ordunun egemenliğine hızla son verilmesini talep etti. 

Ordu ve demokratlar arasındaki mücadele son günlerde keskinleşmişti. Ordu iktidarı talep eden bütünüyle saçma kitle mitingleri organize etti. Fakat sivil yönetim çağrısı yapan yürüyüşlere katılım sayıca azdı. 

Sonunda ordu saldırıya geçti.

Bu durum, hareket içinde generallerle uzlaşma ve müzakere yönündeki tüm illüzyonların sona ermesi, bunun yerine ordu güçlerinin süpürülmesi fikrinin güçlenmesi için önemli olacak.

Hareket “sakin olma” çağrısı yapan güçlere asla güvenmemeli.

(Socialist Worker)

Bültene kayıt ol