Yunanistan’daki sokağa çıkma yasağına antikapitalist sol ne diyor?

26.03.2020 - 08:26
Haberi paylaş

Yunanistan'da mücadele eden Sosyalist İşçi Partisi'nden (SEK) Stelios Mich, Covid-19 salgını sırasında ülkedeki manzarayı ve antikapitalist solun taleplerini Marksist.org'a yazdı.

23 Mart Pazar günü, Yunan hükümeti genel sokağa çıkma yasağı ilan etti. Yani, vatandaşlar evlerinden çıkmak istiyorsa, çıkma gerekçesinin belirtildiği bir beyana sahip olmalı veya aynı gerekçeyi belirten bir sms göndermeliler. Ve bizim belirli seçeneklerimiz var. Genel sokağa çıkma yasağı işe, doktora, eczaneye gitmeye izin veriyor. Yakınlarınıza yardım etmenize veya evcil hayvanınızı dışarı çıkarmanıza da. Aslında hükümet, vatandaşların her hareketinden ‘’kendi iyiliğimiz için’’ bilgilendirilmeyi talep ediyor.

Bu, virüsün durdurulmasıyla çok az ilişkili, felaket bir seçim. Virüs aktarımı,işçilerin çoğunun her gün işe gitmek için toplu taşımayı kullanmasıyla ve güvenlik kurallarına itibar edilmeyen işyerlerinde çalışmasıyla devam edecek. Bu önlem virüsü durdurmayı amaçlamıyor. Tek amaçları, insanların virüse karşı alınması gereken gerçek önlemleri talep etme hakkını engellemek.

Tüm bu yıllarda alınan kemer sıkma önlemleri, kamusal sağlık sistemini paramparça etti. Son on yıldaki hükümetler; yeni doktorlar, hemşireler, temizlik görevlileri vb. istihdam etmeyi durdurdu. Devletin Ulusal Sağlık Sistemi’ne verdiği para gittikçe azaldı. Hatta hastaneleri ve yerel sağlık birimlerini kapattılar. Geçen haftalarda bile, daha koronavirüsün Yunanistan’ı ziyaret etmediği ama birçok ülkeye yayıldığı dönemde, hükümet, Ulusal Sağlık Sistemi’nin hazır olduğunu temin etti ve sınırlardaki ve adalardaki mültecilere karşı çevik kuvveti ve orduyu göndermeyi tercih etti.  Sonrasında sağlık sistemine para verdi.

Yani salgın, devlet hastanelerini büyük bir sağlık çalışanı eksikliğiyle, çok az yoğun bakım ünitesiyle ve neredeyse hiç güvenlik önlemi olmayan sağlık işçileriyle buldu.

Hatta hükümet, kamplarda yaşayan binlerce mülteciyi korumak için hiçbir şey yapmadı. Tersine, dış iletişimlerini kesmek için etraflarına duvar örmeye başladılar. Mülteciler felaket ve sağlıksız koşullarda yaşamaya devam ediyorlar ve kamplarda koronavirüs tehlikesi çok muhtemel. Bu konu, ırkçılığa ve faşizme karşı uluslararası eylem günü olan 21 Mart seferberliğinin merkezindeydi.

Önlemlere rağmen, neredeyse her hastanede ve çoğu şirkette işçiler, kendileri için daha iyi ve güvenli koşullar talep etmek ve kamusal sağlık sisteminin covid-19’la mücadele edecek kadar güçlü olacağının garanti edilmesi için; buluşmalar düzenliyor, toplantılar ve protestolar yapıyor ve kınamalar yayınlıyor.

Devrimciler, tüm zorluklara rağmen, işçiler ve fakirler için koruyucu önlemlerin uygulanması ve sistemin yıkılması umuduyla işçi sınıfının kolektif gücüne güç katmak için mücadelemize devam edin!

Stelios Mich

(Marksist.org için Türkçe’ye Yiğit Gizir çevirdi)

Bültene kayıt ol